Sabit bir ritme göre zamanında hareket edebilmek, dil yetenekleriyle alakalı görünüyor. Yapılan araştırmada ritmik testlerde daha başarılı sonuç verenlerin konuşma seslerine verdiği sinirsel tepkiler de daha gelişmiş olarak görüldü.

Araştırmacılara göre müzik çalışması, konuşma başta olmak üzere diğer yetenekleri de geliştirebiliyor. Ritmin, dilin bir parçası olup olmadığı uzmanlar tarafından tartışılmakta. Sabit bir ritme göre hareket edebilme yeteneğinin sadece müzik performansıyla değil dil yetenekleriyle de alakalı olduğu belirtiliyor.

100’den fazla genç insandan bir ritme göre parmaklarını masaya vurmaları söylendi. Doğrulukları, tepkilerinin metronoma ne kadar uygunluk gösterdiğiyle ölçüldü. Daha sonra ritmik yeteneğin biyolojik temelinin de anlaşılması için ekip elektrotlarla katılımcıların beyin dalgalarını ölçtü. Bu sayede sese tepki verirken beyindeki elektrik aktivitesi gözlemlendi. Bu biyolojik yaklaşım sayesinde araştırmacılar daha iyi müzikal yeteneği olanların konuşma seslerine karşı da daha gelişmiş nöral (sinirsel) tepki verdiklerini gördü. Okuma konusunda iyi olmayan çocuklarda ise ritmi takip etmek şeklindeki motor görev çok daha zorlukla yapılabiliyor.

Kaydedilen beyin dalgalarının ses dalgalarıyla eşleştiği görüldü. Hatta bu beyin dalgası, bir hoparlörden çalınırsa ses dalgasına benzeyecek şekilde çıktı. Görülen o ki dil için önemli olan bileşenler müzikal deneyimle güçleniyor. Müzisyenlerde işitmeyle ilgili sinirsel tepkiler oldukça tutarlı oluyor.

Müzikal eğitim ve ritm yetenekleri duyma sistemini geliştirerek sinirlerde daha az karmaşa olmasını ve sesi anlama daha verimli bir şekilde dönüştürmeyi sağlıyor olabilir. Çalışma müzikal ve ritmik yeteneklerin diğer yeteneklerle, özellikle de dille ilgili olabileceğiyle ilgili gitgide artan kanıtların arasında yerini aldı.