Çocuğunuz küçükken ya da gençlik yıllarında zaman zaman ishal, karın ağrısı, gaz ya da benzer sindirim sorunları yaşayabilir. Bunlardan biri de reflüdür. Reflüde midenin içindeki asit ve diğer sıvılar yemek borusundan yukarı doğru tırmanır. Eğer durum çok sık ve şiddetli bir şekilde görülürse buna gastroözofageal reflü hastalığı ya da GÖRH denir. Bu durumda çocuğunuzun bir sağlık uzmanına görünmesi gerekir.

Reflü hastalığının belirtileri arasında mide yanması ya da ekşimesi, ağızda asit tadı, ağzın kötü kokması, boğaz ağrısı gibi farklı şikayetler mevcuttur. Zaman zaman kronik öksürük, ses kısılması, yutkunmada zorluk, astım, göğüste sebepsiz ağrı da görülebilir. Çocuklarda reflü hastalığı yetişkinlerdeki klasik belirtilerden çok midede huzursuzluk ve ağrıya neden olur. Ayrıca kusma, kulak burun boğaz hastalıkları da yaşanır. Şikayetlerini açıklayamayan çocuklar huysuzlaşabilir. Bu durumda reflü hakkında ebeveynlerin bilmesi gerekenler işinizi kolaylaştıracaktır.

Öncelikle çocuklarda rahatsızlığın ana belirtisi kusmadır. Yeni doğan bebeklerde reflü sebebiyle kusma normal karşılanır. Ancak bebek ve çocuklarda karın ağrısı, göğüste baskı, boğaza bir şey geliyor hissi, göğüste yanma yaşanıyorsa, genel olarak huysuzluk ve asabiyet varsa bir doktora danışabilirsiniz. Huysuzluk özellikle yemek zamanlarında artabilir.

Reflü hakkında ebeveynlerin bilmesi gerekenlerden bir diğeri bebeklerdeki sık kusmanın yaklaşık 1 yaşında azalacağıdır. Eğer 14 aylıktan daha büyükken hala sık sık kusuyorsa ya da diğer sindirim şikayetleri varsa durum bir doktor tarafından değerlendirilebilir.

Bebeklerin küçük bir yüzdesi çok şiddetli kusuyorsa, ağlıyorsa, öksürüyorsa, kilo kaybediyorsa veya alamıyorsa reflü hastalığı veya başka bir rahatsızlığı olabilir. Reflü hastalığı 2-3 yaş ve üstünde biraz daha yaygındır.

3-17 yaş arasındaki çocukların %5 ila 10’u karnın üst kısmında ağrı, mide yanması, kusma belirtileri yaşayabilir. Bunlar reflü hastalığına işaret edebilirler. Hastalığın görülme riski yaşla birlikte artar.

Reflü hakkında ebeveynlerin bilmesi gerekenlerden bir diğeri diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin oldukça faydalı olabildiğidir. Çikolata, yağlı gıdalar, turunçgiller, domates, nane gibi besinlerin tüketiminin azaltılması, daha küçük öğünler yemek, midenin çok doldurulmaması, yemek saatinden en erken 3 saat sonra yatağa gidilmesi, yemek yedikten sonra yatar pozisyona geçilmemesi başka bir tedaviye gerek kalmadan durumun hafiflemesini sağlayabilir.