NYU Tıp Fakültesi bilim insanları yüksek derecede emici tamponların kullanımıyla bağlantılı ölümcül bir enfeksiyon olan toksik şok sendromundan sorumlu toksin için yeni bir rol keşfettiler. Yeni çalışmada, adı çıkmış Satphylococcus aureus bakterisinin ürettiği toksik şok toksininin, enfeksiyon yapan bakterinin diğer hastalık yapıcı proteinlerinin çoğunu üretmesini bloke eden bir çeşit ana şalter gibi hareket ettiğini bildiriyorlar.

Staph lokal deri, akciğer, kemik ve kalp kapakçığı enfeksiyonlarından toksik şok sendromuna ve ölüme kadar çok çeşitli durumların sebebidir ve her yıl 500.000 hastaya bulaşarak hastanede edinilen enfeksiyonların önde gelen sebebidir. Bakteri, cerrahi yaraları enfekte edebilir ve kateterler gibi vücuda yerleştirilmiş yabancı nesnelerle büyük ilgisi vardır. Tamamen iyi huylu da olabilir, bakteri hastalığa neden olmadan burun yollarımızda düzenli olarak ikamet eder.

Organizmanın vücutta böylesine birbirinden farklı etkilere neden olabilmesinin sorumlusu nedir? Yeni çalışmanın araştırmacıları, yeni çalışmanın bu bakterinin nahoş işini nasıl yaptığına dair anlayışı ilerlettiğini söylüyorlar.

Yeni çalışmada araştırmacılar toksik şok toksininin Staph tarafından üretilen diğer toksik proteinlerin çoğunu kodlayan geni dizginlediğini gösteriyorlar. Bu bulgu toksik şok sendromuna yol açan staph türlerinin neden hastalıkla ilgili diğer staphylococcal proteinlerin birkaçını ürettiğini açıklıyor.

Araştırmacılar, “çalışmamız esasen bakteriyel patojenezi anlayış biçimimize yeni bir boyut ekliyor,” diyorlar. Bu tehlikeli bakterinin nasıl çalıştığını anlamak önemli bir araştırma alanı, özellikle son yıllarda staph’ın gittikçe daha fazla yaygın olarak kullanılan antibiyotiklere dirençli hale gelmesi yüzünden. Antibiyotiğe dirençli Staph türlerinin gelişmesi bir gün bilinen bütün antibiyotiklere dirençli birçok sözde süper bakterinin olabileceği genel alarmına neden olmuştu.

Staph özellikle çok yönlü bir patojen. Normal olarak, organizmalar tarafından ihraç edilen neredeyse 40 farklı proteini üretir, enfekte bireyin dokularıyla karmaşık bir şekilde etkileşime geçerek abse ve diğer enfeksiyon biçimlerine neden olur. Bu proteinlerin bazıları vücut tarafından özenle hazırlanmış bir savunma reaksiyonu kümesini kışkırtarak enfekte bireyin hücreleri ve dokuları tarafından fark edilir.

Aynı zamanda genellikle irinle dolu ağrılı abselere yol açan tipik lokal iltihaplanmayla ilişkili olmayan tek bir toksinin yol açtığı, toksik şok sendromu gibi staph enfeksiyonları alt kümesi var. Araştırmacılara göre, bu potansiyel açıdan ölümcül toksinleri üreten staph türleri genellikle normal olarak hastalıkla ilişkili diğer proteinlerin birkaçını üretmesiyle dikkat çekiyor. (Toksik şok sendromunun belirtileri: 39 derece ateş, çok düşük tansiyon, ki ölümcül olabilir, diğer belirtilerin başlamasından sonraki iki hafta içerisinde soyulan güneş yanığı gibi döküntüler.)

Araştırmacılar, “diğer bir deyişle, staph’ın kurbanıyla en az iki etkileşim yolu var,” diyorlar. “Dokuya saldırıp klasik abselere yol açarak bölgesel hareket edebilir ya da kan akışına katılıp vücut boyunca seyahat ederek, muhtemelen ölümcül bir sonuçla çeşitli organalara hasar veren potent toksini üretebilir. Şaşırtıcı olan, toksik şok toksininin kendinin, bakterinin enfeksiyon sürecine katkıda bulunan diğer proteinleri üretmesini azaltarak bu iki enfeksiyon modu arasında düğmeyi çevirmesi; bu bizim asla tahmin etmediğimiz bir etki.”

Araştırmacılar, “etrafta bir sürü bakteriyel toksin var ama hiçbirisinin bakteriyel hücrede genleri düzenlediği veya baskıladığı gösterilmemişti,” diyorlar. “Bu oldukça şaşırtıcı bir sonuç ve çok yeni; ama bakteri açısından anlam ifade ediyor, bu tek toksin işi yapacaksa diğer toksik ürünleri üretmek için neden enerji ve kaynak harcansın ki?”

Araştırmacılar gelecek deneylerde ekibin, süperantijenlerin diğer türlerinin de benzer rollerinin olup olmadığını araştırmak ve organizmanın dokularda nasıl davrandığını belirlemek için toksik şok toksininin irinli enfeksiyonlardan sorumlu genleri nasıl düzenlediğini tanımlamayı umut ettiğini söylediler.