Nedir
Ağız Sağlığınızın Gösterdikleri
Yaygın ağız sorunlarının kalp hastalıkları, diyabet, erken doğum ve daha başka hastalıklarla bağlantılı olduğu tespit edilmiştir.
Ağzınızda saklı kaldıklarından, yetersiz ağız temizliğinin etkilerini görmezden gelmek kolaydır. Ancak, sadece diş kaybıyla sınırlı olmayan vahim sonuçlara yol açabilir.
Dişeti hastalığını iltihaplı bir yaraya benzeten kimi uzmanlar, durumun sanıldığından daha ciddi olduğunu ifade ediyorlar: “Kalçanızda bu boyutta bir enfeksiyon olsa hastaneye yatırılırsınız. Ancak insanlar ağızlarındaki bu enfeksiyon ile dolaşıyorlar ve bunu görmezden geliyorlar. Acı vermediğinden görmezden gelinmesi kolaydır ancak bu ciddi bir enfeksiyondur ve daha görünür bir yerde olmadığı için ciddiye alınmamaktadır
Ağız sağlığının bozuk olmasının en kötü sonucunun diş kaybı ve diş hekiminin koltuğunda acı çekerek geçirilecek bir zaman dilimi olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak bazı çalışmalar, yaygın ağız problemlerinin kalp krizi, felç, diyabet, erken doğum, osteoporoz, hatta Alzheimer dahil olmak üzere bir dizi hastalıkla bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. Birçok durumda bağlantının kuvveti ve tam niteliği belirgin değildir. Fakat, ortaya çıkan bulgular, genel sağlığın korunması için ağız sağlığının ne kadar önemli olduğunu kanıtlamaktadır. Uzmanlar, insanların ağız sağlığının, vücudun diğer bölgelerinin sağlığından ayrı tutulamayacağını belirtmektedirler.
Nasıl Yayılır
Dişeti hastalığı nasıl yayılır?
Periodontal hastalık dişler ve dişetleri arasına yerleşen zararlı bakterilerin yol açtığı bir enfeksiyondur. Yalnızca dişlerin fırçalanmasının bile, bu bakterilerin bazılarının kan dolaşımına geçmesi için yeterli olduğu düşünülmektedir. Bu bakteriler, kan dolaşımı yoluyla önemli organlara ilerlemekte ve bu organlarda yeni enfeksiyonlara yol açabilmektedirler.
Ağız sağlığının bozuk olmasının etkilerinin vücuda yayılmasında, iltihaplanma da rol oynamaktadır. Kırmızı ve şişmiş dişetleri, vücudun periodontal bakterilere karşı geliştirdiği iltihaplı tepkisinin belirtisidir. Ağızda iltihap bulunduğu takdirde, vücut bir tepki olarak, kan dolaşımı aracılığıyla yayılabilecek ve vücudun başka bir yerine zarar verebilecek bazı kimyasal maddeler üretebilmektedir.
Gün geçtikçe, ağız sağlığı sorunlarının, daha fazla hastalık türüyle bağlantılı olduğu ortaya çıkmaktadır. Tüm bu gelişmeler, ağız-vücut bağlantısının önemine dair güçlü kanıtlar sunmaktadır.
Diyabet
Ağız sağlığı ve diyabet
Birçok diyabet vakasına da teşhis koyan diş hekimleri, ağzında birden fazla apse bulunan bir hasta görüldüğünde, hemen diyabet ihtimalinin düşünülmesi gerektiğini belirtiyorlar. Buna göre, eğer diyabeti düşündüren böyle kuşkulu bir durumu varsa, hastayı glikoz toleransı tahliline göndermek gerekiyor. Diyabet hastalarının ezici çoğunluğunun hastalıklarının farkında olmadığını belirten hekimler, bu hastalığın teşhis edilmesinde diş hekimlerinin önemli bir rol oynayabileceğini de belirtiyorlar.
Diş hekimleri arasındaki bir görüşe göre; diyabet ve dişeti hastalığı birbirlerini etkileyerek bir kısır döngü içine girmiş olabilir. Çünkü, dişeti hastalığı da dahil olmak üzere herhangi bir enfeksiyon, vücudun insülin direncini arttıran sitokin adlı proteinler üretmesine yol açar; bu proteinler ise, kan şekerinin kontrol edilmesini zorlaştırır. Diyabet ve dişeti hastalığı ilişkisinin kuruluşunda, bu görüşün tam tersini savunan hekimler de vardır. Bu hekimlere göre de, kontrol altına alınmayan diyabet, vücudun iyileşme mekanizmasını bozar ve bu şekilde dişeti hastalığının kontrol altına alınmasını zorlaştırır.
Konunun uzmanları, korku veya kaygı yüzünden diş hekimine başvurmaktan kaçınan diyabet hastalarının, diş kaybının çok ötesinde sorunlarla karşılaşacağını söylemektedirler. Bu uzmanlara göre, eğer bir diş hekimine başvurmazsanız, diyabet tedavisinde başarılı olmanız büyük ihtimalle mümkün olmayacaktır.
Dişeti hastalığı aynı zamanda, prediyabetik (gizli şeker) olarak sınıflandırılan hastalarda tamamen gelişmiş diyabete geçişi hızlandırabilir. Uzmanlara göre, birçok insan diyabet hastası olduğunu, ağız hastalıkları görüldüğü zaman fark etmektedir.
2007 yılında Danimarka’da yapılan bir çalışmada, dişeti hastalığı ve diyabet arasındaki ilişki araştırılmıştır. Araştırmacılar, dişeti hastalığı bulunan prediyabetik fareler ile dişeti hastalığı bulunmayan prediyabetik fareleri karşılaştırmıştır. Dişeti hastalığı bulunanlarda insülin direnci ile tip 2 diyabete geçişe ilişkin diğer belirtiler kısa sürede artmıştır.
Kalp Hastalıkları
Ağız sağlığı ve kalp hastalıkları
Bir düşünceye göre, periodontal hastalığı bulunanların koroner arter hastalığı geçirme riski, periodontal hastalığı bulunmayanlara kıyasla neredeyse iki kat daha yüksektir. Bir teoriye göre, ağızdaki bakteriler koroner arterlerdeki yağ plaklarına bağlanarak, kalp krizlerine yol açabilecek pıhtıların oluşumuna katkıda bulunmaktadır. Başka bir düşünceye göre ise, iltihap plak oluşumunu artırmaktadır.
Bazı uzmanlara göre, kanıtlar karışık olsa da, yirmiden fazla geniş ölçekli çalışma, dişeti hastalığı ile kalp hastalığı arasındaki ilişkiyi göstermiştir. Bununla birlikte, sigara kullanımı veya obezite gibi bilinen risk faktörlerinde olduğu gibi, bu ilişki hala teyit edilememiştir. Dişeti hastalığının tedavi edilmesinin, daha önce bir kez kalp krizi geçirmiş olan hastalarda, ikinci bir kalp krizinin önüne geçip geçemeyeceğini görmek için, kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç olduğu belirtilmektedir.
Yakın zamanda yapılan bir analiz, yaygın ağız problemlerinin, kalple ilgili rahatsızlıkların görülme riskini artırabileceğini ortaya koymaktadır. Yapılan kimi araştırmaların sonuçları, bakteriye maruz kalma belirtileri gösteren periodontal hastalıkların, daha yüksek kalp krizi riski ile ilişkili olduğunu göstermiştir.
Sonuç olarak uzmanlar, özellikle aterosklerotik kalp hastalığının ve/veya akut kalp rahatsızlıklarının önlenmesi için, diş tedavisinin yapılması gerektiğini belirtmektedirler.
Erken Doğum
Ağız sağlığı ve erken doğum
Diş hekimleri, kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının, vücuttaki enfeksiyonların erken doğumları ve düşük doğum riskini tetikleyebileceğini her zaman bildiklerini belirtiyorlar. Ayrıca, idrar yolu enfeksiyonları ile boğaz enfeksiyonlarını araştırdıklarını belirten uzmanlar, ancak konuyu bir periodontal araştırmacı inceleyene kadar, enfeksiyonların ağız kaynaklı olduğunun düşünülmediğini söylüyorlar.
Uzmanlar, annedeki ciddi periodontal hastalığın, erken doğum riskinde artışa yol açabileceğini ifade ediyorlar. Sitokinleri hatırladınız mı? Sitokinlerin, doğumu tetikleyen prostaglandin hormonu seviyesini artırdığının ortaya çıktığını söylüyorlar. Çalışmalar, kadınlarda dişeti hastalığının erken tedavisinin ve ağız temizliğinin geliştirilmesinin, erken doğum riskini azaltabileceğini göstermektedir.
Diş sağlığı ve genel sağlık arasında bir bağlantı olduğunu gösteren diğer durumlar arasında şunlar yer alır:
- Osteoporoz. Kalçada ve diğer kemiklerde kırık riskini artıran mineral yoğunluk azalması, çene ile dişleri de etkilediğinden, osteoporoz ve diş kaybı genellikle bir arada görülür. Uzmanlara göre, menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda osteoporozu önleme veya tedavi etme amacıyla alınan önlemlerin, ciddi dişeti hastalıklarını önlemeye de yardımcı olması muhtemeldir.
- Romatoid Artrit. Son yıllarda yapılan bir çalışma, romatoid artrit hastalarının periodontal hastalık geçirme olasılığının neredeyse sekiz kat daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Periodontal hastalık gibi romatoid artritin de yangılı bir hastalık olduğu ve bu bulguların iki hastalık arasındaki bağlantıyı açıklamaya yardımcı olabileceği düşünülmektedir.
- Alzheimer. 2005 yılında, yalnızca birinde bunama görülen ikizler üzerinde bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışma, bunama görülen ikizin diğerine göre, orta yaşlarda dişeti hastalığı geçirme olasılığının dört kat daha yüksek olduğunu göstermiştir. Çalışma ağız sağlığının iyi durumda olmasının Alzheimer’ı önlediğini iddia etmemekte, ancak genç yaşlarda görülen enflamasyonun daha sonra ciddi neticeleri olabileceğini ortaya koymaktadır.
Sağlıklı Vücut
Sağlıklı ağız, sağlıklı vücut
Bazı hekimler, ağız ve vücut bu kadar yakından ilişkiliyken, diş hekimlerinin ve tıp doktorlarının daha yakın işbirliği yapması gerektiğini söylemektedir. Her iki sağlık alanını da ilgilendiren belirtileri anlayabilmek için, doktorların ağız muayenesi eğitimi alması, diş hekimlerinin ise sistemik hastalıklar hakkında daha fazla bilgi edinmesi gerektiğini ifade edilmektedir.
Bulgular, aynı zamanda ağız temizliğinin öneminin anlaşılmasını da sağlamaktadır. Sağlıklı bir ağız için, ağız temizliğine özen gösterilmelidir. Dişlerin günde iki kere yumuşak veya orta sertlikte diş fırçaları ile fırçalanması gerekir. Diş araları her gün diş ipiyle temizlenmelidir veya kürdanlı diş ipleri kullanılmalıdır. Diş ipi kullanırken dişetleriniz kanarsa ve bu kanama üç-dört boyunca geçmezse, diş hekiminize başvurun.
Birçok durumda dişeti hastalığı ağrıya yol açmaz. Dolayısıyla, iyi hissediyor olsanız bile profesyonel temizlik ve ağız muayenesi için, diş hekiminizi düzenli olarak ziyaret edin. Beklediğinizden çok daha fazlasıyla karşılaşabilirsiniz. Uzmanlar, günümüzde diş hekimlerinin yalnızca dişlere ve diş etlerine bakmakla kalmadığını, başarılı bir tıbbi muayene gerçekleştirdiğini ifade etmektedirler.
Op. Dr. Ebru ZÜLFİKAROĞLU
hocam kafamda soru işareti kaldı Ağız yoluyla hamile kalınır mı Meniyi Yutup yutmama konusunda tam emin Değilim Yardımcı olursanız çok memnun olurum I... devamı
Aft Oluşumu
Ağız Sağlığınızın Gösterdikleri
5 Yaş Altı Çocuklar İçin Uyarı
Aftlara Neden Olan Yiyecekler
Güzel Diş Ve Dişetleri İçin İpuçları