Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Şahin, akut ağrının iyi tedavi edilmediği zaman kronik ağrıya dönüşebileceğini belirterek, ''Özellikle 'santral sensitizasyon' denilen 'ağrı hafızası' oluşmaması için akut ağrıların kronikleşmeden tedavi edilmesi son derece önemlidir'' dedi.

Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Yönetim Kurulu üyesi de olan Prof. Dr. Şahin, akut ağrısı olan hastaların ağrılarını dikkate alması gerektiğini, bu tür ağrıların tedavisinde kullanılan basit ağrı kesicilerin de uzun dönemde vücut için bazı zararlarının olabileceğini söyledi.

Özellikle akut ağrıların iyi tedavi edilmediğinde vücutta kalıcı yani kronik bir ağrı oluşabildiğini belirten Şahin, şunları söyledi:

''Ağrı, yüz yıllardır üzerinde çalışılan zor bir süreçtir. Uzmanlar tarafından sürekli çalışmalar yapılarak konuyla ilgili yeni kılavuzlar oluşturuluyor. Farklı nörotransmitterler ve reseptörler üzerinde çalışılıyor. Fakat şu anda bildiğimiz şey, akut ağrının iyi tedavi edilmediği zaman kronik ağrıya dönüşebileceğidir. Ağrı akut dönemde iyi tedavi edilmeli. Bu nedenle özellikle 'santral sensitizasyon' denilen 'ağrı hafızası' oluşmaması için akut ağrıların kronikleşmeden tedavi edilmesi son derece önemlidir'' dedi.

Şahin, ağrı kronikleştikten sonra tedavisinin çok daha zor olacağını ifade ederek, bu aşamada ayrıca bilinçsiz ağrı kesici kullanımının da zararlı olabileceğini vurguladı.

Basit ağrı kesiciler potansiyel tehlike oluşturabilir

Şahin, her ilacın olduğu gibi ağrı kesicilerinde bilinen yan etkileri olduğunu ve basit olarak bilinen ağrı kesicilerin de doktor kontrolünde alınması gerektiğini ifade ederek, ''Dünyanın pek çok ülkesinde basit ağrı kesici ilaçlar 'on the counter' yani hastaların istediklerinde ulaşabilecekleri şekilde satılmaktadır. Türkiye'de ise, sadece geri ödeme için reçete gerekmekle birlikte, reçete olmayan durumlarda da bu ilaçlara ulaşmakta bir sıkıntı yoktur. Hal böyle olunca basit ağrı kesiciler dahi potansiyel bir tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle, ağrısı olan hastaların ilgili branşlara ya da algoloji uzmanlarına başvurarak ve takibine girerek bu ilaçları kullanmaları daha uygun olacaktır'' dedi.

Kullanılan birçok ilacın karaciğerde metabolize edilerek idrar yoluyla vücuttan atıldığın kaydeden Şahin, ağrı kesicilerin uzun süreli kullanım gerektiren durumlarda veya bilinçsiz kullanımında ise, karaciğer ve böbreğe ek bir yük getirdiğini kaydetti.

Bu nedenle uzun süreli kullanım gerektiren durumlarda, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının izlenmesinin son derece önemli ve gerekli olduğunu vurgulayan Şahin, ''Çünkü bu organlarda toksik olabilmektedir'' şeklinde konuştu.

Ağrı kesici kullanımında göz ardı edilmemesi gereken diğer bir durumun da kazanç-kayıp oranı olduğunu dile getiren Şahin, hastanın doktoru tarafından çok iyi bir şekilde takip edilmesi ve bu oranın dikkate alınarak söz konusu ilaçların reçete edilmesi gerektiğini ifade etti.

Prof. Dr. Şahin, akut ağrıların kronik hale dönüşerek vücutta ''ağrı hafızası''nın oluşmaması için, her hangi bir ağrı olduğu zaman önemsenerek uzman hekimlere başvurulması, hekimlerin de kişilerdeki ağrının karakterine göre tedavi uygulaması gerektiğini vurguladı.

Dr. Emel GÖKMEN

Merhaba hocam 78 yaşında babam bir kaç gün aralıkla 2 defa felç atlattı sağ taraf ilk felç şah damarı tıkanıklıgından olmuş anjıyo ve stend takıldı st... devamı