Uzmanlara göre halk arasında ''karasu'' veya ''göz tansiyonu'' olarak bilinen glokom, tedavi edilmediği takdirde görme kaybı ile sonuçlanabiliyor.

Özellikle 40 yaş üstündekileri vuran hastalığın Türkiye'de görülme oranın akraba evlilikleri nedeniyle daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.

Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, ikinci önlenebilir körlük nedeni olan glokom ve erken tanısı konusunda bilgi verdi.

Halk arasında ''karasu'' veya ''göz tansiyonu'' olarak bilinen glokomun, tedavi edilmediği takdirde görme kaybı ile sonuçlanabilen önemli bir göz hastalığı olduğunu anlatan Tamçelik, ''Göz içi basıncı normalden yüksek olan kişilerde ortaya çıkan ve görme hücrelerinin kaybına neden olan glokom, her yaşta ortaya çıkabilmesine karşın 40 yaş üstündeki kişileri tehdit ediyor'' dedi.

Dünyada geri dönüşümsüz körlüğün ikinci nedeni olan glokomun görülme sıklığının yüzde 2 olduğunu, bu oranın 40 yaş üstünde yüzde 5-6'ya kadar çıktığını ifade eden Tamçelik, dünyada yaklaşık 70 milyon glokom hastası olduğunu söyledi.

Glokom nedeniyle 7 milyon kişinin kör olduğunu, bunların yarısından çoğunun iki gözünü de kaybettiğini belirten Prof. Dr. Tamçelik, ''Erken tanı yöntemi ile gerekli önlemler alınmazsa 2020 yılında bu oranın yaklaşık 2 misline çıkması bekleniyor'' diye konuştu.

Akraba evliliklerinin, hastalığın Türkiye'de görülme oranının daha da yükselmesine neden olduğunu bildiren Tamçelik, son derece yaygın bir hastalık olmasına karşın glokom ile ilgili yeterli duyarlılık oluşmadığını kaydetti.

Belirti vermeden ilerleyen hastalığın tedavi edilmediği takdirde körlük ile sonuçlanabildiğine dikkati çeken Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, ''Glokomdan korunmak için 40 yaşından sonra mutlaka yılda bir kez göz tansiyonu ölçtürülmelidir'' şeklinde konuştu.

Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, şunlara dikkati çekti:

''Türkiye'de yaklaşık 1,5-2 milyon glokom hastası olduğu tahmin ediliyor. Ne yazık ki bu hastaların yaklaşık 400 bini düzenli tedavi alıyor. Oysa glokomun yol açabileceği körlükten erken tanı ve tedavi ile korunmak mümkün. Bunun için 40 yaşından sonra mutlaka yılda bir kez göz tansiyonunun ölçtürülmesi gerekir. Glokomun neden olduğu hasarın geri dönüşü yok, ancak düzenli tedavi ile göz tansiyonu kontrol altında tutulabilir.''

Glokomun sadece göz hekimleri tarafından teşhis edilebildiğini, bunun için göz tansiyonu ölçümü, görme siniri hasarının analizi, görme alanı testi ve kornea kalınlık ölçümü yapılması gerektiğini vurgulayan Tamçelik, ''Ancak sadece göz tansiyonu ölçümü ile glokom teşhisinin konmayacağı iyi bilinmelidir. Çünkü glokom demek, sadece göz tansiyonu yüksekliği demek değildir. Beraberinde mutlaka tanı için ek muayene yöntemleri de yapılmalıdır. Hastalık kararını sadece göz hekimleri vermelidir'' uyarısını dile getirdi.

''Ailesinde hastalık olanlar dikkat''

Birinci derece akrabalarında glokom görülenlerin yüksek risk taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Tamçelik, ''Bu kişiler, gözlerinde herhangi bir problem olmasa bile erken tanı açısından düzenli olarak göz kontrollerini yaptırmalıdır. Çünkü bu bireylerde glokom gelişme riski, ailesinde glokom öyküsü olmayanlara göre on kat daha fazladır'' uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Tamçelik, diyabetli hastalarda glokom gelişme riskinin, normal bireylere göre üç kat daha fazla olduğunu, ayrıca yüksek miyop veya hipermetrop kusuru olanların, göz yaralanması geçirenlerin, kortizonlu ilaç ve sigara kullananların, şeker ve migren hastalarının glokom riski altında olduğunu sözlerine ekledi.