Kişinin şişman olup olmadığı değerlendirilirken üç kriter göz önüne alınır. Bunlardan birincisi vücut kitle indeksidir. Bu, kişinin kilosunun boyunun karesine bölünmesi şeklinde uygulanan bir yöntemdir. Bu yöntemle elde edilen sonuç eğer 30’un üzerinde ise, buna obezite denir. Çıkan sonuç 40’ın üzeride ise morbit obezite olarak değerlendirilir.

Eğer kişide morbit obezite varsa, aşırı hastalık aşamasındadır. Bütün iç organlarında yağlanma meydana gelmiş, metabolik sendrom oluşmuş demektir. Artık bütün komplikasyonlar ve hastalık hali tam olarak oturmuştur. Bu durumdaki kişi hayati tehlike ile karşı karşıyadır.

Bir diğer kriter, karın bel çevresidir. Bel çevresinde kadın ile erkek arasında fark vardır. Ayrıca ırklar arasında da farklılıklar vardır. Akdeniz erkeği biraz daha göbekli olmaya yatkındır. Bu kritere göre kadının bel çevresinin 88 santimin, erkeğin bel çevresinin 98 santimin üzerinde olması halinde karın obezitesinden söz etmek mümkündür.

Karın içi yağlanmasının tehlikeleri

Karın kaslarının altında, yani periton denilen karın içi bölgede bulunan organların çevresindeki yağlanma çok önemlidir. Çünkü bu yağlanma koroner kalp hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, lipit bozuklukları, kolesterol bozuklukları, damar hastalıkları gibi çeşitli hastalıklara zemin hazırlar. Bel çevresindeki yağlanmada önemli olan, bu karın altındaki yağlanmadır. Bu yağlanma tomografi ile tespit edilebilir.

Üçüncü kriter ise, karın çevresinin kalça çevresine oranıdır. Bu oranın erkeklerde 1’in üzerine çıkmaması gerekir. Yani karın çevresinin kalça çevresinden büyük olmaması gerekir. Eğer büyükse, bu da obezite olarak nitelenebilecek bir durumdur.