Asit Reflü Hakkında En Bilinen 5 Yanlış Kanı

Sindirim sistemi, bir bakıma tuvalete benzer. Her şey muntazam çalıştığında her zaman böyle devam edeceğini düşünürüz. Ancak bir şeyler yolunda gitmediğinde sorunu görmezden gelmek imkansız hale gelir. Sızıntı yapan bir tuvaletin asit reflüden farkı yoktur, her ikisinin de kapağı hatalıdır. Bir kişinin asit reflü sorunu yaşamasının nedeni, alt özefageal sfinkter (yemek borusu kası) olarak bilinen kapağın yanlış zamanda açılmasıdır. Muntazam çalıştığında kapak midenin içindekileri mide içinde tutar, ama kapağın zamansız açılması mide asitlerini göğüste veya boğazda yanma hissine neden olacak şekilde yemek borusuna doğru geri gönderebilir. Asit Reflü, bazıları için neredeyse her gün şikayet nedeniyken bazıları içinse arada sırada görülen bir sorun olabilir.   

Yanlış bilgi, kusarak geri çıkarılan mide asidinden daha çok can yakar. Bunlar arasında neler vardır?

1. Baharatlı Besinleri Terketmeniz Gerekir!

Asit reflü, yumuşak ve sınırlı bir beslenmeyle bir bakıma eş anlamlıdır. Ama bu her zaman doğru değildir. Asit reflüden şikayetçi herkesin, korunma önlemi olarak baharatlı nefis besinleri terketmeleri gerektiğine dair elde hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Bir çalışmada baharatlı besinler veya çikolata gibi tetikleyici yiyecekleri yemeyi terketmenin asit reflü veya ilişkili belirtiler üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı görüldü. Hastalar için en çok işe yarayan tek şey, kilo vermek veya başı yukarıda tutarak uyumak gibi yaşam tarzı değişikliğidir.  

Elbette acılı baharatlar yediğiniz zaman mide yanması hissediyorsanız yeme alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz gerekebilir. Bu besinlerden tamamen vazgeçmek yerine her seferinde yeme dozunu azaltmayı deneyebilirsiniz. Bir yerde acılı bir şey yiyecekseniz, kendinizi sıkıntıya sokmaktan kaçının; baharatlar değil, yarattığınız stres asit reflünün nedeni olabilir.

2. Artık Kahve Yok!

Kahve, asit reflüden şikayetçi olanlar arasında kötü bir şöhrete sahiptir. Asit reflü sorunu olan neredeyse herkese, alkol ve portakal suyu gibi asitli içeceklerin yanında günlük beslenmelerinden kahveyi çıkarmaları söylenir. Üstelik artık piyasada, daha mide-dostu içecekler var.

Ancak asit reflünün başlamasıyla bu içeceklerin ilişkisini gösteren hiçbir bilimsel kanıt yok. Kahve gerçekten de bazı insanlarda asit reflüyü tetikleyebilir, ama herkesin kahveyi bırakmasını önermeye de gerek yoktur. Eğer kahve sizde asit reflüyü tetikliyorsa, o zaman ne olursa olsun kahve içmeyin, ama kahve (veya portakal suyu veya şarap) sizde herhangi bir belirtiye neden olmuyorsa o zaman aşırıya kaçmadan keyfini çıkarmaya devam edebilirsiniz.    

3. Bir Kere İlaç Almaya Başlarsanız Ömür Boyu Almanız Gerekir!

Antiasitlerden mide asidi pompalanmasını önleyen ilaçlara kadar insanların asit reflü ile baş etmesine yardımcı olan oldukça etkili çok sayıda ilaç var. İnsanlar bir kere geceleri uyumalarına veya mide yanması olmaksızın yemeklerinden keyif almalarına izin veren bir şey buldukları zaman bunu yıllarca sürdürme isteği duyarlar. Her şey bir tarafa günlük olarak aldıkları bir hapı bırakırlarsa, belirtiler geri dönecektir, öyle değil mi?

Asit reflü veya mide yanması sorununu günlük bazda yaşayan hastalar varken çoğu kişi sadece arada sırada bu sorunu şiddetli şekilde yaşar. Sürekli ilaç alan bu insanlar, paralarını boşa harcıyorlar ve uzun-vadeli yan etkilerine dair kendilerini risk altında bırakıyorlar. Örneğin, akciğer iltihabı, mide ve bağırsakla ilgili enfeksiyonlar, osteoporoz  ve kemik çatlakları gibi riskler.

Doktorlar, bu ilaçların güvenli olduklarını ve uzun-vadeli yan etkilerin ciddi asit reflü sorunu yaşayan insanlar için risk almaya değeceğini vurgularken çoğu insan, sadece belirtiler başladığında veya asit reflüye neden olan bir yemekten keyif almaya başlamadan evvel bir hap içerek sorunu çözebilir. Sizin için en iyi çözümün ne olduğunu öğrenmek için doktorunuzla görüşün.    

4. Süt ve Nane Sorunlu Bir Mideye İyi Gelir!

Yatmadan önce bir bardak süt içmek, asit reflüden şikayetçi kişilere çoğunlukla tavsiye edilen şeydir. Süt, mide asitlerini etkisizleştirerek biraz kısa-vadeli de olsa rahatlamaya neden olabilir, ama kalsiyum nihayetinde midenin daha fazla asit üretmesine neden olarak, böylece esas sorunu arttırır.     

Nane de yaygın kullanılan bir çözümdür, öte yandan daha ileri mide bağırsak ağrılarına da sebep olabilir. Naneli şekerleri ve sakızları gözünüzden uzak tutun ve onların yerine biraz meyankökü deneyin. Meyankökünün tatlandırıcı maddesi olan anason, sindirime yardımcı olur. Aslında bir beslenme uzmanı daha da ileriye giderek asit reflüsü şarapla tetiklenen hastalar için bir alternatif olarak apsenti önermiştir; anason, apsentteki ana bileşenlerden birisidir.      

5. Asit Reflü, Katlanılması Gereken Bir Şeydir!

Diyelim ki büyük porsiyon nefis bir yemek yediniz ve sonrasında asit reflünün sıkıntı veren belirtileri baş gösterdi. Bu belirtilerin büyük bir mesele olmadığını, sadece katlanılması gereken bir şey olduğunu düşünme eğilimi gösterebilirsiniz. Her şeyden öte böylesi muhteşem yemekler yeme şansına sahip olmanın yanında ufacık bir mide yanması da nedir ki? 

Ancak asit reflü krizlerine katlanmak için ortada hiçbir neden yoktur. Asit reflü, sigara içmek, aşırı yemek veya kahve içmek gibi kişinin yaptığı herhangi bir seçim yüzünden oluşmaz. Bunların hepsi durumu tetikler, ama asıl neden daha önce bahsettiğimiz gibi ilgili kapağın kötü çalışmasıdır. Aracınızda kötü çalışan bir parça yüzünden ortaya çıkan sesleri görmezden gelmek akıllıca bir iş olmadığı gibi bedeninizi ihmal etmek de aynı şekilde akıllıca değildir.    

Çoğu vakada asit reflü, reçeteyle verilen ilaçlarla rahatlatılabilir. Ancak asit reflüden şikayetçi insanların yaklaşık yüzde 15’i yemek borularına kalıcı zarar verirler. Asit, yemek borusu duvarına zarar verebilir ve bazı vakalarda Barrett özefagusu olarak bilinen kanser öncesi bir soruna neden olabilir. Asit reflüden veya mide yanmasından sıklıkla şikayetçi iseniz, doktorunuzla görüşün. Tüm asit reflü sorunları kansere yol açmasa da (ve kanserli bir durum için ön koşul değilken), yine de tedbirli olmak pişman olmaktan daha iyidir.