Birini tanımak, birini keşfetmek, biriyle ilişkiye girmek, insanın içgüdülerinden biridir. Fakat bu konuda o kadar çok mit, korku dolu hikaye, söylence, dini kural, toplumsal kural vardır ki, kişi ilk ilişkiyle yüz yüze geldiğinde, sanki bir gök gürültüsüyle karşılaşmış gibi tepki verebilmektedir. Her şey doğal gelişimine bırakılsa, örneğin çocuklar oyunlar oynarlar. Bu oyunların bir kısmı da cinsellikle ilgilidir. Birbirlerinin bedenlerini merak ederler, doktorculuk, hemşirecilik oynarlar, evcilik oyununda anne baba olurlar, biri diğerinin üzerine çıkar, birbirlerine sürtünürler. Fakat bu durumlarda anne ve babaların gösterdikleri tepkiler, çocuklarda bir başkasına dokunmayla ilgili ciddi bir utanç, bir günah ve kusur işlemiş olma duygusu yaratabilmektedir. Çocukların yanında anne babaların konuştuğu şeyler, onların cinsel yaşamlarında derin izler bırakır. Örneğin geleneksel toplumlarda özellikle kız çocuklarına anneleri tarafından kızlık zarı, kızlık zarını evleninceye dek korumakla ilgili, erkeklerde ise milli olmakla ilgili o kadar çok hikaye anlatılır ki, ilk ilişki korku dolu bir şeye dönüşür. İlk gece korkusu denilen korkunun kaynağı da burasıdır. Tamamen psikolojik, tamamen kültürel, asla insanın kendi doğasında olmayan, kendi biyokimyasında barındırmadığı bir duygudur bu.

İLGİLİ MAKALE

İlk gece korkusu nedir?

Uzm. Dr. Cenk Kiper

cenk bey mrb 6 aydır evliyim ama korkularımdan dolayı ilişkiye giremedim.psikiyatriye gttım ama ilacın faydası olmadı.önereceğiniz bir şey varmı? ilaç... devamı