Nedir
Asit reflü nedir?
Gastroözefageal reflü (GÖR) olarak da bilinen asit reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna (ağız yoluyla giren besinleri mideye taşıyan kaslı boru) geri kaçması sonucu oluşur. Asit, yemek borusuna zarar verebilir, böylelikle kişide ağrı ve rahatsızlık yapabilir. GÖR sık rastlanan bir durumdur, olduğu zaman da ağzın arkasında acımsı bir tat bırakır. Geri gelen mide asidi göğüste veya boğazda, mide yanması veya hazımsızlık da denen bir yanma hissi yaratabilir. Kişide sürekli olarak, haftada en az iki kez asit reflü oluşuyorsa buna gastroözefageal reflü hastalığı (GÖRH) denir. GÖRH, zamanla kronik mide yanması dışında daha ciddi sağlık sorunlarına da neden olabilir.
Çoğu kişi ara sıra meydana gelen asit reflüden (GÖR) şikayetçiyken toplumun nerdeyse yüzde 20’sinde mide yanması belirtileri en az haftada bir kez görülüyor. Mide yanması belirtilerinin her gün görüldüğü GÖRH ise toplumun yüzde 10’unu etkilemektedir ve toplumdaki bireylerin yüzde 35’inde mide yanması yaşamları boyunca oluşabiliyor.
Belirtileri
Belirtiler
Çoğu insan için asit reflünün en sık görülen belirtisi mide yanmasıdır, buna hazımsızlık da denir. Mide yanması göğüste, göğüs kemiğinin arkasında meydana gelen bir tür yanmaya neden olan ağrıdır. Bu yanma yayılarak boğazı da etkileyebilir ve ağızda acı bir tat bırakabilir. Aynı zamanda karnın üst ve orta kısmında da ağrı oluşabilir. Mide yanmasının kalple bir ilgisi yoktur, ama çoğu zaman kalbin bulunduğu bölgede ağrıya neden olduğu için kalpten kaynaklanan bir ağrı gibi de algılanabilir. GÖRH çoğu zaman başka belirtilere de neden olabilir:
- Yutkunma zorluğu (disfaji)
- Öksürük, hırıltı, astım, ses kısıklığı ya da boğaz ağrısı
- Besinlerin ya da asitli sıvının ağza geri gelmesi
- Yatıldığında artan, keskin bir göğüs ağrısı
Asit reflüsü olan bazı yetişkinler ve çocuklar mide yanması belirtisi göstermezler. Bu kişilerde belirtiler kuru öksürük, yutkunma zorluğu ya da astım benzeri nefes darlığı şeklinde ortaya çıkabilir.
Sebepleri
Asit Reflünün Nedenleri
Özofagus (yemek borusu), ağız yoluyla giren besinleri mideye taşıyan dar bir kas borusudur. Mideye bağlandığı yerde (tam göğüs kemiğinin altında) yemek borusunu mideden ayıran ve mide asidinin yemek borusuna geri akmasını engelleyen alt özefageal sfinkter adlı dairesel bir kas vardır. Bu kas normalde sadece yemek borusundan gelen yiyecek ve içeceklerin mideye gitmesi için açılır. Fakat bu kas zayıfsa ya da tamamen kapanamıyorsa, asitli mide içeriği yemek borusuna geri sızabilir; buna reflü ismi verilir. Mide ürettiği asitten kendini korumak için kalın bir mukus tabakasına sahiptir fakat aynı şey yemek borusu için geçerli değildir. Böylelikle asit, yemek borusu ile temasa geçtiğinde ağrı ve tahrişe neden olabilir ve mide yanması belirtilerini beraberinde getirebilir.
Bu nadir olarak meydana geliyorsa genelde sorun olmaz. Fakat GÖRH’de olduğu gibi reflü kronik bir hale geldiyse, asidin sürekli olarak geri akması yemek borusunu tahriş edebilir ve iltihaplanmasına (özofajit) neden olabilir. Bu, yemek borusunun iç duvarının aşınmasına, kanamasına ve yemek borusunun daralmasına sebep olarak yutkunma ve hatta nefes alma zorluğunu beraberinde getirir. Yemek borusu iltihaplı olan kişilerin çoğu GÖRH iken, GÖRH olanların bazıları, kronik belirtiler göstermelerine rağmen normal görünen bir yemek borusuna sahiptir.
Peki alt özofageal sfinkterin düzgün çalışmamasına sebep olan şey nedir? Çoğunlukla bunun nedeni belli değildir. Bazı GÖRH örneklerinde neden, mide fıtığı gibi diğer anatomik problemlerdir. Mide fıtığı, midenin üst kısmının diyafram kasının dışına çıkması ve normalde yemek borusunun alt kısmının bulunduğu bölge olan göğüs boşluğuna girmesiyle meydana gelir. Bu, mide ile yemek borusunun buluştuğu noktanın sıkışmasına ve zamanla alt özofageal sfinkterin zayıflamasına ve böylelikle reflü oluşmasına sebep olur. Obezite, hamilelik ve sigara kullanımı GÖRH oluşmasına sebep olabilecek diğer unsurların bazılarıdır.
Risk Faktörleri
Kimler risk altındadır?
Genelde, alt özofageal sfinktere baskı yapan ya da sindirimi zorlaştıran koşullar reflü riskini arttırır. Bilinen GÖRH risk faktörleri şunlardır:
Obezite/Aşırı kilo: Göğüs bölgesinde ve karında daha fazla yağ bulunması mide ve diyafram üstündeki basıncı arttırır ve alt özofageal sfinkterin açılmasına sebep olarak reflüye neden olur.
Mide fıtığı: Mide, diyafram kasını geçerek alt özofageal sfinktere baskı uyguladığında alt özofageal sfinkteri zayıflatabilir ve reflüye neden olabilir.
Hamilelik: Hamilelik, tüm iç organların sıkışmasının yanı sıra, progesteron hormonu seviyesinin de artmasına sebep olur. Bu ise alt özofageal sfinkter gibi düz kasların rahatlamasına ve dolayısıyla reflü oluşumuna neden olur.
Midenin gecikmeli boşalması: Besinlerin midede daha uzun kalmasına sebep olan her koşul, mide içeriğinin yemek borusuna geri sızması riskini arttırır. Buna sebep olabilecek unsurlardan bazıları, anormal sinir ya da kas fonksiyonları, şeker hastalığı ve mide ülseridir.
Bağlayıcı doku bozuklukları: Bağlayıcı doku hastalıkları sindirimdeki düz kasların rahatlamasını ve kasılmasını engelleyebilir ve böylelikle alt özofageal sfinkterin reflüye sebep olma riskini arttırabilir.
Zollinger-Ellison sendromu: Nadir görülen bu hastalık midenin aşırı düzeyde asit üretmesine neden olur ve asit reflü riskini arttırır.
Bende asit reflü olup olmadığını nasıl anlarım?
Mide yanması şikayeti ara sıra meydana geliyorsa bunun nedeni asit reflüdür ve endişe edilecek bir şey yoktur. Fakat mide yanması şikayeti haftada ikiden fazla kez ortaya çıkıyorsa, kronik reflü türü GÖRH sahibi olabilirsiniz. Mide yanması sıkça özellikle de şiddetli bir şekilde meydana geliyorsa ya da diğer GÖRH belirtileri (yutkunma zorluğu, nefes alma zorluğu, kuru öksürük, yemeklerin ve sıvıların ağza geri gelmesi gibi) ile beraber görülüyorsa, GÖRH kontrolü için hemen doktorunuza başvurun.
Doktorlar genelde şikayetlerle ilgili sordukları birkaç soruyla GÖRH olup olmadığını tespit edebilirler. Fakat GÖRH ile bağlantılı hastalıklar ya da başka sindirim sorunlarının olup olmadığını öğrenebilmeniz için başka testlerden geçmeniz gerekebilir.
Sindirim sisteminde neler olup bittiğini tespit etmek için kullanılan bir yöntem, endoskopi adı verilen ve bir kameranın boğazdan indirilmesi ile uygulanan yöntemdir. Doktor, endoskop sayesinde GÖRH’de sıkça karşılaşılan, mide ya da yemek borusunda iltihaplanma olup olmadığını görebilir. Endoskopi aynı zamanda, mide ülserinin, tümörlerin ya da Barrett özofagusu (yemek borusundaki hücrelerde görülen kanser öncesi değişim) diye bilinen yemek borusu hastalığının tespit edilmesinde de faydalıdır. Doktor, endoskopi esnasında yemek borusundan biyopsiyle küçük bir parça alarak, aşırı mide yanması sonucu oluşabilecek yemek borusu kanseri ya da Barrett özofagusu belirtilerini tespit edebilir.
Bir diğer tespit yöntemi ise baryum röntgenidir. Bu yöntemde sindirim sistemini boyayan ve doktorun röntgen sayesinde yemek borunuzun ve midenizin durumunu ve şeklini görmesini sağlayan kireçli bir sıvı içersiniz. Bu yöntem, mide fıtığı, yemek borusu daralması ya da yutkunmayı zorlaştıran herhangi bir daralma ya da genişleme olup olmadığını ortaya koyar.
Mide asidinin ne zaman ve ne kadar süreli yemek borusuna sızdığını ölçmek için kullanılan ve ayakta uygulanan diğer bir teknik ise asit (pH) denetimidir. Bu test için asit seviyesini ölçen bir mil kullanılır. Mil yemek borusunun alt kısmına konur ve gün boyunca oradaki asit seviyesini ölçer.
Tedavisi
Asit reflü için hangi tedavi yöntemleri mevcuttur?
Uygulanacak tedavi, reflü belirtilerinin şiddetine göre, hayat tarzında yapılabilecek değişiklikler, ilaç tedavisi veya ameliyat olabilir. GÖRH kaynaklı şikayetleri azaltmak için hayat tarzında yapılabilecek değişiklikler şunlar olabilir:
- Sigarayı bırakmak
- Sorun yaratan yiyecek ve içeceklerden uzak durmak
- Aşırı kilo söz konusu ise kilo vermek
- Az ve sık yemek ve aşırı miktarda yemek yemekten kaçınmak
- Yemekten sonra en az 3 saat boyunca uzanmamak
- Yatarken başı yüksekte tutmak
Reflü için satılan ilaçların bazılarını reçetesiz, bazılarını ise reçeteyle eczanenizden temin edebilirsiniz. Nadir görülen mide yanmalarında, midedeki asidi nötralize eden ve çabuk bir rahatlama sağlayan antiasitler kullanılabilir. Reçetesiz alabileceğiniz cimetidine, famotidine, nizatidine ya da ranitidine içerikli H-2 reseptör engelleyicileri, midedeki asit oluşumunu engellerler. Antiasitlere göre etkisi çok daha sonra görüldüğünden yemekten önce alınmaları gerekir. Buna rağmen antiasitlere göre rahatlatıcı etkileri daha uzun sürer. Reçete ile satın alınanlar ise bunlara göre iki kat daha güçlüdür ve genellikle GÖRH kaynaklı kronik mide yanmasından şikayetçi olanlara verilirler.
Mide asidinin üretimini engelleyen bir diğer ilaç türü ise proton pompası inhibitörleridir. Omeprazol reçetesiz alınabilse de, GÖRH şikayeti olan hastaların tercihi reçeteli temin edilebilen seçenekler olmalıdır. Reçete ile temin edilebilen proton pompası inhibitörleri arasında içeriğinde esomeprazol, lansoprazol, omeprazol, pantoprazol ve rabeprazol olanlar sayılabilir. Bu ilaçların yan etkileri genelde çok az olsa bile reçetesiz ve reçeteli alınan bu ilaçların doktor tavsiyesi olmadan uzun süreli kullanımı sakıncalıdır. Prokinetikler sadece reçete ile temin edilebilen ve midenin daha hızlı boşalmasını sağlayan bir ilaç türüdür. Bu grubun içine bethanechol ve metoklopramid girer. Ne yazık ki yan etkilerinden dolayı bu ilaçların kullanımı sınırlıdır.
GÖRH tedavisinde, ameliyat sık başvurulan bir yöntem değildir, fakat ilaç kullanımının veya hayat tarzındaki değişikliklerin bir yararı olmuyorsa ve daha ciddi komplikasyonlar söz konusu ise bu yola başvurulabilir. En sık uygulanan yöntem ise fundoplikasyondur. Bu yöntemde midenin üst kısmı alt özofageal sfinkterin çevresine sarılarak sfinkter güçlendirilir ve asit reflü engellenmiş olur. GÖRH için yeni çıkan yöntemler ise EndoCinch ve NDO Plicator endoluminal gastroplikasyon sistemleridir. Bu sistemlerde yemek borusunun mideye bağlandığı noktada ve biraz altında ufak dikişlerle bariyerler oluşturulur ve mide asidinin yemek borusuna geri sızması engellenmiş olur. Son bir ameliyat seçeneği ise Stretta prosedürüdür. Bu yöntemle alt özofageal sfinkterin üstünde elektrotlar aracılığıyla ufacık yanıklar oluşturulur ve oluşan yara dokusu ile kasın güçlenmesi sağlanır.
Önleme
Asit reflüyü nasıl önleyebilirim?
Asit reflünün asıl nedeni bilinmediğinden meydana gelmesini engelleyecek güvenilir bir yöntem yoktur. Yine de, GÖRH sahibiyseniz reflünün meydana gelme ihtimalini azaltacak yöntemler vardır. Yağlı besinler, baharatlı besinler, çikolata, kafein, sarımsak, soğan, domates sosu, acılı besinler, ekşi meyveler, karbonatlı içecekler, alkollü ve naneli tatlandırıcılar reflüye eğilimli kişilerdeki şikayetleri kötüleştirdiği bilinen besin tipleridir. Aynı zamanda büyük porsiyonlarla yemek veya yemek yedikten hemen sonra uzanmak da reflüyü arttırabilir. Sakinleştiriciler, yatıştırıcılar ve yüksek tansiyon ilaçları gibi bazı ilaçlar da reflüyü kötüleştirebilir.
Ne zaman tıbbi yardıma başvurmalıyım?
Eğer arada sırada mide yanması şikayetiniz oluyorsa, muhtemelen doktora gitmenize neden yoktur. Reçetesiz satılan mide yanması ilaçları, ara ara mide yanması yaşayanların çoğunu rahatlatabilir. Ancak haftada bir veya iki kereden fazla oluşan bir mide yanması sorununuz varsa veya GÖRH belirtilerinden herhangi birini gösteriyorsanız, reçeteyle satılan ilaçlardan birine ihtiyacınız olabilir. Eğer haftada birkaç kere mide yanmanız oluyorsa, sizi gece uyandırıyorsa veya antiasitlerinizin etkisi geçince yanma geri geliyorsa doktorunuza görünün. Aynı zamanda reçeteyle satılan ilaçlar almanıza rağmen geçmek bilmeyen mide yanmanız, yutma zorluğunuz, kanamanız, siyah dışkınız veya açıklanamayan kilo kaybınız varsa, hemen doktorunuza görünün, tedavi gerektiren ciddi komplikasyonlarınız olabilir.
Astımın Belirtileri
Doç. Dr. Semih ÖZKAN
Hocam merhaba dün yaptığım sperm testi sonucu miktar 3,5 ml,pH 8,Viskozite,yarıviskoz,lökosit nadir,spermatozoa sayısı 18 milyon,toplam spermatozoa sa... devamı
Asit Reflüyü Önlemenin 8 Yolu
Stres Ve Gastroözefageal Reflü Hastalığı Arasında Bir Bağlantı Var Mı?
Veziko Üreteral Reflü
Hıçkırık Hastalık Belirtisi Olabilir
Reflünüz Varsa Bunlardan Uzak Durun