Zekanın tanımı geçmiş yıllara göre oldukça değişmiştir. Artık zekanın duygusal zeka, sosyal zeka gibi birçok tipi olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda zeka ile ilgili olarak da pek çok teori ve varsayım söz konusudur. Zekanın doğuştan mı olduğu yoksa sonradan edinilen bir yetenek mi olduğu hep tartışma konusu olagelmiştir. Ancak bilindiği gibi zeka hem doğuştan gelen hem de sonradan geliştirilen bir şeydir. Yani bu ikisinin bileşiminden oluşur. Çocuğun zeka gelişiminde hem genetik faktörler hem de bu zekanın nasıl uyarıldığı son derece önemlidir. Bebeklerin davranışlarıyla ve zeka gelişimleriyle ilgili olarak, son yıllarda birçok çalışma yapılmaktadır. Aslında zeka denilen şey birçok farklı yetenek ve algının bir araya gelmiş halidir. Zeka gelişimiyle ilgili şimdiye dek bilinmeyen pek çok şey öğrenilmektedir. Bunlardan biri de uyarımın çocukların zeka gelişiminde ne kadar önemli bir faktör olduğudur. Çünkü zeka gelişimi aslında, nöron denilen sinir hücrelerinin uçlarındaki sinapsların hızla artışıyla gerçekleşen bir şeydir. Gelişimi uyarılan ve ilgi gören bebeklerde sinaps artışının çok daha hızlı olduğu görülmüştür. Uyarılmayan çocuklarda ise bu sinaps artışları yavaşlamakta, hatta durmaktadır. Dolayısıyla uyarımın zeka gelişimini nasıl etkilediğini bu şekilde görmek de mümkün olabilmektedir.