Kadının 10 ila 15 günlük adet gecikmesinden sonra gebelik testi pozitif çıkmışsa ve hamileliği ultrasonda görülmüşse, bu aşamadan sonraki hamilelik kaybına düşük adı verilir. Bu iki ve daha fazla sayıda gerçekleşmişse buna tekrarlayan düşükler denir. Tekrarlayan düşükler ayrı bir kategoride ele alınır. Genel olarak bu durumdaki anne adaylarında yapılan testlerde çok fazla ayırıcı bulguya rastlanmamaktadır. Bu nedenle nedeni bilinebilenler olmakla birlikte yüzde 40 ila yüzde 50’ye kadar ulaşan bir orandaki tekrarlayan düşüklerin nedeni bilinememektedir. Bunun en önemli nedenini örneklemek gerekirse; iki kez düşük yapmış bir kadın düşünüldüğünde, her kadının istatistiksel olarak yüzde 15’lik bir oranda doğal düşük yapma olasılılığı vardır. İlk hamileliğinde bu olasılığın gerçekleştiği varsayılırken, ikinci hamileliğinde de düşük yaşadığında doktoru fazla bir araştırma yapmadan bu kadını tekrarlayan düşük kategorisine almış olabilir. Kanın pıhtılaşma mekanizmasının aşırı çalışması, rahim içine yerleşmiş bebeğin, beslenmeye elverişli alan bulamamasına neden olabilir. Bu tür durumlarda bebeği besleyen yapı olan plasenta oluşamadığı için hamilelik düşükle sonuçlanacaktır. Fakat böylesi bir sorunda, pıhtılaşma önleyici iğnelerle bebeğin gelişmesi desteklenerek sağlıklı bir şekilde doğumu gerçekleştirilebilmektedir. Bunların dışında, ciddi oranda bir tiroit bozukluğu olabilir. Bunların tedavi edilmesi halinde başarılı hamilelikler geliştirilebilmektedir. Rahmin kendisindeki şekil bozukluklarından kaynaklı düşüklere karşı ameliyatla çözüme ulaşılabilir. Bu ameliyat karın bölgesinin açılıp, rahmim dışarı alınmasıyla yapılabildiği gibi histereskopi yoluyla içeriden müdahale yöntemleri uygulanarak da yapılabilmektedir. Rahim ağzı yetmezliği durumunda yaşanan tekrarlayan düşüklere karşı, rahim ağzının dikilmesi çözüm olabilmektedir. Tekrarlayan düşüklerin en büyük nedeni ve en sık gerçekleşeni ise anne veya baba adayında ya da her ikisinde birden kromozom bozukluğunun olması durumudur ve halen bu soruna yönelik bir çözüm ve müdahale geliştirilememiştir. Bu durumda da, tüp bebek yöntemiyle birkaç embriyo geliştirdikten sonra, onlara biyopsi yapılmaktadır. Hepsinin DNA’larına bakılıp kromozomları en sağlıklı olanı seçildikten sonra, bu rahim içine yerleştirilerek hamilelik gerçekleştirilebilmektedir.
Kilo Vermenizi Sağlayan 4 Etkili Egzersiz
Prof. Dr. Muharrem İNAN
Tüp kaldırma sebebi ile kalça ve bacağımda agrı meydana geldi 5 ayı aşkın bir süredir bu ağrıları çekiyorum mr. Emg ve tomografi çekimleri sonucunda b... devamı
Epidural Anestezi Sezaryen Doğumda Avantajlı Bir Yöntemdir
Hamilelikte Neden Kötü Rüyalar Görülür?
Doğumdan Sonra Adet Kanamaları Anneden Anneye Değişir Mi?
Fantom Ekstremite Ağrısı
Hamilelikte Bebeğin Diş Sağlığı İçin Neler Yapılmalıdır?