Pankreas duktal adenokarsinomu adı  verilen hastalık (genellikle pankreas kanseri için kullanılır) bütün kanserlerin en kötü sonuçlarını taşır. Mevcut tedaviler çok az fayda sağladığından, tedavide tamamıyla yeni bir yaklaşım gerekmektedir.

Lokal tedavilerin başarısı hesaba katıldığında, karaciğer hastalıkları (karciğer hücrelerinde habis tümör gibi) için kullanılan ve damardan uygulanan sistemik terapilerin aksine, benzer lokal tedavilerin, pankreas kanseri hastaları için de fayda sağlayabileceği düşünülüyor. Bu tür tedavileri geliştirmek için ulaşılması kolay hedefler belirlenmesi yararlı olur ve bu terapiler etkinliklerini pankreas kanseri çeşitlerinde de gösterebilir.

Son yıllarda Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Okulu tarafından yapılan ve 14 Temmuz 2010’da Dünya Gastroentroloji Dergisi’nde yayımlanan bir çalışma, bu ihtiyaca dikkat çekiyor. Arter kateterizasyonuna izin veren pankreas kanseri modelini tavşanlarda kullanarak, yazarlar, bu modeldeki gelişmiş fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemesinin, tümör fonksiyonlarındaki bölgesel değişiklikleri tespit etmek için kullanılabileceği hipotezini test etmek amacındaydılar. Görüldü ki; çalışılan iki tip fonksiyonel MRI / fMRI (yaygın-ağırlaştırılmış ve kateter yoluyla damar içi serpme), yaşayan tümör hücreleri ile ölü tümör hücrelerini ayırt edebiliyordu; bu nedenle de tümör yaşayabilirliğini değerlendirmek için kullanılabilirdi.  

Halen çok sayıda kanser modeli vardır, ama bu çalışmanın özelliği, fonksiyonel MRI’ın, VX2 modeli pankreas kanserinin değerlendirilmesi araştırmasında ilk kez çalışılmasıydı. Bu bulguları kullanarak gelecekte, bu modelde tedavi etkinliğini belirlemek için, biyopsi ve otopsi gibi parçalayıcı tekniklerin aksine, fonksiyonel MRI’yı kullanmak mümkün olabilir.