• İçindekiler
• Nedir
• Risk Faktörleri
• Belirtileri
• Teşhisi
• Tedavisi
• Komplikasyonları

Nedir

Plasenta previa, gebeliğiniz sırasında plasenta ile ilgili gelişen bir sorundur. Plasenta; gebelik sırasında bebeğe anneden gıda ve oksijen iletmek üzere oluşan yuvarlak, düz bir organdır. Plasenta, gebe kalmanın hemen ardından rahim duvarının içinde oluşur.

Normal bir gebelik sırasında plasenta rahimde, serviksten (rahim ağzı) uzakta, yüksek bir pozisyondadır. Ancak nadir durumlarda, plasenta alt rahimde oluşabilir. Bu durumda, rahim ağzını bütünüyle kaplar. Plasentanın rahim ağzını tıkadığı duruma, plasenta previa denir.

Risk Faktörleri

Doktorlar plasenta previaya neyin neden olduğundan emin değildir. Ancak kadında, riski arttıran bazı faktörler vardır. Bunlara risk faktörleri denir. Bazı risk faktörlerini riskinizi azaltmak için kontrol edebilirsiniz. Bazıları ise kontrolünüz dışındadır.

Kontrol edebileceğiniz risk faktörleri şunlardır:

• Gebelik sırasında sigara içme.
• Gebelik sırasında kokain kullanma.

Kontrol edemeyeceğiniz risk faktörleri ise şunlardır:

• Rahim ameliyatı, dilasyon ve kürtaj ya da miyomektomi gibi rahim zarını etkilemiş ameliyatlar ya da testler.
• Sezaryen ameliyatı.
• Beş ya da daha fazla gebelik geçmişi
• 35 yaş ya da üzerinde olmak
• Geçmişte plasenta previa öyküsü

Eğer doktorunuz gebeliğinizin 20. haftasından önce plasentanın, rahminizin altında bir konuma bağlı olduğunu fark ederse kendi kendine düzelme olasılığı yüksektir. Aslında 20. haftadan önce fark edilen 10 olgudan 9’u, gebeliğin sonuna kadar kendiliğinden düzelmiş olur. Bunun nedeni, alt rahim büyüdükçe plasentanın pozisyonunun değişebilmesidir. Böylece plasenta gebeliğin sonunda rahim ağzını kapamaz.

Belirtileri

Plasenta previa olan kadınların bazılarında belirti görülmez. Ancak bazı uyarı işaretleri de vardır. Eğer sizde plasenta previa varsa, bir ya da birkaç belirti fark edebilirsiniz. Bunlar:

• Hafif ila şiddetli arasında ani ve ağrısız vajinal kanama. Kan genellikle parlak kırmızı olur.
• Düzenli kasılmalar ve belinizde ya da karnınızda ağrı ve acı gibi erken doğum belirtileri.

Aşağıdakilerin gelişmesi durumunda derhal doktorunuzu arayın ya da en yakın acil servise gidin:

• İlk trimestre sırasında orta ila şiddetli vajinal kanama.
• İkinci ve üçüncü trimestrede vajinal kanama

Teşhisi

Çoğu plasenta previa olgusu ikinci trimestre döneminde, rutin ultrason taramalarında tespit edilir. Veya varsa vajinal kanamanın nedeninin anlaşılması için ultrason yapıldığında tespit edilebilir. Bazı kadınlar kendilerinde plasenta previa olduğunu ancak doğum başlangıcında kanamaları olduğunda fark ederler.

Tedavisi

Gerçekleştirilecek tedavinin türü aşağıdakilere dayanır:

• Kanamanızın miktarı
• Durumun sizin ve bebeğin sağlığını nasıl etkilediği
• Doğum tarihinin ne kadar yakın olduğu

Eğer plasenta preianız var ancak kanamanız yoksa, cinsel ilişkiye girmekten ya da vajinal muayene olmaktan ve vajinanıza herhangi bir şey sokmaktan kaçınmanız çok önemlidir. (Ancak hastanede dikkatli bir vajinal muayeneden geçirilebilirsiniz.) Kanamanız olursa doktorunuzu görmelisiniz.

Kanamanız varsa hastanede kalmanız gereklidir. Bebeğiniz yeterince olgunlaşmışsa ya da çok fazla kanamanız varsa ya da bebeğiniz tehlikedeyse, doğum gerçekleştirilir. Plasenta previa olduğunda doktorlar her zaman sezaryen ameliyatı yapar. Bunun nedeni, plasentanın vajinal doğumla bozularak aşırı kanamaya neden olabilmesidir.

Komplikasyonları

Plasenta previa hem anne hem de bebek için problemlere neden olabilir. Bunlar:

• Plasental abrupsiyon denilen durum. Bunun anlamı plasentanın bebek doğmadan önce rahim duvarından ayrılmasıdır.
• Doğumdan önce ya da doğum anında annede şiddetli kanama. Bu, hem anne hem de bebek için çok tehlikeli olabilir. Eğer plasenta rahim duvarına tutunur ve içine doğru gelişirse (plasenta akreta, plasenta inkreata ya da plasenta perkreta olarak bilinir) kanama, histerektomi gerektirecek kadar ağır olabilir.
• Bebeği çok erken doğurmak zorunda olmak.
• Doğum kusurları. Plasenta previa olan gebeliklerde, plasenta previa olmayan gebeliklerdekine oranla daha sık gerçekleşmektedir.