En az 1 yıl beklemeye rağmen çiftin çocuğu olmuyorsa, bir şekilde tetkiklere başlanmalıdır. İlk yapılacak araştırma ise sperm analizi. Sperm analizinde, hem dışarı çıkan meninin fiziksel özellikleri incelenir hem de olgun sperm hücrelerinin sayısı ve kalitesine bakılır. İşte bu aşamada en ciddi sorun hiç sperm hücresinin görülmediği azoospermi olmasıdır. Azospermi, sperm tahlilinde olgun sperm hücresi bulunmama durumudur. Ancak yine de meninin santrifüj edilerek dipte toplanan pellet kısmı incelendiğinde bazen az sayıda da olsa olgun hücre görülebilmekte. Azoospermi olgularında 2 hafta sonra test tekrar yapılarak kontrol edilmelidir. Çünkü bazı durumlarda bir defa yapılan analizlerde yanıltıcı sonuçlar çıkabilir ve tekrarlandığında sonuç değişebilir.

Tekrarlanan detaylı sperm testlerinde de olgun hücre bulunamaması durumunda artık kesin olarak azoospermiden bahsedilebilir. Sperm çıkmaması iki nedenden kaynaklanabilir: 1) Sperm kanallarında tıkanıklık 2) Testislerin çalışmaması. Eğer doğuştan bir anomali yoksa, kanal tıkanıklıkları ameliyatla gayet başarılı şekilde açılır. Oysa testisler çalışmıyorsa, daha zorlu bir süreç başlayacak demektir.

Tıkanıklık olup olmadığı muayenede kısmen tahmin edilebilir. Kanda FSH ve Testosteron hormonlarının ölçülmesi de tanıya yardımcı olur. Özellikle FSH’nın 2-4 IU/mL arasında olması tıkanıklık yönünde uyarıcıdır. Ama kesin olarak bir tıkanıklığın varlığı ancak ameliyat sırasında anlaşılır. Çünkü tıkanıklık şüphesi ile ameliyat edilen olguların bir kısmında sorunun testislerden kaynaklandığı görülmekte.

Sperm kanallarında bir tıkanıklıktan şüphe edilmiyorsa, sorun testislerin çalışmamasıdır. Böyle olgularda çoğu kez FSH hormonu da yükselmiştir. Ama daha şanslı olan bir grup olgu da ise beyinden salgılanan hormonlarda bir eksiklik söz konusudur. Kanda FSH, LH ve Total testosteron hormonlarının birlikte düşük bulunması ile anlaşılır. Hipogonadotropik hipogonadizim dediğimiz bu durumda eksik olan hormonların yerine konulması ile menide olgun sperm de çıkabilir, çıkmasa da hastaların yarısından fazlasında testislerden mikroTESE ile sperm bulma şansı vardır. Ancak hormonal nedenlere bağlı infertilite durumu olguların ancak 5’inde görülür.

Testislerin çalışmamasından kaynaklanan azospermi nedenleri arasında bir diğer tedavi edilebilir durum ise varikoseldir. Varikosel, testislerden kirli kanı drene eden venöz damarların anormal dilatasyonu ve içindeki kanın geriye kaçmasıdır. Sperm bozukluğu olan erkeklerin yaklaşık üçte birinde rastlanılır.  Tedavisi ise mikrocerrahi tekniği ile ameliyat edilerek yapılır. Ama ameliyat kararı vermek için mutlaka klinik muayenede belirgin bir varikoselin bulunmuş olması gerekir. Puberte öncesi çocuklarda ise ameliyat kararı verilerken testislerde küçülme bulunup bulunmadığına bakılır. Azoospermi olgularının 10’unda, varikoselin tedavisini takiben sperm çıkabilmektedir. Her ne kadar çıkan spermler doğal yoldan gebelik beklenmeyecek kadar düşük yoğunlukta olsa da, tüp bebek şansı vermesi bakımından önemlidir.

Azospermi olguları arasında yukarıda saydığımız hastalıklar dışında tedavi ile sperm çıkışını sağlayıp, doğal yolla çocuk olabilecek, başarısı kanıtlanmış başka bir neden yoktur. Geri kalan durumlarda yine tedavi yapılır ama ister menide olgun sperm hücresi çıksın isterse mikroTESE ameliyatı ile testislerde bulunsun, sayıları çok az olacağı için tek şans tüp bebek olacaktır. 
İLGİLİ MAKALE

Azoospermi

Prof. Dr. Kaan AYDOS

Sayın Hocam; Azoosperm teşhisi konulan tahlil sonucunu değerlendirirseniz sevinirim: FSH : 11,38 (1,5 - 12,4) LH : 6,12 (1,7 - 8,6) Prolaktin : 27,36 ... devamı