Açık prostat ameliyatı, belki de yüz yılı aşkın bir süredir yapılmaktadır. Bu ameliyat, hasta genel anestezi, bazen de belden aşağısının uyuşturulduğu bölgesel anestezi altındayken yapılır.
Anestezi sonrası sırt üstü yatan hastada, genellikle göbek altından, yaklaşık 13 santimlik bir kesiden içeriye girilir. Bu yolla mesane ve prostat bölgesine ulaşılır. Prostatın kabuğu denilebilecek ve kapsül adı verilen dış zarı yerinde bırakılmak üzere, büyümüş olan ve yolu tıkayan et parçaları, yani dokular parmakla prostat kabuğunun içinden sıyrılarak çıkarılır ve dışarıya alınır.
Bu ameliyat sırasında idrar yolunun bütünlüğü bozulmaz. Bir sonda konularak hasta ameliyattan çıkarılır. Ancak bu açık ameliyatlarda sondanın 5-7 gün vücutta kalması gerekir. Dolayısıyla hastanın nekahet dönemi de uzamış olur.

Kapalı ameliyat

Başarılı bir şekilde yapılan prostat ameliyatından sonra, şikayetler hemen geçecektir.
TUR denilen klasik kapalı prostat ameliyatta, kamışın deliğinden girilerek prostat bölgesine ulaşılır. Televizyon ekranında görülen prostat, küçük parçacıklar halinde alınır. Bu işlem adeta kabağın içinin oyulmasında olduğu gibi, prostatın içi oyularak büyümüş olan dokuların temizlenerek yolun açılması şeklinde yapılır.
Bu ameliyattan sonra da yine bir sonda konulur. Bu sonda 2-3 idrar torbasında kalır. Daha sonra sondası alınan hasta taburcu edilir.

Lazerle buharlaştırma

Bir diğer seçenek ise, lazerle prostat buharlaştırma ameliyatıdır. Bu ameliyatta da yine kamış deliğinden, doğal yolla prostata ulaşılır. Ancak dokuların kesilip çıkarılması yerine, verilen lazer ışınıyla prostat dokusunun buharlaştırılması ve uçurulmasına dayanır.
Bu yöntemin diğerlerine göre avantajı, kanamanın daha az olm