Maymunlar ve kadınlar üzerinde yapılan araştırmalar, geleneksel östrojen tedavisinin aksine soyada bulunan doğal östrojenin menopoz sonrası kadınlarda rahim kanseri riskini arttığına dair bir bulgu bulunamadı, diyor Wake Forest Üniversitesi Baptist Medical Center’daki araştırmacılar.

‘Bulgularımız soyanın rahim kanserini tetiklemediğine, tersine bazı vakaları iyileştirdiğine inanmamızı sağladı,’ dediler Şikago’da yapılan ‘Soyayla kronik hastalıkları önleme ve tedavi’ isimli 6. Uluslararası Sempozyuma katılan araştırmacılar.

Yüksek miktarda soya tüketmenin menopoz sonrası kadınlar için sağlıklı olup olmadığına dair pek çok tartışma olduğunu söylediler. Soya ürünleri bazen rahim kanseri riskini gerçekten arttıran geleneksel östrojen tedavisine alternatif olarak satılıyor. Bu riske yönelik geliştirilen formüle hormon tedavisinin (östrojen ve progesteron karışımı) de meme kanserini tetiklediği anlaşıldı.

Soya ve bazı başka bitkiler isoflavon veya pitoöstrojen denen östrojene benzer bileşimler içeriyorlar. Bitkilerdeki bu östrojen oranı vücudun ürettiği oranın binde biri kadar ancak kanda bu miktardan çok daha fazla östrojen bulunabiliyor.  Araştırmacılar bitkilerdeki östrojenlerin östrojen haplarıyla veya bedenin kendi ürettiği östrojenle nasıl bir iletişim içinde olduğundan çok emin değiller. Bir teoriye göre bitkilerdeki östrojenler östrojen reseptörleri olan hücrelere ilişiyorlar, meme ve rahim gibi bölgelerde vücudun ürettiği veya haplardan alınan östrojeni bloke ediyorlar.
Soyadaki isoflavonların güvenli olduğuna ilişkin kanıtlar çeşitli. Yiyeceklerinde bol soya olan toplumlarda rahim kanserinin çok daha az görüldüğünü biliyoruz. Öte yandan hayvanlarda yapılan birtakım araştırmalarda soya isoflavonlarının rahim hücrelerinin büyümesini tetiklediği görülmüştü ki bu kanser riskine işaret eder.

Yakın tarihteki bir araştırmada İtalyan uzmanlar beş sene boyunca soya tabletleri alan 6 kadında endometriyal hiperplazyanın arttığını ( rahim zarının çok kalınlaşması ve kansere dönüşme riski) gördüklerini söylediler. Araştırmaya 375 kadın katıldı; kadınların yarısı soya tableti alırken yarısı etkisiz suni tablet aldı.

‘Bu araştırmanın bulguları çok dikkatli değerlendirilmelidir,’ diyor araştırmacılar. ‘Hem insanlar üzerindeki gözlemler, hem de bazı kısa süreli soya isoflavoni deneyleri soyanın rahimde kanseri tetiklediğine dair bir kanıt göstermedi.’

Uzmanlara göre, günde 58 miligram soya isoflavoni alan kadınlar üzerinde yapılan iki senelik bir araştırmanın ilk sonuçları soya ve rahim duvarının kalınlaşması arasında herhangi bir bağlantı göstermedi. Başka bir araştırmanın sonuçları da bu bulguyu doğruluyor. Benzer biçimde 10 insan yılı boyunca yemeklerinde doğal soya alan maymunlarda da endometriyal hiperplazi görülmedi. Maymunlar üç ayrı grup halinde şu üç besinden birini yedi; isoflavon içermeyen soya, isoflavon içeren soya, isoflavon içermeyen ama Premarin içeren soya veya östrojen tedavisi.

İsoflavon grup günde, insanlarda günde 129 miligrama denk gelen isoflavon aldı ki bu çoğu kişinin soya açısından zengin bir yemekte alacağından çok daha fazladır. Uzmanlar bölünen rahim hücrelerini ve vücudun ürettiği östrojen seviyesini (ki bunlar kanser işaretleridir) ölçtüler. Soya ve östrojen diyetinde olan maymunlarda bu risk yükselirken isoflavon içeren soya yiyen maymunlarda seviye yükselmedi.

Kısa süreli bir araştırmada maymunlara normalde yemekte alınabilecek miktarın 10 katı daha fazla soya verildi ve bunun bile rahmi kötü yönde etkilemedi görüldü.

Araştırmacılar bu araştırmaların sonuçlarının yemekte alınan doğal soya için geçerli olacağını ancak yüksek miktarlarda isoflavon içeren soya hapları için geçerli olmadığını söylüyorlar. Bunun yanında bu diyetlerin hiçbir riski yoktur da diyemiyorlar. Ancak sonuç olarak uzmanlar, yapılan araştırmaların soya tüketiminin endometriyal kanser riskini azalttığını iddia edebilecek kadar kanıtları olduğunu vurguluyorlar. 

Op. Dr. Aytun AKTAN

hocam annemin tüm rahmi alındı rahim ağzı kanseri şüphesi vardı C3 hsıl. rahmi incelenmeye gönderildi ve bunun sonucunda C3 HSIL ve Karsionama insüti ... devamı