Hassas cilt, çevresel faktörlere karşı sürekli bir hiperaktivite gösterir. Kozmetik ve makyaj malzemelerinin sık veya uzun süreli kullanımına da daha az tahammülü vardır. Cilt, kızarıklık, deride pul pul dökülme gibi tahriş belirtileri veya kaşıntı, yanma ve iğnelenme gibi rahatsızlıklar gösterir. Bu durumlar kuru ve soğuk havalara maruz kalındığında daha fazla görülür. Hassasiyet aynı zamanda yaşla birlikte artar. Buna örnek olarak menopoz döneminin başlangıcında kadınların cildinin daha fazla hassaslaştığı tespit edilmiştir.

Dimetil sülfoksit, benzoik asit, salisilik asit, propilen glikol, laktik asit, sodyum loril sülfat, sodyum benzoat, sinnamik asit, sorbik asit gibi kozmetiklerin içinde yer alan çoğu içerik genellikle potansiyel tahriş edicidir. Yararlı bir içeriğin bulunduğu formüller, belirli durumlarda cilde zararlı olabilirler. Örneğin; düşük bir pH ile hidroksi asetik asit (AHA) gibi küçük bir molekül içeren bir formül, hassas, sağlıksız veya iltihaplı cilde uygulandığında, karıncalanma, kaşınma veya tahriş hislerine neden olabilir. Bu gibi reaksiyonlar kontrolsüz asit salımı, cilde hızlı nüfuz etmesi ve düşük pH ile harekete geçebilir.

Cildin duvar fonksiyonunu genişleten nemlendiriciler, farklı tahriş edicilere karşı koruma sağlayabilir. Bu nedenle iyi bir nemlendirici seçmek sağlıklı cilt için en önemli adımlardan biridir. Esansiyel yağ asitleri (linoleik ve gamma linoleik asitler), vitaminler, mineraller, yüksek oranda su ve suya benzer içerikler gibi doğal bileşenler, ciltte yenilenme ve beslenmeyi sağlayan temel taşlardır. Gliserin gibi nem tutucular, cildin nemini korumakta ve cildin elastikliğini desteklemekte önemli rol oynamaktadır. Örneğin; üzüm çekirdeği yağında bulunan protoanthocyanidin gibi antioksidanlar, dokuları bir arada tutan kollajen yapısını dengelemekte oldukça yararlıdır. Beta karoten, E vitamini, C vitamini ve selenyum gibi diğer antioksidanlar, çevre koşulları ve UV ışınlarına karşı genel koruma sağlamak açısından yararlıdır. Sonuç olarak kremde ne kadar az kimyasal bulunursa, cilde uygulandığında tahriş ve ters etki olasılıkları da o kadar düşer.

Doğal ve organik cilt tedavileri ile organik yiyecekler tüketerek kazanacağınız faydanın aynısını elde edersiniz. Doğal ürünler cildiniz tarafından kolaylıkla özümlenmektedir. Fark edilebilir moleküller oldukları için kolaylıkla metabolize edilir ve artıkları kolaylıkla atılır. Ancak, cildin doğal rejime alışması hızlı bir süreç değildir ve tek uygulamayla sonuç elde edilmez. Sonuç olarak cilt sağlığınızı arttıran ve gücümüzü yenileyen uzun süreli bir bağlılıktır.

Elbette, cilt kusurlarını makyajla kapatarak veya sizi 5 yaş daha genç gösterecek güçlü bir sentetik krem kullanarak ama yan etkilerine de maruz kalarak kısa sürede mükemmel olmanın en kısa yolunu seçebilirsiniz.

Sonuç olarak: Cildinize, vücudunuzun içine gösterdiğiniz özeni gösterin. Tüm vücudunuzu besleyip koruduğunuz gibi onu koruyun ve besleyin. Doğal kozmetikler uygulamak için çok geç kalana kadar beklemeyin.