Daha önce yaşamayanlar için sağlıklı kalmak ve diyabet riskini arttıran alışkanlıklardan uzak durmak, sonradan oluşan katarakt riskini azaltacaktır. Uzun süreli kortikosteroit (adrenal korteks tarafından salgılanan bir grup hormon) kullanmak, sigara içmek ve aşırı alkol tüketmek gibi katarakt oluşumuyla ilişkili olan çevresel faktörlerden uzak durulmalıdır.
Radyasyon kaynaklı katarakt riskini azaltmak için açık havada güneş gözlüğü kullanın. Gözleri güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlükleri seçin. Bu özellikle küçük yaşta aşırı güneş ışınına maruz kalmanın zararını anlamayacak olan çocuklar için geçerlidir. Uzmanalar, ebeveynleri, çocukları 20 dakikadan daha fazla dışarıda kalacaksa ve özellikle bu zaman aralığı güneş ışınlarının en güçlü olduğu 10:00 ile 15:00 saatleri arasına denk geliyorsa, onlara güneş gözlüğü takmalarını hatırlatmaları için teşvik etmektedir.
Hamile kadınlar, hamilelikleri sırasında kızamıkçık hastalığına yakalanırlarsa, doğumun hemen sonrasında çocukta katarakt gelişme riski yüksektir. Bu nedenle bazı uzmanlar, hamile kalmayı planlayan kadınların, hamile kalmadan en az 3 ay öncesinden doktorlarına başvurarak kızamıkçık aşısı olmalarını tavsiye ediyor. Aşı, küçük çocuklarda kataraktı engellemek için kolay fakat etkili bir yöntemdir.
Yayımlanan bir çalışmaya göre calpain (vücuttaki kalsiyumu düzenleyen bir enzim grubu) engelleyiciler, yaşa bağlı katarakt oluşumunu yavaşlatabiliyor, hatta engelleyebiliyor. Kontrol edilmez ya da düzenlenmezlerse calpainlerin, göz merceğinin temel proteinlerini parçalayarak katarakt oluşumunda büyük bir rol oynadığı mümkün görülmüştür. Calpainlerin aktivitesini düzenleyen ya da engelleyen bir ilaç almak, yaşa bağlı katarakt oluşumu riskini büyük ölçüde azaltabilir.
Yayımlanan başka bir makalede yapılan iki çalışmaya dikkat çekilmiştir. Çalışmalarda, lutein ve zeaksantin bakımından zengin gıdalarla beslenen bireylerde yaşa bağlı katarakt gelişme olasılığının, bu maddeleri yüksek oranda içermeyen gıdaları tercih edenlere kıyasla yüzde 19 ila 22 arasında değişen oranlarda daha düşük olduğu ifade edilmektedir. Lutein ve zeaksantin “phytochemicals-bitkisel ilaçlar” olarak da adlandırılan, bitkilerde doğal olarak var olan ve karotenoid sınıfı moleküller olarak kategorize edilmiş biyokimyasallardır. Phytochemical maddeler bitkilere doku, renk, tat ve kokusunu veren maddelerdir.
Lutein ve zeaksantin bakımından zengin besinler arasında ıspanak, brokoli, karalahana, kıvırcık lahana, hardal yaprağı ve biber gibi yeşil sebzeler sayılabilir. Bal kabağı ve yumurta da kataraktı engelleyen molekülleri yüksek oranda içerir. Aslında yumurta, ıspanak ve diğer lutein içeren besinlerin, luteinden biyoyararlanımlarının karşılaştırıldığı bir çalışma sonucunda, kan dolaşımına en fazla oranda lutein katılımının yumurta tüketimi ardından gerçekleştiği görülmüştür. Araştırmacılar lutein ve zeaksantinin, katarakt gelişimi riskini arttıran faktörlerden biri olan UV ışınlarının zararlı etkilerine karşı koruma sağladığını kanıtlamışlardır.
Daha sonra yayımlanan bir çalışmada, fazlaca meyve ve sebze tüketmenin, içerdikleri antioksidanlar sayesinde katarakt gelişimini engellemeye yardımcı olduğu belirtilmektedir.
Araştırmacılar katarakt oluşumunu engellemek için besinler ve destekleyicilerle alınan antioksidanlar bakımından zengin bir diyet önermektedir. Günlük, 400-533 miligram doğal E vitamini (d-alfa tokoferol formunda), bunun yanında 1500 mg C vitamini, 200 mcg selenyum ve 1600mg doğal karotenoid alınması önerilmektedir. Karotenoid yemeklerle birlikte alınmak üzere üç doza bölünmelidir. Eğer yüksek dozda C vitamini, ishale sebep olursa dozajı azaltabilirsiniz. Günde en az iki öğününüzde kırmızı, turuncu, sarı, mavi ve mor renkli meyve ve sebzeler tüketin. Bu önerilerle diyetiniz antioksidanlar bakımından çok zengin olacak ve vücudunuzun, sonraki hayatınızda kataraktla sonuçlanabilen serbest radikallerin (bağışıklık sistemine saldıran, kanser, kalp hastalıkları ve erken yaşlanmaya sebep olabilen moleküller) sebep olduğu zararları gidermesine yardımcı olacaktır.
Diyabet hastalığı olan bireylerde, glokom gibi diğer göz hastalıklarında olduğu gibi kataraktın da oluşma riski son derece yüksektir. Uzmanlar, diyabet hastalarında katarakt oluşumunu engellemeye ya da geciktirmeye yardımcı olan destekleyici ilaçlar tavsiye ediyor. Araştırmacılar, yüksek kan şekerinin bireyler üzerinde neden olduğu zararları araştırdıktan sonra, B-6 vitamini (piridoksin) ve N-asetilsistein (NAC) desteğinin, serbest radikallerin oluşumuna ve katarakt riskinin artmasına neden olan protein yıkımını engellediği sonucuna varmıştır.
Katarakt Hakkında Sık Sorulan Sorular
Op. Dr. Sinan GÖKER
merhabalar hocam farkli hastanelerde oldugum tetkiklerde arka polar katarakt oldugum söylendi ve bununla ilgili katarakt ameliyati olmam gerektigi mo... devamı
Katarakt Önlenebilir Mi?
Katarakt Belirtileri Nelerdir?
Katarakt Ameliyatı Ve Lazerle Tedavisi
Göz Ağrısı Tedavisi
Katarakt