Prof. Dr. Kandemir, “15 Ekim Dünya Meme Sağlığı Günü” ve “1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, memede ele gelen her sertliğin kansere işaret etmediğini, bu kitlelerin büyük çoğunluğunun iyi huylu çıktığını belirtti.
Memedeki her 10 kitleden 8'inin iyi huylu olduğunu ifade eden Kandemir, özellikle ayın belli dönemlerinde ele gelen sertliklerin, hassasiyet ya da ağrı olabildiğini, bu duruma “fibrokistik meme değişiklikleri” denildiğini aktardı.
Bunların normal değişiklikler olduğunu, menopozda olup hormon alanlarda da görülebildiğini anlatan Kandemir, aylık meme muayenesi yapılarak bu değişikliklerin kolaylıkla tanınabildiğini, her kadının kendi meme yapısını tanıyabilmesi için düzenli olarak kendi kendine her iki memesini kontrol etmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Bir kişinin ailesinde böyle bir vaka görülmemesinin, kendisinde hiçbir zaman meme kanseri gelişmeyeceği anlamına gelmediğini belirten Kandemir, kanser tanısı konulan kadınların yüzde 80'inden fazlasının ailelerinde kanser görülmediğini, bununla birlikte ailesinde özellikle birinci derece yakınları kanser olanlarda, meme kanseri görülme riskinin daha fazla olduğunu ifade etti.
SLAYT: KANSER EFSANELERİ
“Hiç bir kanser bulaşıcı değildir”
Ailesinde meme kanseri hikayesi olmasının, kişinin meme kanseri gelişme riskini arttırmakla beraber kesinlikle kanser olacağı anlamına da gelmediğini aktaran Kandemir, şunları kaydetti:
“Ancak böyle bir durumda mutlaka yakın takip yapılmalıdır. Bu konuda uzman doktorlar tarafından gerektiğinde bazı genetik testler de yapılarak risk değerlendirilmelidir. Meme kanserinin gelişme riskinin yaş ilerledikçe arttığı doğrudur, fakat meme kanseri sadece yaşlılarda görülen, gençlerde rastlanmayan bir hastalık değildir. Tanı konulanların ortalama yaşı 60 olmakla birlikte, 20'li yaşlarda da görülebilmektedir. Özellikle ailesinde meme kanseri olanlarda hastalığın genç yaşlarda görülme riski daha fazladır.
Kanserin kendisi hiç bir zaman saç kaybına yol açmaz. Tedavide kullanılan ilaçlar ve yöntemler nedeniyle saç dökülmesi görülebilir. Ancak meme kanseri tedavisinde giderek daha çok yaygınlaşan akıllı ilaçlar ile artık saç kaybı görülmemektedir. Mamografi kanserin yayılmasına neden olmamaktadır, aksine erken teşhisini sağlayarak, hastalığın bölgelere yerlere yayılmadan tedavi edilme şansını sağlamaktadır. Kanser tedavisinde erken teşhis esastır. Hastalığın diğer organlara ilerlemeden tedavi edilmesi başarı şansını artırır. Mamografi çekilmesi de meme kanserinin erken evrede yakalanmasını sağlar. Yıllık olarak yapılması ile aşırı radyasyon alınmaz. Ayrıca mamografi çekimi sırasında memeye uygulanan sıkıştırma işlemi de kanser gelişmesine yol açmaz.”
Hiçbir kanserin bulaşıcı olmadığını, bir ailenin birçok bireyinde kanser görülmesinin bu yanlış düşünceye sebep olduğunu anlatan Kandemir, “Kişi kanser hastalığını başka bir kimseye bulaştıramaz. Ancak rahim ağzı (serviks), karaciğer kanseri gibi bazı kanserlerin nedenleri arasında virüsler vardır” ifadelerine yer verdi.
Yapılan çalışmalarda şimdiye kadar koltuk altı ter ve koku gidericiler ile meme kanseri gelişim riski arasında bir ilişki bulunamadığını aktaran Kandemir, “Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Yaşamları boyunca her 8-10 kadından birinde meme kanseri görülür ve yaş ilerledikçe gelişme riski artar. Erkeklerde meme kanseri nadir de olsa görülmektedir. Yaklaşık olarak her 100 meme kanserinin biri erkeklerde görülür. Kadınlardaki belirti ve bulgular ile aynı olmakla beraber, bu konunun farkında olunmaması nedeniyle erkeklerde meme kanseri genellikle ileri evrede tanı konulmaktadır” bilgisini verdi.
Meme Kanseri Nedir?
Prof. Dr. Erhun EYÜBOĞLU
Merhabalar Erhun Hocam benim size bir sorum olacaktı annem 45 yaşında sol göğsünde bir sertlik hissetmesi nedeniyle mamografi çektirdi sonuçlarında m... devamı
Kemoterapiyle Meme Kanseri Tedavisi
Meme Kanseri Tedavisinde Soya Uyarısı
Meme Kanseri Kadınlara Özelleşmiş Tüp Bebek Tedavisi
Yüksek Tansiyonun Nedeni Virüs Mü?
Erken Adet Geç Menopozda Meme Kanseri Riski