Anneden geçen maddelerin bebekte de aynı etkiyi yapma özelliği vardır. Bu nedenle bu etki mekanizması anne adayları tarafından olumlu bir tarzda kullanılmalıdır. Eğer anne adayı stresli bir hayat sürdürürse, stres hormonları olan adrenalin ve kortizon salgılarsa, bebekte de aynı duygu durum yaşanacaktır. Çünkü o da bir insan olarak adrenalin ve kortizona karşı duyarlı reseptörlere sahiptir ve anne adayında stresin yarattığı korku, endişe, gerginlik durumu aynen bebeğe de yansıyacaktır. Kanıtlanmış olmamakla birlikte, bu durum bebeğin ileriki yaşamında da kaygılı, korkulu ve gergin olmasına yol açabilmektedir. Annelerin yaptıklarından bebeklerin nasıl etkileneceği gibi konularda yaygın olarak konuşulan hurafeler de vardır. Örneğin 7 aylık doğan bir bebek yaşar, 8 aylık doğan yaşamaz tarzında, bilimle hiç bağdaşmayan söylentiler vardır. Oysa tıbbi olarak 8 aylık bebeğin yaşama şansı, 7 aylık olana göre 8 kat fazladır. Anne adayının saçını kesmesinin bebeğin ömrünü kısaltacağı, hamile iken herhangi bir hayvana baktığında bebeğin o hayvana benzeyeceği yollu birçok hurafe vardır. Bunların hiçbir bilimsel değeri yoktur ve anne adayları tarafından asla itibar edilmemelidir. Anne adayları kendilerini iyi hissettirecek insanlarla birlikte olmaya, böyle müzikler dinlemeye, filmler seyretmeye, gazete, dergi, kitap okumaya özen göstermelidirler. Bunları yapan anne adaylarında daha fazla mutluluk hormonu salgılanacak ve bebekler olumlu etkileneceklerdir.