IQ, İngilizce zeka anlamına gelen intelligent  ve katsayı anlamına gelen quotient kelimelerinin kısaltmasdır ve zeka katsayısı anlamına gelip  birçok standart zeka testi için verilen sonucu gösterir. Bu testlerin ilki, 1905 yılında Alfred Binet tarafından geliştirildi. Sonradan IQ testi olarak adlandırılan test, okulda ilave yardıma ihtiyacı olabilecek çocukları belirlemek amacıyla oluşturdu. Günümüzde, IQ testi genelde Stanford Binet Zeka ölçeği modelini temel alır.

Bütün zeka türleri IQ testiyle ölçülemez. Aslında, esas olarak, IQ testi matematiksel ve uzamsal akıl yürütme, mantıksal beceri ve lisan kavrayışını ölçer. Dolayısıyla, İngilizce ikinci yabancı dili olan biri, testin kavrama yönlerinde muhtemelen daha düşük puan alacak ve IQ testi zekayı ölçmek için uygun olmayacaktır.

Dahası, IQ testi yaşam deneyimi, ilim, iyi bir arkadaş veya sadık bir eş olmak gibi kişisel özellikler ve benzerlerini ölçmez. O yüzden bu test, kişinin niteliği veya değerini öngörmez ama zaman zaman o amaçla kullanıldığı da olur.

Bazı şeyler IQ testini olumsuz etkileyebilir. Bunlar arasında test edilen çocukların yetersiz beslenmesi, fetal alkol sendromu, yani hamilelik dönemi bağımlılığı bulunur. Zeka geriliği veya beynin hatırlama kapasitesini kötüleştiren Alzheimer hastalığı gibi durumlar da IQ testinin daha düşük çıkmasına neden olabilir. Genelde eğitim fonlarındaki eşitsizlikten kaynaklanan yetersiz eğitimden de etkilenebilir. Bu eşitsizlikler düzeltilirse IQ puanları doğal olarak yükselir.