Prostat büyümesi moleküler düzeyde, yani histoloji denilen hücreler düzeyinde, 40 lı yaşlardan sonra her erkekte mutlaka görülen doğal bir süreçtir.
Varikosel kişiyi hiçbir şekilde etkilemiyorsa, kısırlığa neden olmuyorsa, ağrıya yol açmıyorsa, bir sağlık sorunu olmadığı için tedavi edilmesi gerekmez.
Varikosel bir sağlık sorunu değildir. Dolayısıyla acil bir tıbbi sorun da değildir. Yıllar içinde ortaya çıkar ve zaman içinde etkisini göstererek, erkeklerde kısırlık yapar.
Varikosel, erkeklerin özellikle sol yumurtalarının damarlarında ortaya çıkan bir genişleme ve kalınlaşma sorunudur.
Varikosel tedavisi, 1990 ların başından beri mikro cerrahi yöntemle yapılmaktadır. Mikro cerrahi teknik, varikosel ameliyatının eksiksiz yapılmasını sağlayabilen ve komplikasyonları çok az olan bir tekniktir.
Büyüklüğü 5 milimetreden küçük olan böbrek taşlarının kendiliğinden düşme ihtimali yüzde 90 dır. 5 milimetre ila 7 milimetre arasındaki taşların kendiliğinden düşme ihtimali yüzde 50 dir. Yani yarı yarıyadır.
Böbrek taşı düşürenlerin ya da böbrek taşını düşüremediği için taş kırma yöntemi, kapalı ya da açık ameliyat gibi yöntemlerle tedavi görenlerin mutlaka uymaları gereken bir takım kurallar vardır.
Böbrek taşı düşürmede, hastanın kendi kendine uygulayacağı yöntemlerin yanı sıra, anatomik yapısı da oldukça önemlidir.
Ağrı, böbrek taşlarının en önemli belirtisidir. Aynı zamanda hastayı en çok zorlayan şikâyettir.
Böbrek taşları yaklaşık olarak 6 çeşit taşa ayrılır. Bunlardan en sık rastlananı, kalsiyum içeren taşlardır.