Ergenlik, hem hormonal hem fiziksel birçok değişiklik birden yaşandığı için, oldukça coşkulu bir dönemdir. Dolayısıyla ergen aşkını da coşkuyla yaşar. Belki de ilk kez âşık olur, birçok heyecanı, düşü, fanteziyi bir arada taşır. Dolayısıyla ayrıldığı zaman acı çekmesi de normaldir.

Bu konuda yapılması gereken şey, onu anlamaya çalışmaktır. Çocukluğun bütün evrelerinde ve ergenlikte de ebeveynler çocukla iletişimlerini çok sağlam kurmalıdırlar. Eğer çocuk aşk acısı çekiyorsa, ebeveynlerin yapması gereken, onlara öğüt vermek değildir. Çünkü öğüt almak onların hiç hoşlanmadıkları bir şeydir. Onu anlamaya çalışmak, kendi ergenlik döneminden örnekler vermek, çok daha iyi bir ilişki biçimi olabilir.

Duygularına saygı gösterilmeli

Kesinlikle ve şiddetle kaçınılması gereken tutum, çocuğun ayrıldığı kişiyi kötülemek, onun için üzülmeye değmeyeceğini söylemektir. Çünkü o kişi çocuk için çok değerlidir. Belki ileride bu yaşadıkları ona çok anlamlı gelmeyecektir. Fakat yaşadıkları henüz çok sıcakken bunları görmesi mümkün değildir. Ebeveynler her durumda çocuğun yanında durmaya çalışmalıdır. Her ayrılığın bir yas olduğu unutulmamalıdır. Çocuk açısından da bu bir yastır ve atlatacaktır. Çünkü kendisi için önemli olan bir şeyi kaybetmiştir. Bu yüzden çocuğun yasını tamamlamasına izin verilmelidir.

Çocuğun yaşadığı ayrılıktan hemen sonra eski coşkulu haline dönmesini beklememek gerekir. Zaten böyle yaptığı koşullarda bir anormallik vardır ve muhtemelen çocuk duygularını bastırmaktadır. Bunu yapmasını istememek gerekir. Çocuk bir süre sonra bu durumdan sıyrılacaktır. Eğer sıyrılamıyorsa ve hayatındaki işlevsellik bozuluyorsa, uzun süre geçmesine rağmen hayatına geri dönemiyorsa, bir uzmandan yardım almak yararlı olabilir.

Prof. Dr. Mehmet Şevki SERT

Merhaba ben 24 yaşındayım ama penisim henüz ergenliğe girmemiş bir erkek penisi gibi ve sperm de az ne yapmalıyım..?... devamı