Yeni bir çalışmaya göre trombositten zengin plazma (TZP) – tendon yaralanmalarında kullanılan en yeni ve hala tartışmalı olan tedavi – tenisçi dirseğine, kortikosteroid iğnelerden daha fazla iyi gelmektedir.
 
Tendonlara çok az kan gittiğinden, yaralı tendonlar zor iyileşir. Kandaki trombositler ise iyileşme faktörlerini çekerler. Yani TZP'de ana fikir, hastanın kendi trombositlerini tendon yaralanmasının olduğu bölgeye enjekte etmektir.
 
Bugüne kadar yapılan küçük çalışmalar TZP'nin tenisçi dirseğinde işe yaradığını göstermiştir. Ancak Aşil tendonu yırtılması olan hastalarla yapılan yeni bir çalışmada elde edilen sonuçlar umut vaat edici değildi.
 
Bununla birlikte kortikosteroid iğneler artık daha az tercih ediliyor. Akut ağrıyı azaltmakta belki üstlerine yok ama iyileşme sürecini tetiklemedikleri gibi, tendonda daha büyük yaralanmalara yol açabilirler.
 
Peki o zaman tenisçi dirseğinden yakınanlar kollarındaki ağrıyı azaltmak için ne yapabilirler? Bu soruya potansiyel bir yanıt, Hollanda, Tilburg'daki Elisabet Hastanesi'nde görevli araştırmacılardan geldi.
 
Araştırmacılar kronik lateral epikondiyiliti (6 aydan fazla süren ve 5-10  şiddetinde ağrısı olan tenisçi dirseği) olan hastaları rastgele olarak gruplandırdı. Hastaların bir kısmına TZP, diğer kısmına kortikosteroid iğne verildi.
 
İki enjeksiyon da, hassasiyetin en yoğun, ağrının en fazla olduğu bölgelye doğrudan uygulandı. Enjeksiyonda, iğnenin ciltten geçtikten sonra tendona defalarca batırıldığı karabiber tekniği kullanıldı.
 
Kortikosteroid alan hastalarda ağrının şiddeti çok daha kısa sürede azaldı. Ancak 26 haftalık tedavinin ardından TZP grubundaki hastaların kortikosteroid grubundakilerden çok daha az ağrı çektiği ve çok daha fazla hareket edebildiği gözlendi.
 
Bir yılın sonunda sonuçlar daha da iyiydi. Bu süre sonunda TZP ile tedavi edilen hastalar, ağrıda yüzde 64 oranında, hareket kabiliyetinde yüzde 84 oranında iyileşme bildirdiler.

Video: Tenisçi Dirseği

Kortikosteroid ile tedavi edilen hastalarda ise bu oranlar yüzde 24 ve yüzde 17 oldu.
 
Ayrıca TZP grubundaki 51 hastadan yalnızca 3'ü tenisçi dirseği ameliyatına ihtiyaç duyarken, kortikosteroid grubuna geçmek isteyenlerin sayısı da 2'de kaldı. Korkitosteroid grubundaki 49 hastadan ise 6'sı ameliyat oldu, 6'sı TZP tedavisine geçti, bir diğeri de başka bir kortikosteroide geçti.
 
Lateral epikondiyilitin doğal akışında, hastaların yüzde 80'inin bir yıl içinde iyileştiğini biliyoruz. Ama araştırmacılar, şikayetlerin bir 6 ay daha sürdüğünü söylüyor.

Emory Üniversitesi spor tıbbı merkezinden bilim insanları kendi yaptıkları çalışmalarda, Hollandalı araştırmacıların sonuçlarından çok daha iyi sonuçlar elde ettiklerini söylüyorlar. Araştırmacılar, tendonda gerçekten hasar olup olmadığını görmek için tedaviden önce tutarlı bir şekilde ultrason kullansalardı, çok daha iyi sonuçlar elde edebileceklerini düşünüyorlar.

TZP enjeksiyonlarını da, ultrason kılavuzluğunda yapmadılar. Eğer yapmış olsalardı, önceki çalışmada elde edilen yüzde 90 başarı oranını tutturabilirlerdi.
 
TZP'nin bir kötü yönü, pahalı olması. Sigorta şirketlerinin büyük bölümü bu tedavinin parasını ödemeyi düşünmüyor. O zaman, daha az pahalı kortikosteroid enjeksiyonlarına ne zaman başvurulmalıdır?
 
Araştırmacılar, "Eğer bir kişi iki haftadır şiddetli ağrı çekiyorsa, tenisçi dirseği için kortikosteroid kullanırız," diyorlar. "Ama, ağrı aylardır sürüyorsa ve ultrason veya MRI tendonda dejenerasyon gösteriyorsa, etrafında da şişlik yoksa o zaman önermiyoruz."
 
Dirsek, TZP'ye uygun tek tendon mu? Yeni bir çalışma, tedavinin Aşil tendonu yaralanmalarında işe yaramadığını gösterdi. Ancak Emory Üniversitesi'nden araştırmacılar kendi deneyimlerinin farklı sonuçlar verdiğinin altını çiziyor.
 
"TZP dirseklerde çok daha kesin sonuçlar veriyor. Ama Aşil tendonu tedavisinde de inanılmaz sonuçlar elde ettik. Bu konuda daha fazla araştırma yapmamız gerekir," diyorlar.
İLGİLİ MAKALE

Kan plazması nedir?

Prof. Dr. Muharrem İNAN

ben avucumun içini açamıorum doğuştan bi çok doktora gitim gunluk hareketleini yapabilosan sorun yok dedi ama ben dirsekten açamıorum eklemlr... devamı