Darüşşafaka-Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, omurilik hasarlarının önemli bir kısmının yaralıyı enkazdan çıkarırken olduğunu belirtti.

Darüşşafaka- Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinden yapılan açıklamada, Türkiye'deki çok sayıda insanın ölümüne ve yaralanmasına yol açan kitlesel afetlerin başında depremin geldiği, depremlerde yaralı sayısının, hayatını kaybedenlerin sayısından 4-5 kat daha fazla olduğu, bu sayının içerisinde iskelet sistemi yaralanmalarının büyük yer tuttuğu belirtildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Kalyon, iskelet sisteminin esasını oluşturan kemiklerin, çöken yapılardan hasar gördüğünü, kırıldığını ve bunun sonucunda da hareket sisteminde fonksiyonel kayıplara neden olduğunu ifade etti.

Kalyon, kafatası ve omurga kırıklarının en korkulan yaralanma şekli olduğunu, kol ve bacak kemiklerindeki kırıkların ortopedik yöntemlerle nispeten kolay tedavi edilebildiği halde kafatası ve omurga kırıklarında durumun değiştiğini, enkaz altında kalan insanlarda en korkulan yaralanma biçimlerinin de bunlar olduğunu bildirdi.

Kafa travmasında beyin hasarının ortaya çıktığını, omurga hasarında omurilik yaralanmasının riski olduğunu kaydeden Kalyon, her iki durumda da hareket sisteminin olumsuz yönde etkilendiğini ve değişik derecelerde felçlerin ortaya çıkabildiğini belirtti.

Prof. Dr. Kalyon, kurtarma esnasında boynun veya belin aşırı derecede bükülmesi ve zorlanması sonucunda omurilik hasarı ve buna bağlı kalıcı felçlerin olduğuna dikkati çekerek, omurilik hasarlarının önemli bir kısmının yaralıyı enkazdan çıkarırken olduğunu vurguladı.