- İçindekiler
- Beyin
- Kemik ve Eklemler
- Göz ve Kulaklar
- Sindirim ve Metabolizma
- Ürogenital
- Diş
- Cilt
- Fonksiyonel Yetenekler
Beyin
1. Beyin: Bellek ve Alzheimer Hastalığı
Birçok kişi kıdemli vatandaşlığa geçerken hafıza bozukluğu gelişiminden kaygı duyar ve ayrıntıları unutmanın Alzheimer hastalığının (AH) ilk işaretleri olmasından telaşlanmaya başlar. Geçmişte, zihin bulanması ve hafıza kaybının yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası olduğu düşünülürdü, ama yaşlanmaya rağmen insanların canlı ve etkin kalabildiğini artık biliyoruz. Yaşlılar ve onların bakımından sorumlu olanlar bu hafıza değişikliklerinden haberdar olmalı ve bunları önlemeye, tanımlamaya ve tedavi etmeye çalışmalıdır.
Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca, araştırmacılar hafif bilişsel bozukluk (MCI) olarak bilinen bir tür bilişsel değişimi araştırıyor. Bu yaşlanmaya bağlı bilişsel değişikliklerden farklıdır ve çoğunlukla birkaç yıl sonra AH''na dönüşür. Amnestik MCI hastası olan yaşlılarda farklı bir hafıza zorluğu ve sürekli hafıza sorunları vardır, ama AH''da görülen zihin bulanıklığı, dikkat sorunları ve konuşma sorunları gelişmez.
Kemik ve Eklemler
2. Kemikler ve eklemler
Biz yaşlandıkça, kemiklerimiz ve hareketli eklemlerimiz aşınma ve yıpranmaya tabi olur. Yaşlıların vücudun bu bölümlerinde yaşadığı en yaygın durumlar şunlardır:
Osteoporoz. Bu özellikle kalça, omurga ve bilek kemiklerinin kolayca kırılacak kadar zayıflamasına neden olan bir hastalıktır. İnsanlar, özellikle kadınlar, 40''lı ve 50''li yaşlara girerken kemikler zayıflamaya başlar ve kemiğin dış tabakası incelir.
Artrit. Bu tek bir hastalık türü değildir; artritin birçok türü vardır ve her birinin farklı belirtileri ve tedavileri vardır. Genel olarak, artrit vücudun hemen her ekleminde bir sorun haline gelebilir. Yaşlılarda osteoartrit (OA) en sık görülen tipidir. Hastalık, kıkırdak yıpranmaya başladığı zaman ortaya çıkar ve en kötü durum eklemdeki kıkırdağın tamamen aşınması ve çıplak kemiklerin acı içinde birbirine sürtünmesidir. Tersine, romatoid artrit (RA), bir otoimmün hastalıktır. RA hastalarının bağışıklık sistemleri sanki bir yaralanma ya da hastalıkmış gibi eklemlerin astar dokularına saldırır. Bu eklemlerde iltihaplanmaya yol açarak, ağrı, şişme ve sertliğe neden olur.
Yaşlılarda kemiklerin zayıflamasını önlemek için, yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini tüketmek, yaşam tarzına düzenli ağırlık kaldırma egzersizleri dahil etmek önemlidir. Yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve osteoartrit belirtilerini azaltma yöntemleri kilo verme, hafif direnç ve esneme egzersizleri içerir. Romatoid artrit için en etkili tedavi, bağışıklık sistemi tepkisini düzenleyici ve eklem hasarını azaltıcı ilaçlardır.
Göz ve Kulaklar
3. Gözler ve Kulaklar: Yaş Arttıkça Görme ve İşitme Değişiklikleri
Görme, genellikle 40 yaş civarında azalır ve 60 yaş civarında katarakt ve makula dejenerasyonu gelişebilir. İşitme de yaşla birlikte zayıflar.
Görme:
Presbiyopi. Bu, yakın nesneleri ve küçük kırmızı yazıları görme yetisinin kademeli olarak kaybolmasıdır. Bu durum yaşlılarda normaldir ve genel tedavi sadece bir okuma gözlüğü almaktır.
Katarakt. Bunlar göz merceğindeki görme kaybına neden olan bulanıklıklardır. Bunlar genellikle belirti vermeden oluşur ve bazıları küçük kalarak görüşü engellemez. Diğerleri büyüyerek ya da yoğunlaşarak görüşe zarar verebilir. Çok güvenli ve yaygın olan katarakt ameliyatı çok yarar sağlayabilir.
Glokom. Bu, göz içi sıvısının çok fazla basınç yapmasından kaynaklanır. Bu basınç giderek optik sinirlere zarar verir, görme kaybına ve körlüğe neden olabilir. Glokom genellikle yaşlılarda ağrı ve basınç gibi erken belirtileri göstermez, ama göz bebeğinin büyütülmesini de içeren yıllık göz muayeneleri sizi bu hastalıktan koruyabilir.
Retina bozuklukları. Bu bozukluklar körlüğün en yaygın nedenlerinden bazılarıdır. Yaşlılar arasında en yaygın olanı, keskin merkezi görmeyi sağlayan retina alanını etkileyen yaşa bağlı makula dejenerasyonudur (YBMD). YBMD tedavisi, hastalığın ilerleyişini geciktirmek için ilaç ve güçlü bir ışık kullanan fotodinamik terapidir. Bir başka yaygın retina bozukluğuysa diyabetik retinopati denilen ve görüşü etkileyen dejeneratif bir hastalıktır. Bunun yaygınlığını azaltmak için, yaşlı bireylerin uygun tıbbi bakımı aramaları, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeleri ve sık sık kontrole girmeleri önemlidir.
İki yeni ilaç, ranibizumab ve bevacizumab, artık yaşlılarda neovasküler makula dejenerasyonu tedavisinde kullanılıyor.
İşitme:
Presbikuzi. Bu yaşlanmayla yavaş yavaş oluşan işitme kaybıdır.
Kulak çınlaması. Bu, işitme kaybıyla birlikte gelen zil sesi, kükreme ya da başka bir sestir. Çok yüksek ses, işitme kaybı, bazı ilaçlar ve alerjiler ya da kalp ve damar sorunları gibi diğer sağlık sorunlarından kaynaklanabilir.
Sindirim ve Metabolizma
4. Sindirim ve Metabolizma
Mide-bağırsak sorunları yaşlılar daha sık görülür. Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH), alt özofagus sfinkter (LES) mide içeriğinin yemek borusuna geri sızması veya akmasına neden olacak şekilde düzgün kapanamadığı zaman görülür. Eğer bu mide ekşimesi hissi haftada iki kereden fazla olursa, bu GÖRH olarak kabul edilebilir ve daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Birçok yaşlı pre-diyabetiktir, bu onların 2. tip diyabet, kalp hastalığı ve inme riskini artırır.
Ürogenital
5. Ürogenital
İnkontinans. Bu, yaşlılarda çok sık görülen ve hafif sızıntıdan kontrol edilemeyen ıslatma kadar değişebilen mesane kontrolü kaybı için kullanılan bir terimdir. Tek başına yaştan kaynaklanmaz; sebep olan faktörler idrar yolu enfeksiyonları, vajinal enfeksiyon veya tahriş, kabızlık ya da bazı ilaçlar olabilir. Çoğu inkontinans vakası tedaviyle kontrol edilebilir ya da iyileştirilebilir, bu yüzden bu konuda bir doktor ya da yaşlı bakımıyla ilgilenen başka birine danışın.
Benign prostat hipertrofisi (BPH). İdrar yolu prostat beziyle çevrelenmiştir. Prostat bezi yaşla birlikte büyüdüğü için, idrar yolunu sıkıştırmaya başlayabilir. Prostat tümörleri de bu soruna katkıda bulunabilir. Bu büyüme ya da bununla ilgili olmayan enfeksiyonlar, idrar çıkışında sorunlara neden olabilir. Bazı erkekler bu belirtileri 30 ya da 40''lı yaşlarında yaşamaya başlarken, diğerleri daha geç yaşlara kadar bunu fark etmeyebilir.
Prostat kanseri. Bu erkeklerde ikinci en sık görülen kanser tipidir. Sık kontroller bu hastalığın belirlenmesi ve tedavisinde önemlidir.
Diş
6. Diş: dişeti iltihabı, periodontit, diş kaybı
Doğal dişlere sahip olduğunuz sürece, yaşınız ne olursa olsun çürükler oluşabilir. Çürükler dişi saran ve koruyan mineyi bozar. Dişlerinizi ihmal ettiğinizde plak oluşur ve bakteriler bunlara tutunur, bu da yapışkan ve renksiz bir film oluşumuna ve oyuklara ve çürüklere yol açar. Diş çürümesine neden olan diğer bir faktör dişeti hastalığı. Florürlü diş macunu kullanmak çocuklar için olduğu gibi yaşlılar için de dişleri korumaya yardımcıdır.
Dişeti hastalıkları. Bunlar bazen periodontal ya da gingival hastalıklar olarak da adlandırılır, dişeti ve dişi tutan kemiğe zarar veren enfeksiyonlardır. Plak dişler üzerinde çok uzun süre kalırsa, fırçalamayla temizlenemeyen tartar oluşur ve dişe zarar vermeye devam eder. Plak ve tartar dişler üzerinde kaldığında dişeti iltihabı oluşur. Dişeti iltihabı dişetlerinin dişten ayrıldığı yerlerde kolayca enfekte olan çukurlar oluşturur. Buna periodontit denir, düzgün tedavi edilmediği takdirde kemiklere, dişetlerine ve dişleri destekleyen dokulara hasar verebilir. Zaman içinde, dişlerinizin gevşetilerek çekilmesini gerektirebilir.
Cilt
7. Yaşlılar için Cilt Bakımı
Güneşten uzak kalmak cilde hasarını önlemenin en kolay ve en ucuz yoludur. Güneş ışığı, kırışıklıklar, yaşlılık lekeleri ve kuruluğu içeren görüntü değişikliklerinin ana sebebidir. Sigara içmek de görünen kırışıklıkların sayısını artırabilir çünkü sigaradaki kimyasallar ciltteki elastin proteinlerine zarar verir. Cilt yaşla birlikte değişir, örneğin yaşlandıkça daha az terlersiniz, bu da daha fazla kuruluğa yol açar. Cilt aynı zamanda yağ kaybederek daha pürüzsüz görünür. Yine de, yaşlılar kendilerini güneşin zararlı etkilerinden korumak için adımlar atabilir.
Kuru cilt. Bu özellikle alt bacaklar, dirsekler ve önkolda görülür ve birçok yaşlıyı etkiler. Cilt pürüzlü, pullu ve kaşıntılı hissedilir. Düşük nem bunu artırabilir, özellikle kışın aşırı ısınmayla yazınsa havalandırmayla daha da kötüleşebilir. Kuruluk ayrıca yaşlılıkla birlikte ter ve yağ bezlerinin kaybından da kaynaklanır. Kuru cilde yol açabilecek diğer şeyler, aşırı sabun, ter önleyici, parfüm ve sıcak banyo kullanımı ya da dehidrasyon, güneşe maruz kalma, sigara ve strestir.
Cilt kanseri. Bu en sık görülen kanser türlerinden biridir. Üç türü çok yaygındır. Bunlar, en yaygın olan, yavaş büyüyen ve nadiren yayılan bazal hücreli karsinom; nadiren ama bazal hücreli karsinomdan daha fazla yayılan skuamöz hücreli karsinom ve en tehlikeli cilt kanseri olan ve ölümcül olarak diğer organlara yayılabilen melanomdur.
Zona. Bu hastalık sinirleri etkiler ve yaşlılarda ağrı ve kabartılara neden olur. Nedeni suçiçeği virüsüdür. Suçiçeği iyileştikten sonra virüs bazı sinir hücrelerinde kalır ve bilinmeyen nedenlerle tekrar aktif hale gelebilir. Tekrar kazanılmış bu aktivite zonaya neden olur.
Yaşlı zona hastaları vücutta ve yüzde döküntülerle hasta hissedebilir. Zona, yaşlı insanlardan çok çocukları hedef alır ve çocukluğunda suçiçeği geçirmiş olanların %20''sinde 50 yaşından sonra zona gelişir.
Fonksiyonel Yetenekler
8. Fonksiyonel Yetenekler
Yaşlılar genellikle düşmeden kaynaklanan yaralanmalar yaşar. Bu, görme, işitme, kas gücü, koordinasyon, ya da reflekslerin kaybı gibi başka değişimlerden kaynaklanabilir. Diyabet, kalp hastalığı ya da dolaşım veya sinir sistemi komplikasyonları dengeyi olumsuz yönde etkileyebilir ve bazı ilaçlar baş dönmesine neden olabilir. Bunlardan herhangi biri yaşlı birinin düşmeye daha yatkın olmasına neden olabilir.
Yaşlıların yaşadığı birçok sorunda olduğu gibi, kendinize ne kadar iyi bakarsanız düşme ihtimaliniz o kadar az olacaktır. Kemik mineral yoğunluğu ölçümü testi adı verilen bir test kemiklerinizin ne kadar güçlü olduğunu söyleyebilir. Gerekirse, doktorunuz kemiklerinizin daha güçlü olduğundan emin olmak için ilaç verirken bu testin sonuçlarını kullanabilir.
Alzheimer ın 10 işareti
Dr. Canan YILDIRIM
Merhaba doktor hanım oğlum 22 aylıkken 8 ay içerisinde 3 kez ateşli havale geçirdi boğaz enf.bağlı olarak eeg çekildi normal çıktı aradan 3 sene geçti... devamı
Normal Yaşa Bağlı Değişimler
Beyin Anevrizması (Baloncuk)
Geçici İskemik Atak
Felç
Genel Olarak Normal Yaşa Bağlı Unutkanlık