İSTANBUL (AA) - Şiddetli horlama, nefes durması ve gündüz aşırı uyku hali gibi belirtilerle ortaya çıkan ''uyku apnesi sendromu'' tedavi edilmediği takdirde kalp krizinden inmeye, diyabetten obeziteye 7 farklı hastalığı tetikliyor. 

Konuya ilişkin Acıbadem Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, geceleri uyku sırasında üst hava yollarının daralması ya da tam tıkanması nedeniyle, nefes alıp vermenin bozulması sonucunda akciğerlere yeterince hava girememesine bağlı olarak dokulara yeterli oksijen iletilememesiyle karakterize olan hastalık her 100 kişiden 5'inde görülüyor. 

Tedavi edilmediği takdirde yaşam kalitesini düşüren sendromda, uyku sırasında apne denilen nefes durmaları kanda oksijen miktarını düşürüyor. Oksidatif stres denilen, vücuttaki bütün damarlarda damar sertliği yapacak bir dizi olayın başlamasına neden oluyor. 

Hastalık, gündüz ve gece aşırı uyku eğilimi yaparak kişinin direksiyon başında veya iş yerinde uyuklamasına ve dikkat dağınıklığına yol açarak sık sık trafik ile iş kazaları olmasına neden oluyor. 

''Tedavi edilmezse yaşamsal öneme sahip'' 

Acıbadem Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sadık Ardıç, Uyku Apne Sendromu'nun tedavi edilmediğinde yaşamı tehdit eden pek çok hastalığı da tetiklediğine dikkat çekerek, kalp krizinden inmeye, diyabetten obeziteye kadar birçok hastalığa davetiye çıkarabildiğini, tedavi edilmediği takdirde yaşamsal öneme sahip olduğunu kaydetti. 

Hastalığın, şiddetli horlama, nefes durması ve gündüz aşırı uyku hali gibi belirtilerle ortaya çıktığını ifade eden Ardıç, en temel belirtisinin şiddetli horlama olduğuna dikkati çekti. 

Horlamanın daralmış hava yollarında vücudun aşırı çaba harcayarak nefes almaya çalışmasından kaynaklandığı bilgisini veren Ardıç, uykudan boğularak uyanma ve uykuda nefesin zaman zaman kesilmesinin de diğer önemli belirtilerden olduğunu, apnelerin gece boyunca onlarca kez tekrarlayabildiğini, bu şekilde her gece birçok kez uyanan hastaların sık uyku bölünmeleri nedeniyle dinlendirici derin uyku evrelerine geçemediğini aktardı. 

Ardıç, bu sorunlar sonucunda gündüz uyuklama halinin ortaya çıktığını kaydederek bunların yanı sıra sabahları gergin uyanma ve baş ağrıları, çabuk sinirlenme, unutkanlık, anksiyete, konsantrasyon bozukluğu ve cinsel yaşama karşı isteksizlik görülebildiğini ifade etti