Yaşamını sürekli orgazm taklidi yaparak geçiren kadınlarda bu artık bir sorun, bir hastalık olarak ele alınmalıdır. Kaçınma gibi birçok nedene bağlı olarak gelişen bu hastalığın bir terapiye, bir tedavi sürecine ihtiyacı vardır. Taklit yapmak bir alışkanlık haline gelebilir. Çünkü birey kendini düşünmekten ve sorgulamaktan kaçınmaya başlar. Neden orgazm olamadığını, nerede sorun olduğunu sorgulamaz. Sorunun kendinden mi partnerinden mi kaynaklandığını, eşine iletemediği bir mesajı olup olmadığını ya da eşinden alması gereken bir mesaj olup olmadığını sorgulamaktan vazgeçer. Hal böyle olunca orgazm taklidi yapmayı sürdürür. Orgazm taklidi yaptığı sürece sorgulamaktan kaçınır. Böylece bu durum bir kısır döngü biçiminde devam eder. Bunun sonucunda ilişkiler büyük oranda yara alır. Bireyler cinsel partnerleriyle, özellikle de sürekli bir ilişkileri varsa, kendi cinselliklerini, onun cinselliğini ve birlikte yaşanılan cinselliği konuşmalı ve fantezilerini paylaşmalıdırlar. Sonuçta bu iki kişilik bir ilişkidir ve burada kimin kime ne yaptığı değil, birlikte yapılanlar önemlidir.