Hastalıkların bir çoğunun organlarla beyin arasındaki bağlantıyı sağlayan sinirlerle ilişkili olarak ortaya çıktığına inanan uzmanlar, boyunda oluşan sertlik ve ağrılarla ortaya çıkabilecek boyun tutulmasının aynı zamanda düşük kan basıncına sebep olabileceğini uzun süredir biliyorlardı. Fakat bunun sebepleri bu güne dek net olarak anlaşılamamıştı.

Günümüzde boyun ve beyin arasındaki bağlantı üzerine yapılan bazı araştırmalar, boyun kaslarının kan basıncının kontrolü, kalp atış düzeni ve düzenli solunum üzerinde çok önemli roller üstlendiğini işaret ediyor.

Yapılan bu çalışmaların Nörobilim dergisinde yayımlanan sonuçlarına göre, boyun ve beyin arasındaki bağlantıların öncelikli olarak etkilediği alanlar, beynin kan basıncı ve solunum gibi vücut fonksiyonlarını kontrol eden ve biz üzerine düşünmezken kendiliğinden işleyen bölgeleri.

Boyundan gelen sinir sinyallerinin beynin hangi bölgelerinde tahribat oluşturduğu sinir sistemi biliminin yaratıcısı sayılan Ramon Y Cajal tarafından günümüzden yüz yıl önce tespit edilmişti. Fakat bunun nasıl gerçekleştiği tam olarak anlaşılamamıştı. Beynin etkilenen bu bölümü üzerinde yeni teknolojiler kullanılarak yapılan daha geniş bir araştırma Leeds Üniversitesi bilim insanlarının araştırmaları yeni bir boyuta taşımasını sağladı.

Video: Kan Basıncı (Tansiyon)

Daha önce de açıkladığımız gibi tüm bu gelişmeler bir tesadüfe bağlı olarak başladı. Asıl hedeflenen beynin farklı bölgelerinin diğer bölümleriyle ne şekilde bağlantılı olduğunu ve nasıl etkileşim gösterdiğini anlamak iken, beyin bölgeleri özel işaretlerle etiketlendiğinde boyundan sinyaller alan hücreler ortaya çıktı.

Japonya ve Macaristan’dan araştırmacıların da dahil olduğu bir ekibin yaptığı araştırmalarda, beynin boyundan sinyaller alan hücreleriyle, beyin sapında tat alma ile ilgili çekirdekler ve vücudumuzun istem dışı gerçekleştirdiği eylemleri kontrol eden alanlar arasında önemli bir bağlantı bulundu.

Bu grubun yaptığı araştırma sonuçları, yatarken ya da günlük aktivitelerimiz sırasında boyun duruşumuzun, kan basıncımızın düzenli bir şekilde devam etmesi ve beyine yeterli sinir sinyalinin ulaşması konusunda önemli bir anahtar görevi olduğunu gösteriyor.

Bulgular hastalıkla alakalı bölgeye bir takım germe bastırma ve döndürme manevraları şeklinde uygulanan manipülatif tedavilerin gerekliliği konusunda net bir gerekçe sunuyor. Sinirler üzerine yoğunlaşmış dergilerde yayınlanan raporlarda, boyun bölgesinde manipüle tedavilerin, bazı kişilerde kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğu belirtiliyor. Konu ile ilgili araştırmacılar metabolizmanın işleyiş şeklini tanımlayarak manipülatif tedavilerin ne şekilde işe yaradığının ve aynı zamanda boynunda tutulma ya da yaralanma olan bazı insanların kan basınçlarında neden değişikliklerle karşılaşılabildiğinin anlaşılabileceğini düşünüyorlar.

Çalışmaların aynı zamanda vücudun duruş şekline bağlı olarak gelişen ve hızla ayağa kalkma durumunda bayılmaya sebep olabilen, kan basıncı düşüklüğünün tam olarak anlaşılmasına katkıda bulunabileceği düşünülüyor. Uzmanlar, boyun kaslarının normalde boyun hareketi ve duruşu hakkında beyne sinyaller göndererek, kan basıncı düşüklüğüne bağlı bayılmayı engelleyen sistemin bir parçası olması ihtimali üzerinde duruyor.

Hangi duyusal sinir liflerinin ve hassas hücrelerin bu sürece dahil olduğunu görmek için şimdilik daha fazla araştırma gerekiyor. Beynin boyun kaslarında oluşan hasardan etkilenen diğer bölgeleri üzerinde araştırmalara devam ediliyor. Bu sayede boyun ve omurga zedelenmelerine bağlı olarak oluşabilen birçok rahatsızlığın yakın zamanda tanımlanmasıyla, bu tür yaralanmalar için daha etkili tedaviler tasarlanması mümkün gözüküyor.