Nedir

Hemodiyaliz

Hemodiyaliz, ilerlemiş, kalıcı böbrek yetmezliğini tedavi etmek için kullanılan en yaygın yöntemdir. Bu işlem, yüz binlerce insanın yetersiz böbreklerine rağmen yaşamasına, çalışmasına ve hobileriyle uğraşmasına yardımcı olur. Hemodiyaliz sırasında, bir makine, açılan damar yolundan alınan kandan, vücutta oluşan zehirli madde ve sıvıları süzerek sağlıklı bir böbreğin normalde yaptığı işi yapar.

İki tür diyaliz vardır: Hemodiyaliz ve periton diyalizi. Her iki tür de, sıkı bir tedavi programı izlemenizi, düzenli olarak ilaç almanızı ve çoğunlukla diyetinizde değişiklikler yapmanızı gerektirir. Hemodiyaliz ciddi bir sorumluluktur, ama bunu tek başınıza omuzlamanız gerekmez. Bir böbrek uzmanı ve hemodiyalizi yönetmeyi bilen sağlık çalışanlarından oluşan sağlık ekibinizle yakın bir işbirliği yapabilirsiniz.

Niçin Yapılır

Neden Yapılır?

Böbrek yetmezliği genellikle, birkaç yılın sonunda böbrek hasarına neden olan uzun vadeli (kronik) böbrek hastalıklarının sonucunda oluşur. Böbrek yetmezliğinin yaygın nedenleri arasında şunlar yer alır:  

  • Diyabet
  • Yüksek tansiyon (hipertansiyon)
  • Böbrek iltihabı (glomerülo)
  • Kan damarı iltihabı (vaskülit)
  • Polikistik böbrek sendromu (böbrekte kist)

Diyalize genellikle, böbreğinizin yalnızca yüzde 10 ila 15 kadarı çalışır durumdaysa ihtiyaç duyulur. Mide bulantısı, kusma, şişkinlik veya bitkinlik gibi böbrek yetmezliği (üremia) bulgu ve belirtileri görebileceğiniz gibi görmeyebilirsiniz de. Genel olarak, böbrek faaliyetini, hayatı tehdit edecek komplikasyonlara yol açacak ölçüde durdurmadan çok önce diyalize başlanır. Buna karşın, böbreğiniz şiddetli bir yaralanma, karmaşık bir ameliyat, kalp krizi veya diğer ciddi sorunlar sonrası da faaliyetini aniden durdurabilir (akut böbrek yetmezliği).

Diyaliz, tansiyonunuzu kontrol etmenize, vücudunuzdaki sıvılarla, potasyum ve soydum gibi çeşitli kimyasalların dengesini korumanıza yardımcı olur. Vücudunuzun asit temelli uygun dengesini devam ettirmesine de yardımcı olur.

Doktorunuz bazı faktörlere bağlı olarak, hemodiyalize ne zaman gireceğiniz konusunda karar vermeniz yardımcı olur. Bu faktörler; genel sağlığınız, böbrek fonksiyonuza ilişkin kan ve idrar testlerinin gösterdiği bulgu ve belirtiler, yaşam kaliteniz ve kişisel tercihlerinizdir.

Riskler

Riskler

Diyalize ihtiyaç duyan çoğu insan, pek çok sağlık sorunuyla karşılaşır. Hemodiyaliz birçok insanın ömrünü uzatır, ama diyalize ihtiyaç duyan kişilerin tahmini ömrü, genel nüfusun çok altındadır.

Hemodiyaliz veya altında yatan böbrek hastalığı komplikasyonlara neden olur.

  • Düşük tansiyon (hipotansiyon). Tansiyondaki düşüş, özellikle de diyabetseniz, hemodiyalizin en yaygın yan etkisidir. Düşük tansiyona nefes tıkanıklığı, karın krampları, kas krampları, mide bulantısı ve kusma eşlik edebilir.
  • Kas krampları. Doktorlar, diyaliz sırasında kas kramplarına neyin neden olduğunu tam bilmeseler de bunlar yaygındır. Bazen bu kramplar, diyalizin sıklığı ve yoğunluğu değiştirilerek hafifletilebilir.
  • Kaşıntı. Diyalize giren kişilerde, işlem sırasında ve hemen sonrasında daha da kötüleşen deri kaşıntısı görülür.
  • Uyku sorunları. Diyalize giren insanlar çoğunlukla, bazen uyku sırasında nefesin kesilmesi (uyku apnesi) veya ağrılı, rahatsız ve hareketli bacakları yüzünden sorunlu uykuya sahiptirler.
  • Anemi. Anemi, yani kanınızda yeterince kırmızı kan hücresi bulunmaması böbrek yetmezliğinin ve hemodiyalizin yaygın bir komplikasyonudur. Yetersiz böbrekler, eritropoietin adı verilen ve kırmızı kan hücrelerinin oluşumunu uyaran hormon üretimini azaltır. Beslenme sınırlandırmaları, demirin zayıf emilimi veya demir ve vitaminlerin diyaliz yoluyla atılması da anemiye katkıda bulunur. Diyalizden kaynaklanan kan kaybı veya rutin şekilde alınan kan örnekleri de aynı etkiyi gösterebilir.
  • Kemik hastalıkları. Eğer hasar görmüş böbrekleriniz kalsiyumu emmek için D vitamini kullanamıyorsa, kemikleriniz güçsüzleşebilir. Paratiroit hormonunun aşırı üretimi de (böbrek yetmezliğinin yaygın bir komplikasyonudur) kemiklerdeki kalsiyumu boşaltabilir.
  • Yüksek tansiyon (hipertansiyon). Yüksek tansiyon böbrek yetmezliğinin başlıca nedenidir. Eğer böbrek yetmezliği tedavisi görürken çok fazla tuz yer veya çok fazla sıvı tüketirseniz, yüksek tansiyonunuz böbreğin geriye kalan fonksiyonlarına da zarar verecek şekilde daha da kötüleşebilir. Tedavi edilmeyen yüksek tansiyon, kalp krizine veya felce neden olabilir.
  • Aşırı sıvı yüklemesi. Eğer tavsiye edilenden daha fazla sıvı tüketiyorsanız, kalp yetmezliği veya akciğerlerinizde sıvı birikmesi ve şişme (pulmonari edema) gibi hayatı tehdit edici komplikasyonlara neden olacak kadar su tutulmasına yol açarsınız.
  • Kalbi saran zarın iltihaplanması (perikardit). Yetersiz diyaliz, kalbin kan pompalama yeteneğini engelleyecek şekilde, kalbi saran zarın iltihaplanmasına yol açabilir.
  • Yüksek potasyum seviyesi (hiperkalsemi). Sağlıklı böbrekler, vücudun ihtiyaç duyduğundan fazla olan potasyumu vücuttan atar. Eğer böbrekleriniz yetersize ve tavsiye edilenden daha fazla potasyum tüketiyorsanız, ihtiyaç fazlası potasyum vücudunuzda kalabilir ve dolayısıyla potasyum seviyeniz yüksek olur. Aşırı potasyum birikmesiyse, kalbinizin durmasına neden olabilir.
  • Enfeksiyon. Kanın süzülmek üzere vücudunuzdan alındığı ve yeniden girdiği bölgede, potansiyel olarak tehlikeli enfeksiyonlar ortaya çıkabilir.
  • Depresyon. Diyalize giren pek çok insanda depresyon ve anksiyete görülür.
  • Amilodozis. Diyalize bağlı amilodozis (DRA), kandaki proteinlerin eklemlerde ve tendonlarda birikmesiyle oluşan bir hastalıktır. Ağrı, sertlik ve eklemlerde sıvı birikmesine yol açar. Bu durum, beş yıldan fazla süredir diyalize giren kişilerde yaygındır.

Nasıl Hazırlanacaksınız

Hazırlık

Hemodiyaliz için hazırlanma, ilk işlemden haftalar ve aylar önce başlar. Kan dolaşımına kolay ulaşılması için bir cerrah, genellikle giriş olarak adlandırılan vasküler bir giriş oluşturur. Burası kanın diyaliz için vücuttan atıldığı ve sonra vücuda yeniden girdiği noktadır. Siz hemodiyaliz tedavisine başlamadan önce bu cerrahi girişin iyileşmesi gereklidir.

Halen üç tip giriş kullanılır:  

  • Arteriovenöz (AV) fistül. Cerrahi olarak, genellikle az kullandığınız kolunuzun ön kısmında oluşturulmuş bir AV fistülü, bir arterle (atardamar) bir damar arasındaki bağlantıyı sağlar. Bu tercih edilen giriş türüdür.
  • AV greft. Eğer kan damarlarınız, AV fistül yapılamayacak kadar küçükse, cerrah bunun yerine greft adı verilen, bazen de sentetik baypas grefti denilen esnek, sentetik bir tüp kullanıp arterle damar arasında bir yol oluşturur.
  • Santral venöz kateter. Eğer acil hemodiyalize ihtiyacınız varsa, cerrah boynunuzdaki veya kasığınıza yakın geniş bir damara plastik bir tüp (kateter) yerleştirir. Kateter geçicidir.

Neler Yaşayacaksınız

Neler Bekleyebilirsiniz?

Diyalizi bir diyaliz merkezinde, evde veya bir hastanede yaptırabilirsiniz. Çoğu insan, her biri üç ila beş saat süren seanslar şeklinde haftada üç kez hemodiyalize girer. Bu geleneksel diyaliz olarak bilinir. Günlük diyalizlerse daha sık ancak daha kısa, genellikle haftanın altı günü her biri iki ila üç saat süren seansları içerir. Geleneksel diyaliz daha yaygın olmasına karşın, bazı çalışmalar daha sık girilen diyalizle yaşam kalitesi, sağlık durumunun düzelmesinde artış ve hastalık belirtilerinin azalması arasında bir bağlantı olduğunu öne sürer. Diyaliz sonucunda iştahınız, uyku alışkanlıklarınız, enerji seviyeniz ve konsantrasyon yeteneğiniz artarken, kramplar, baş ağrıları ve nefes tıkanıklığı gibi belirtiler de muhtemelen azalacaktır.

Son yıllarda ortaya çıkan daha küçük, basit diyaliz makineleri evde diyalize girmeyi daha az külfetli hale getirmiştir. Bu nedenle özel bir eğitim ve size yardımcı olacak biriyle hemodiyalizi evde yapmak da mümkündür. Yararları arasında, diyaliz merkezine gidip gelirken yolda geçirilen zamanı kazanmak ve tedavilerinizi ne zaman yapacağınız konusunda esneklik yaratmak gelir. Hatta işlemi gece uyuduğunuz sırada da gerçekleştirebilirsiniz.

İşlemden önce

Diyaliz merkezine vardığınızda, sağlık ekibinizin bir üyesi ağırlığınızı, tansiyonunuzu, nabzınızı ve ateşinizi kontrol ve kayıt eder. Eğer isterseniz bunu kendi başınıza da yapabilirsiniz. Tedavi boyunca kanın vücudu terk ettiği ve yeniden girdiği nokta olan giriş bölgesinin üzerindeki deriniz temizlenir.

İşlem esnasında

Hemodiyaliz sırasında, giriş noktasının içine iki iğne sokulur ve sağlam durması için bantlanır. Her bir iğne, diyaliz cihazı adı verilen makineye bağlanan esnek tüplere eklenir. Diyaliz cihazı, kanınızda biriken atıkların ve fazla sıvıların diyalisat adı verilen temizleyici bir sıvıya geçmesini sağlayacak şekilde, bir seferde 100 gram kadar kanı süzebilir. Süzülen kan diğer iğneyle vücudunuza geri döner.

Tedaviler boyunca, kanınız diyaliz cihazına girip çıkarken, siz bir sandalyeye oturur veya uzanırsınız. Bu zamanı televizyon seyrederek, okuyarak, uyuklayarak veya telefon konuşmaları yaparak geçirebilirsiniz. Eğer diyalize gece giriyorsanız, işlem sırasında yatağınıza yatıp uyuyabilirsiniz.

Hemodiyaliz ağrı verici bir işlem değildir. Ama vücudunuzdan fazla sıvı çekildiğinde, özellikle de haftada altı kez girmekten ziyade (günlük diyaliz) haftada üç kez (geleneksel hemodiyaliz) hemodiyalize giriyorsanız, mide bulantısı, karın krampları gibi şeyler yaşayabilirsiniz. Eğer işlem sırasında rahatsızlık duyuyorsanız, sağlık ekibinizden yan etkileri en aza indirmek için ilaçlarınızı düzenlemesini veya diyetinizi ve sıvı alımınızı değiştirmesini isteyebilirsiniz.

Vücudunuzdan aşırı sıvı çekildiği için tansiyonunuz ve kalp atış hızınız dalgalanma gösterir, Bu yüzden her tedavi sırasında tansiyonunuz ve kalp atış hızınız birkaç kez ölçülür.

Hemodiyaliz tamamlandığında, iğneler giriş bölgesinden çıkarılır ve kanamayı önlemek için bölgeye basınçlı pansuman uygulanır. Ağırlığınız yeniden kaydedilebilir. Ardından, bir sonraki seansa kadar günlük faaliyetlerinize devam etmekte özgürsünüzdür.

Sonuçlar

Sonuçlar

Sonuçlar

Eğer ani veya akut böbrek yetmezliğiniz varsa, böbrekleriniz iyileşene kadar yalnızca kısa bir süreliğine hemodiyalize girersiniz. Ama böbrek yetmezliği bulunan çoğu kişinin böbrek nakli yaptırana kadar, hayatının geri kalanı boyunca diyalize girmesi gerekir.

Diyaliz bakım ekibiniz, kandan atıkları çıkaracak kadar doğru miktarda hemodiyaliz aldığınızdan emin olmak için tedavi boyunca sizi gözlemler. Ayda bir kez iki formülden; üre indirgeme oranı (URR) veya üre temizleme katsayısından (Kt/V) biri kullanılarak kanınız test edilir. Sağlık bakım ekibiniz kısmen, testlerin sonuçlarına dayanarak diyalizinizin yoğunluğunu ve sıklığını ayarlayacaktır.

Giren kan dolaşımınız da ayda bir gözlenir. Bu, hemodiyaliz sırasında kan dolaşımınızın hızını ölçmek için ultrason (ses dalgaları) kullanılarak yapılır.

Doğru gıdaları tüketmek, diyaliz sonuçlarınızı ve genel sağlığınızı iyileştirebilir. Hemodiyaliz aldığınız sırada, sıvı, protein, sodyum, potasyum ve fosfor alışınızın dikkatlice gözlemlenmesi gerekir. Diyetisyeniniz ağırlığınıza, kişisel tercihlerinize, kalan böbrek fonksiyonlarınıza ve diyabet veya yüksek tansiyon gibi diğer tıbbi durumlarınıza dayanarak, kişisel bir yemek planı oluşturmanıza yardımcı olacaktır.

Olası en iyi sonuçları elde etmek için yazılan ilaçları almanız da önemlidir. Hemodiyalize girerken, vücudunuzun sıvı seviyesini ve sodyum ve potasyum gibi elektrolitleri dengede tutabilmek için çeşitli ilaçlar almanız gerekir. Doktorunuz aynı zamanda, hemodiyaliz makinesi ve tüplerdeki kan pıhtılarını önlemek için kan incelticiler, tansiyonunuzu kontrol etmek için tansiyon ilaçları ve yeni kırmızı kan hücreleri üretmesi için kemik iliğinizi uyarmak üzere eritropoetin yazabilir.