Wernicke afazisi, akışkan afazi veya duyusal afazi olarak da bilinen reseptif afazi, genellikle beyinde Wernicke alanına gelen nörolojik hasarla ilişkilendirilen bir afazi türüdür. Ama reseptif afazinin temel zararları Wernicke bölgesine gelen zarardan kaynaklanmaz; bunun yerine çoğu temel sorunun orta şakak lobuna ve altındaki beyaz maddeye gelen zarardan kaynaklandığı önerilir. Bu bölgedeki hasar yalnızca dil bölgelerine zarar vermekle kalmaz; aynı zamanda ana dil bölgesinden arka kafa, şakak kemiği ve kafatası yan kemiğinden çoğu bölgeyi de keser.
Reseptif afazi hastaları normal dilbilgisi, sözdizimi, hız, tonlama ve aksanla konuşabilirler; fakat dil kapsamları hatalıdır. Yanlış kelimeler kullanabilir, konuşmaya var olmayan kelimeleri karıştırabilir (neolojizm) veya normal olan yanlış kelimeleri karışık kullanabilirler (kelime salatası). Şarkı söyleme veya ezberlenmiş bir şeyi anlatma kabiliyetlerini sürdürürler. Bu afazi ilk olarak Carl Wernicke tarafından tanımlanmıştır ve kavranması önemli ölçüde Norman Geschwind tarafından sağlanmıştır.
Reseptif afazi Wernicke-Korsakoff sendromuyla karıştırılmamalıdır.
Konuşmak istediğimiz zaman, söyleyeceklerimizi Wernicke alanında formüle ederiz, daha sonra bu bölge konuşma planımızı Broca alanına iletir ve konuşma planımız burada gerçekleştirilir. Wernicke Alanı, yani sulkustan sonra, genellikle beynin sol yarısında, beyin zarının görsel, işitsel ve tensel alanlarının arasında yer alır. Bu afaziye sahip bir insan normal konuşur; fakat az kullanılan veya uydurulmuş kelimeleri kullanır, anahtar kelimeleri kullanmaz, kelimelerin veya zamanların, zarfların veya iyeliklerin yerlerini değiştirir ve kurdukları cümleler bir anlam içermez. Aynı zamanda aşırı derecede konuşma eğilimleri vardır. Afazisi olan bir insan başkalarının kullandığı kelimeleri anlayamaz veya yazılı kelimeleri okuyamaz. Konuma korunur; fakat dil içeriği doğru değildir. Kelimeleri birbirinin yerine kullanmak (parafazi, örneğin; “televizyon” yerine “telefon”) yaygın görülen bir durumdur. Kavrama ve tekrarlama zayıftır
Wernicke afazisi durumundayken iyileşen hastalar, afazi durumundayken başkalarının konuşmalarını anlaşılamaz bulduklarını ve konuşma durumunda olduklarının farkında olmalarına rağmen kendilerini durduramadıklarını veya kendi kelimelerini anlayamadıklarını rapor etmişlerdir.
Şarkıları anlama ve tekrar etme kabiliyeti beynin diğer yarısında gerçekleştiği için genellikle etkilenmez. Melodik tonlama terapisi (MIT), normal konuşma kabiliyetinin geliştirilmesine yardımcı olduğu düşüncesiyle afazi hastaları için birkaç yıldan beri takip edilmektedir. MIT’in etkililiği hakkında bazı sorular bulunmaktadır. Ama yakın zamanda ve daha detaylı yürütülen araştırma MIT’in iyileşen dil fonksiyonlarında oldukça etkili olabildiğini ortaya çıkarmıştır.
Aynı zamanda hastalar genellikle ezberledikleri konuları anlatmakta sorun yaşamaz. Küfretme kabiliyeti de aynı zamanda etkilenmez; fakat hastanın genellikle bunun üzerinde kontrolü yoktur ve kendi ağız bozukluklarını bile anlayamayabilirler.
Beynin sol kısmının üst ve orta temporal lobu veya girusu ve temporoparyetal beyin zarının art kısımlarına gelen zarar, Wernicke alanında lezyona neden olabilir ve akışkan afaziye veya Wernicke afazisine yol açabilir. Eğer Wernicke alanı beynin hakim olmayan bölgesinde zarar görmüşse sonuçlanan sendrom, konuşmanın perde, ritim ve duygusal tonunu algılama kabiliyetinin kaybedilmesi olan duyusal ahenksiz konuşma haline gelir.
Wernicke afazisi belirtileri dilin ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarır; çünkü afazisi olan insanlar düşüncelerini ifade edemezler. Bu rahatsızlığı olan bazı insanlar bu engeli aşmak için bazı yollar bulabilir ve iletişim için konuşmak yerine yüz mimikleriyle motor ifadelerini kullanabilirler.
Çocukken Suiistimale Uğramak Beyinde Somut İz Bırakıyor
Anne Sevgisi Görmeyen Çocuklar Obez Olabiliyor
Çocuk Hastalara Sanal Ortamda Tedavi
Çocuğunuz Hala Konuşamıyor Mu?
Çocuğunuz Sürekli Yorgun Mu?