Lupus ve Kronik Yorgunluk: Lupusla Kronik Yorgunluk Sendromu (KYS) Arasındaki Gizli Bağlantı

Son zamanlarda neden çok fazla insana Kronik Yorgunluk Sendromu (KYS) ve lupus teşhisi konduğunu hiç merak ettiniz mi? Bunun nedeni bu iki hastalığı ayırt etmek için daha iyi araçlara sahibi olmamız mı yoksa geçmişte bunları tetikleyen bir şey mi yaptık? Yoksa ikisi de mi? İnsanları güçten düşüren bu iki hastalığın ortak yönlerini öğrenmek için bunlar okuyabilirsiniz.  

Burada fibromiyaljiyle ilgili fazladan bazı bilgiler de öğrenebilirsiniz. Eğer lupus ya da kronik yorgunluk sendromuyla ilgili bir araştırma yapıyorsanız bu hastalıkların aşağıdakilerle ilişkisi olabileceğini muhtemelen biliyorsunuzdur:

1. Genetik

• Genelde 14-44 yaş arası kadınlar (fakat her yaşta olabilir).
• Genelde Afro-Amerikalılar, Amerika yerlileri, Asyalılar ve İspanyol ırkından olanlar beyaz ırktan olanlara göre daha yüksek risk altındadır.

2. Hormonlar

• Lupus, hamilelikte ve adet dönemlerinde olduğu gibi östrojen seviyesinin yüksek olduğu dönemlerde ortaya çıkmaya daha yatkındır.
• Erkekler de östrojen üretirler fakat kadınlardan çok daha düşük miktardadır; bu, erkek lupus hastalarının kadınlardan daha az olmasının nedeni olabilir.

3. Ultraviyole Işınlar

• Güneşin ultraviyole ışınları
• Flüoresan ampullerden yayılan ultraviyole ışınlar
• Vücudun güneşe karşı hassasiyetini artıran sülfa ilaçlar (bir antibakteriyel ilaç grubu)

4. Stres

• Hamilelikten ya da doğum yapmaktan kaynaklanan stres
• Virüslerden kaynaklanan stres
• Yorgunluktan kaynalanan stres

Kronik yorgunluk sendromu ve lupus için yukarıda belirtilen maddelerin çoğu, özellikle 4. madde ortaktır, bunların dışında her iki hastalığın da hayatınızda daha önce karşılaştığınız Epstein-Barr virüsüyle (EBV) de ilişkisi olduğunu bilmiyor olabilirsiniz.

Neredeyse herkes hayatının bir döneminde EBV’ye maruz kalmıştır. Bu küçük bir çocukken sadece bir boğaz ağrısı ya da ergenlik döneminde geçirilen mononükleoz (öpücük hastalığı) olabilir.  

Bu iki otoimmün hastalığı taşıyan insanlara sorulduğunda genellikle yanıt “Evet mononükleoz geçirmiştim, muhtemelen de bir kereden daha fazla,” olacaktır.

Bu neden önemlidir?

İki nedenden ötürü. İlk olarak EBV bu iki hastalığın ve muhtemelen daha fazlasının zanlısıdır, bu yüzden öncelikle bu hastalığa yakalanmamak için önlemler alabiliriz. Nasıl mı? Stresimizi, yorgunluğumuzu ve virüse maruz kalabileceğimiz durumları azaltarak mononükleoz riskini düşürebiliriz. Ayrıca etrafımızdaki zehirli maddeleri azaltır ve vücudumuz için güçlü bir bağışıklık sistemi kurarsak EBV’yle ilk karşılaştığımızda karşı koymak için daha güçlü oluruz.

Ne var ki, bunlar hastalığa zaten yakalanmış olanlar için bir işe yaramaz. Fakat sizi unutmadığımız için mutlu olacaksınız. Çok geç değil. Aslında aynı çözüm bu hastalıklarla mücadele etmenize ve oldukça muhtemel olarak kazanmanıza yardım edecektir. Binlerce insan sadece etraflarındaki zehirli maddeleri azaltarak ve toksik madde içermeyen temizleyicilere, paraben içermeyen cilt bakım ürünlerine, güvenli kişisel bakım ürünlerine, temiz hava ve suya yönelerek bunu başardı. Sadece banyonuzu temizleyerek bile vücudunuzun nelere maruz kaldığını görmek sizi hayrete düşürürdü.

Pekala, bu birinci adımdı. İkinci için hazır olun. Büyük ihtimalle zaten bunu yapmaya çalışıyorsunuz fakat vitaminlerinizin içinde neler saklı olduğunu öğrenince şaşırabilirsiniz. Daha sağlıklı olmak için vitamin alıyor musunuz? Lupus hastalığı ve kronik yorgunluk sendromu olanlar için yararlı olan vitaminler, B kompleks, multivitamin, glukozamin ve kalsiyumdur. Kullandığınız markanın yerleşmiş, bilimsel olarak onaylanmış, ideal olarak doğal, hayvanlar üzerinde test edilmemiş, %100 emilebiliyor olmasına dikkat edin. Bunlar başarınızda önemlidir çünkü zararlı toksinlerden kurtulmaya çalışıyorsunuz: En son isteyeceğiniz şey destekleyici programınızın vücudunuza zararlı toksinler ilave etmesidir.