Ankara Tabip Odasınca, hava kirliliğinin öne çıkan sağlık etkileri konusunda yazılı bir açıklama yapıldı.

''Hava kirliliği kişilerin amfizem, astım, bronşit, kanser gibi hastalıklara yakalanmasını kolaylaştırır, akciğer kanserine yol açabilir' denilen açıklamada, hava kirliliğine bağlı olarak boğaz tahrişi, göz yaşarması ve baş ağrısı gibi belirtilerin de sık görüldüğü kaydedildi.

Havada bulunan kirletici maddelerden kükürt oksitlerin, akciğer hava keseciklerinin daralmasına yol açtığına dikkat çekilen açıklamada, azot oksitlerin ise hava yolu zedelenmelerine yol açan nedenler arasında bulunduğu, akciğer savunma mekanizmasının bozulmasına ve akciğer ödemi ve hava keseciği iltihabına neden olduğu belirtildi. Bunun ayrıca akciğer örselenmesi ve hastalıklarının önemli nedenleri arasında bulunduğuna da işaret edilen açıklamada, hava kirliliğine yol açan etmenlerin bazılarının akciğer kanseri nedeni olduğu bildirildi.

Hava kirliliğinin yapılan bilimsel araştırmalar kapsamında ''akciğer nedenli ölümlerde artış, astım nöbetlerinin alevlenmesi, akut solunumsal hastalık, kronik akciğer hastalığı'' şeklinde dört önemli etkisinden söz edildiği belirtilen açıklamada, hava kirlenmesinin yarattığı stresin de önemli bir faktör olduğu ifade edildi.

Yaşlılar ve kronik akciğer ve kalp hastalığı olanlar olumsuz etkileniyor

Genellikle yaşlı ve kronik akciğer ve kalp hastalığı olan hastaların hava kirliliğinden olumsuz etkilendiğine dikkati çekilen açıklamada, bu etkilenmenin akciğerlerde zedelenme sonucu ortaya çıkan hafif belirtilerden, söz konusu kişilerde ölüm oranının artımına kadar değişen etkiler yapabildiği belirtildi.

Geçici zedelenmelerden var olan kronik sorunların ağırlığının artmasına kadar değişen bu etkilerin tek bir madde ya da kirletici öge ile açıklanabilmesi mümkün olamadığına işaret edilen açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

''Bütün kirletici faktörlerin bir arada birbirine eklenen etkilerine bağlanmaktadır. Hava kirliliği felaketlerinde ölüm genellikle bebeklerde zatürre (pnömoni) ölümleri biçiminde, kronik akciğer ve anfizemi olan yaşlılarda ise kardiyopulmoner sorunlardan oluşmaktadır. Hava kirliliğine yol açan çeşitli gaz ve parçacıklar orta derecede astımlı kişilerde ve daha yüksek dozlarda ise astımlı olmayan kişilerde hava keseciklerinin daralmasına neden olmaktadır. Kükürt dioksit duyarlı kişilerde astımı ortaya çıkarır. Astımlı kişiler aynı zamanda azot oksitlere ve asit aerosollere özellikle duyarlı görünmektedir.

Hava kirliliği nedeniyle astımlı hastaların hastane başvuruları ve ölümler, son 40 yıl içinde artmıştır. Avrupa toplumlarında geniş grupları kapsayan araştırmalarda kükürt dioksit ve parçacık yüksekliğinin arttığı dönemlerde hava yolu tıkanıklıklarının daha yüksek oranda görüldüğü belirlenmiştir. Yeni doğanlarda genetik bozukluklar ve kanser artışları, zihinsel gerilik vurgulanmaktadır. Son çalışmalar 2,5 mikrometreden küçük parçacıkların diyabet ve kalp damar hastalıkları nedenli ölümlerle ilişkisi üzerinde durmaktadır. Atherogenezis ve kalp hızı değişimi üzerinde etkisi olabilmektedir.''

Hava kirliliğinin doğal yaşama zarar verdiği de vurgulanan açıklamada, bunun ayrıca görme alanını kısıtladığı, doğal görünümü bozduğu, araba kullanmayı tehlikeli hale getirdiği, giyecekleri kirlettiği, boyaların dökülmesine, metallerin aşınmasına neden olduğu ve kamu binalarının, yontuların, tarihi binaların zarar görmesine yol açtığı da belirtildi.

Prof. Dr. Kemal ARIKAN

merhaba kemal hocam ben hacer çalık osmaniye de yaşıyorum bu yıl 45. ortaöğretim araştırma yarışmalarına proje hazırlıyorum psikolojinin insan üzerine... devamı