Tedavi: Alkol zehirlenmesinin etkilerini tersine çevirebilecek belli bir tedavi yoktur.

• Alkol zehirlenmesi olan kişilere, dehidrasyonla (vücudun sıvı kaybı) bağlantılı (alkol bir idrar söktürücüdür ve idrar çıkışını arttırır) ciddi bir beyin hasarına yol açabilen vitamin eksikliği olasılığına karşı bir önlem veya tedavi olarak çoğunlukla damar yoluyla sıvı ve B vitamin komleksi verilir.
• Kendinden geçme ve koma gibi ciddi durumlarda kişinin solunumunu desteklemek (çünkü kendiliğinden durabilir) ve akciğerlerinin kusmukla dolmasını önlemek için kişiye entübasyon uygulanır.

Entübasyon soluk borusuna, ses tellerinin hemen altına yerleştirilen kısa, esnek plastik bir borunun bir solunum cihazına bağlanmasıyla yapılır. Borunun soluk borusunun içine yerleşen son kısmının ucunda, çevresini saracak şekilde şişmiş, küçük bir balon vardır. Bu balon iki şeyi sağlar:

• Havanın solunum cihazından akciğerlere gitmek yerine ağza doğru kaçak yapmasını önler.

• Koruyucu bir kapama sağlar, bu sayede olası bir kusma durumunda kusmuğun büyük miktarda hasara ve boğulmaya neden olacak şekilde akciğerlere girmesi engellenir.

Hasta Takibi: Büyük çaplı komplikasyon oluşmadığı takdirde alkol zehirlenmesi yaşayan çoğu kişinin tedavisi hastanenin acil servisinde tamamlanır. Bazı tıbbi ve yasal nedenlerden dolayı çoğu hastane, alkol zehirlenmesinden şüphelenilen kişileri, kanlarındaki alkol yoğunluğu 100 mg/dL'nin altına düşene kadar gözetim altında tutmayı tercih eder.

• Çoğu insanda karaciğer saatte yaklaşık 10 gram etanolü metabolize eder. Bu da saatte yaklaşık 20 mg/dL'lik bir alkol yoğunluğuna karşılık gelir.
• Hastaneden ayrılmadan önce bir sosyal hizmetler görevlisi hastayla konuşabilir. Sosyal hizmetler görevlisi kişiye bir alkol tedavi merkezine gitmesini tavsiye edebilir.
• Özellikle yüksek miktarlarda alkolü kısa süreler içinde tüketen gençler başta olmak üzere insanlar sarhoşluğun yanında alkol zehirlenmesi de yaşayabilirler. Alkol zehirlenmesi ölümcül olabilir ve acil tıbbi bir müdahale gerektirir.