Dişleriniz için neyin iyi, neyin kötü olduğu hakkında her duyduğunuza inanmayın.
Annenizin yaptığınız her şeyin “dişleriniz için zararlı” olduğunu söylediğini hatırlıyor musunuz? Uyarılarından bazılarını unutmuş olabilirsiniz. Söylediği bazı şeyler ise düşündüğünüz kadar kötü olmayabilir.
Dişlerininizi şu amaçlarla kullanmamalısınız:
- Pense yerine
- Giysi askısı yerine
- Buz kırmak için
- Cips poşeti açmak için
- Düğüm gevşetmek için
- Eğrilen çatal dişlerini düzeltmek için
- İçinde karamel veya kuruyemiş bulunan donmuş şekerleri yemek için
Diş beyazlatıcılar: İyi mi kötü mü?
Yeni beyazlatma modası bir dizi ürünü kapsıyor. Uzmanlara göre, bantlar ve diğer reçetesiz beyazlatıcılar dişlere veya dişeti dokusuna zarar vermez, ancak (peroksit solüsyonu barındıran) beyazlatma plakları diş minesine zarar verebilecek olan asitli, tamponlanmamış bir solüsyon içerebilir.
Ayrıca uzmanlar, en iyi plak türü beyazlatmanın, solüsyonu ve zamanlamayı kontrol edebilecek bir diş hekimi tarafından uygulanabileceğini belirtmekte ve şunları söylemektedirler:
“En hızlı ve en güvenli beyazlatma için, yüksek yoğunluklu ışın sistemlerine ihtiyacınız vardır. Bu ışın diş minesinin moleküler yapısını bir süreliğine değiştirir, ancak daha açık bir tonda normale dönüş gerçekleşir.”
Bununla beraber diş beyazlatmanın bir renk değişimi olmadığını, parlaklık veya ton değişimi olduğunu ifade etmektedirler.
Diş beyazlatmakla yetinmeyen, sürekli dişlerini daha fazla beyazlatmaya çalışan insanlar olduğunu belirten uzmanlar, hastaların dişlerini sağlıklı tutmaya daha fazla odaklanmasını önermektedirler. Aynı zamanda bu solüsyonların bazen kısa süreli dişeti hassasiyetine yol açabileceğini ifade etmektedirler.
Dişlerinizi fazla fırçalamayın
Uzmanlar, diş fırçalarında onay etiketi bulunmasının, fırçanın plağı giderecek ancak dişetlerini yaralamayarak kadar sert olduğu anlamına geldiğini, onay etiketi bulunan diş macunlarının veya fırçalarının soruna yol açması ihtimalinin düşük olduğunu belirtmektedir ve diş fırçası seçilirken fırçanın rahat tutulabilmesine dikkat edilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Birçok diş hekimi yumuşak kılları bulunan diş fırçalarını tercih etmektedir.
Aynı zamanda bir diş fırçasının üç aydan fazla kullanılmaması gerektiği de belirtilmektedir.
Elektrikli diş fırçası kullanıldığı takdirde dişlerin üzerinde gezdirmek yerine her dişin ayrı fırçalandığı döner başlıklı türlerin kullanılması önerilmektedir.
Uzmanlar, ağız duşunun bakterileri dişetlerine doğru iterek, kalp gibi başka organlara yerleşmesini sağlayabileceğini söylemektedirler. Ayrıca, ağız duşunun plakları gidermediğini belirtirken, yalnızca diş fırçalamadan önce veya sonra hafif bir çalkalama amacıyla kullanılmasını önermektedirler.
Uzmanlara göre, diş fırçalamadan önce kullanılan gargaralar diş fırçalama yerine geçmez, bu iki yöntem birlikte kullanılmalıdır.
Diş macunu, içinde diş minesini kuvvetlendiren ve çürük oluşumundan önce diş minesindeki küçük oyukları destekleyebilen florür gibi tedavi edici katkılar bulunan bir aşındırıcıdır.
Diş fırçalama yumuşak bir şekilde, fırça kılları dişlere 45 derecelik bir açı ile duracak şekilde uygulanmalıdır. Fırçayı dişler üzerinde ileri geri hareket ettirmek yerine yumuşak ve eliptik hareketlerle kullanın.
Diş ipleri konusunda ise, uzmanlar, kolay kayan türde iplerin günlük olarak kullanılmasını önermektedir. Dişler arasındaki dentin, sert diş minesi ile tamamen mineralleşmediğinden diş ipi fazla bastırılmamalıdır. Uzmanlar aynı zamanda, dentine aşındırıcı bir madde sürülmesini sağlayan yeni macunlu iplere şüpheyle yaklaşmaktadırlar.
Dişleri tahrip eden maddeler
Metamfetamin gibi endüstriyel kimyasal içerikli, evde yapılan uyuşturucu maddeler dişlere kısa sürede zarar verebilir. Zemin döşemelerini sökmekte kullanılan tuz ruhu, metamfetaminin içindekilerden yalnızca biridir. Konunun uzmanlarına göre, bu maddeler aynı zamanda ağız kuruluğuna yol açarak, dişleri plaklara karşı savunmasız bırakır ve kullanıcılar gerginleşerek dişlerini gıcırdatırlar.
Yine, tetrasiklin ve diğer geniş spektrumlu antibiyotikler gibi daha saygın ilaçlar bile 10 yaşından küçük çocuklarda kullanıldığında ana dişlerde renk değişimine sebep olabilir Yetişkinlerde ise bazı akne antibiyotiklerinden dolayı renk değişimleri görülebilir.Antibiyotiklerle ilgili olarak diş hekimine ve doktora danışılması gerekir. Diş hekimi bazı durumlarda yardımcı olabilecek yüksek florür içerikli bir gargara verebilir.
Başka bazı ilaçlar da ağız kuruluğuna veya diş eti kanamasına yol açabilir.
Nikotin dişleri lekeler, ancak yanan kağıtta da renk bozulmasına yol açabilen bazı kimyasallar bulunur ve sigara içen kişinin ağzındaki sıcaklık kan dolaşımını etkileyerek diş eti hastalıklarına zemin hazırlayabilir.
Bulimia ile ilgili akla ilk gelen sorun olmasa da, çok fazla yiyip sonra kusmak, dişlerin asit yüzünden aşınmasına yol açar.
Limon yemek de, limonun asitli yapısı dolayısıyla dişlere zarar verir.
Yalnızca şişelenmiş su içilmesi de sorun kaynağı olabilir. Şişelenmiş suların florür içerip içermediğinin kontrol edilmesi önerilmektedir.
Ayrıca uzmanlar, yakın zamanda obezitenin ve insülin direncinin periodontal hastalıklarla bağlantılı olabileceğini tespit etmişlerdir. Dolayısıyla sağlıklı bir diyet, diş sorunlarından uzak durulmasına yardımcı olur.
Peki ya şeker?
Annenizin dişlerinizle ilgili en büyük çekincesi neydi? Tabii ki şeker!
Oysa uzmanlara göre sorun şeker değildir.Sorun şekerin dişlerde ne kadar kaldığıdır. Bakteriler, yeterince uzun bir süre dişlerde kalan şekerle beslenerek, diş minesine zarar veren ve çürük oluşumuna yol açan asitler üretebilir.
Dolayısıyla, şeker yerseniz sonrasında dişlerinizi fırçalamaya çalışın.
Bunun yerine sakız da çiğneyebilirsiniz.Diş hekimleri, şaşırtıcı bir şekilde şekerli sakızın bile dişler için çok zararlı olmadığını söylemektedir. Çünkü sakız çiğnemek, şekeri kısa sürede uzaklaştıran bol miktarda tükürük üretimi sağlamaktadır.
Ksilitol içeren bazı şekersiz sakızlar, daha iyi birer çürük önleyicidirler. Kimi çalışmalarda araştırmacılar, sakızlı şekerlemelere ksilitol ekleyerek, bunları diş tedavisinde kullanılabilir hale getirmeye çalışmaktadır.
Gazlı içecekler içtikten sonra dişlerinizi fırçaladığınızda veya su içtiğinizde, bu içecekler dişler için çok fazla sorun yaratmaz. Asidin diş minesine zarar vermesi bir yana, diyet içecekleri yüksek fosfat içeriklerinden, dişlere normal içeceklerden daha çok zarar verebilir.
Diş Eti Çekilmesine Bitkisel Öneriler
Dr. Dt. Ali Osman Emiroğlu
diş etim çekildi v dişlerim çok küçüldü v beni dişi olmayan yaşlı gibi görünüyorum n yapmalıyım. ... devamı
Ağız Kokusunu Engellemenin 10 Yolu
Dişlerinizle İlgili Doğru Bildiğiniz Yanlışlar
Kendi Kendinize Uygulayabileceğiniz Diş Tedavileri
Ağız Sağlığınızın Gösterdikleri
Diş Enfeksiyonu İçin Antibiyotik Kullanımı