İSTANBUL (AA) - Memorial Ataşehir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Birsel Kavaklı, sebepsiz sanılan ve uzun sürebilen hıçkırıkların beyin ve kalp gibi hayati organlardaki bir hastalığın habercisi olabileceğini bildirdi.
 
Kavaklı yaptığı yazılı açıklamada, hıçkırığın, diyafram adı verilen kasın istem dışı kasılmasını takiben ses tellerinin bulunduğu gırtlak bölgesinin aniden kapanmasıyla oluştuğunu belirtti. 

Hıçkırığın çoğu zaman kısa süreli ve zararsız olduğunu, sağlıklı kişilerde geçici bir rahatsızlık olarak ortaya çıkabileceğini aktaran Kavaklı, aşırı gülme, gıdıklanma, fazla sigara ve alkol kullanımı, histeri, hava yutulması gibi organik bir hastalığa bağlı olmayan durumlarda da hıçkırığın ortaya çıkabileceğini ifade etti. 

Kavaklı, bazen günlerce ya da haftalarca kesilmeyen hıçkırığın kişiyi rahatsız edebileceğine işaret ederek, şunları kaydetti: 

''Sebepsiz sanılan ve uzun sürebilen hıçkırıklar beyin ve kalp gibi hayati organlardaki bir hastalığın habercisi olabilir. Uzun süreli hıçkırıklar hastanın yemek yemesini, uykusunu, konuşmasını etkiler. Cerrahi girişim sırasında ve sonrasında ortaya çıkan hıçkırıklar da çeşitli rahatsızlıklara yol açar. Hıçkırığın merkez sinir sistemi hastalıklarından mide hastalıklarına kadar çok farklı nedenleri olabilir. Hıçkırık, menenjit, beyin içi kanama, beyin tümörleri ve beyindeki yaşlılıkla ilgili değişiklikler gibi merkezi sinir sistemini ilgilendiren hastalıkların bir bulgusu olabilir. Reflü hastalarında hıçkırık da olabilir. Bu hastaların reflüsü tedavi edildiği zaman hıçkırık da geçer. Her iki akciğer arasında kalan ve içinde kalbin de bulunduğu 'mediyasten' ismi verilen bölgenin hastalıklarında hıçkırık gelişebilir. Zatürre ve akciğer zarları arasında sıvı toplanması da hıçkırığa neden olabilir.''
 
Hıçkırığın farklı nedenlerinin bulunduğunu belirten Kavaklı, hıçkırığı geçirmek için pratik önerileri ise şöyle sıraladı: 

''Soluk elden geldiğince tutularak, diyafram yanıltılır ve yeniden normal soluklanma ritmine dönmesi sağlanır. Buzlu su, limon suyu veya sirke içmekle, gırtlaktaki glottis spazmı çözülebilir. Buruna bir tutam enfiye veya karabiber çekildiğinde oluşan hapşırık ardından gelen şok soluklanma, diyafram kaslarını etkileyerek yeniden normal soluklanma ritmine dönülmesini sağlar. 2-3 adet kesme şeker veya 1 kahve kaşığı tuz yemek de olumlu sonuç verebilir. Aç karnına birkaç karanfil çiğnemek, özellikle yaşlılarda iyi sonuç verir. Yemek yerken acele edilmemeli ve konuşulmamalıdır. Aç karnına sigara kullanılmamalıdır.'' 

Kavaklı, bu yöntemlerle giderilemeyen hıçkırık için sakinleştirici ve kas gevşetici gibi çeşitli ilaçların etkili olabileceğini ifade ederek, hıçkırığın uzun süre geçmemesi durumunda doktora başvurulması gerektiğini vurguladı.

Özer SELİMOĞLU

merhaba . ben lise 2. sınıfa giden bir öğrenciyim .boyum 1,78 kilom 58 . bu gün internette gezinirken mafran sendromu diye bir hastalık duydum . belir... devamı