Selülitle başı dertte olmayan kadın yoktur demek yanlış olmaz sanırım kadınların %90’ı spor yapıp sağlıklı beslense de portakal kabuğu görünümündeki bu rahatsızlıktan maalesef tamamen kurtulamayabiliyor. Bu gerçeği gözler önüne seren bir kare de ünlü tenisçi Maria Sharapova’dan yakın zamanda gelince selülit bir sağlık problemi olmaktan çıkıp magazin dünyasının yakın markaja aldığı bir konu haline geldi. Zira gazetelerde ve dergilerde olağanüstü güzel görünen ünlüler televizyon kameralarına doğal halleriyle yansıyınca selülitin sadece ev kadınlarına özgü bir rahatsızlık olmadığı ortaya çıktı. Selülit hormonal faktörlerle, genetik olarak, dolaşım bozukluğu nedeniyle, egzersiz eksikliği ve yanlış beslenme ile ortaya çıkabilir. Selülitin erkeklere oranla kadınlarda daha çok görülme nedeni kadınların vücudu ergenlik ve hamilelik gibi çeşitli evrelerde yağ depolamaya başlar ve cildin dermis tabakasının altında toplanan bu yağlar selülitin oluşumunu tetikler. Kan dolaşımı bozukluğuyla başlayan selülitler yağ dokusunun elastik özelliğini kaybetmesi ve etrafının fibröz bantlarla çevrilmesi ile portakal kabuğu görünümü netleşir ve ilerleyen süreçte kalçada, basende, iç ve dış bacaklarda, karın ve sırt bölgesinde büyük ölçüde deformasyon oluşur. Peki, selülitten korunmak veya var olan selülitlerden kurtulmak için ne yapmalıyız? Var olan selülitlerin görünümünü ortadan kaldırmak için zaman gerekir bu yüzden de sabırlı ve istikrarlı davranmak önemlidir. Vücudumuzdaki yağ ve kas oranını ölçtürerek yaşımıza, cinsiyetimize, kilomuza ve elbette selülitlerimizin şiddetine bağlı olarak bir diyetisyenin belirleyeceği ideal egzersiz programı ve diyeti yaşam tarzı haline getirerek selülitleri ortadan kaldırabilirsiniz.