Ketojenik diyet son yıllarda daha popüler olmuş, bol yağ ve çok az karbonhidrat içeren bir beslenme düzenidir. Bu içeriğiyle vücudu ketozis denilen bir metabolik duruma sokar ve yağ yakımını artırır. Ketojenik beslenme genel olarak kilo vermeyi kolaylaştırır, vücuttaki kolesterol, kan şekeri gibi önemli sağlık değerlerini iyileştirebilir. Araştırmalara göre, özellikle de kısa vadede ciddi bir zararı yoktur. Ancak çeşitli alanlarda ketojenik beslenmenin yan etkileri görülebilir. 

Diyete yeni başladığınızda keto gribi denilen şikâyeti yaşayabilirsiniz. Karbonhidrat alımını azaltmak vücudu enerji için glikoz yerine keton yakmaya zorlar. Buna ketozis denir ve diyetin işe yaradığı anlamına gelir. Ancak ilk aşamada bu size çok iyi hissettirmeyebilir. Keto gribi denilen bu evrede baş ağrısı, güçsüzlük, asabiyet, kabızlık, mide bulantısı ve kusma gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Vücut, şeker yerine depolanan yağları yakmaya alışana kadar baş dönmesi, bitkinlik, kas ağrısı gibi grip benzeri belirtiler yaşayabilirsiniz. Ayrıca idrara çıkma ihtiyacı arttığı için vücut susuz kalabilir. İdrarla atılan elektrolitlerin eksikliği belirtileri daha kötü hale getirebilir. Çoğu kişide keto gribi yaklaşık 1 hafta sürer. 

Ketojenik beslenmenin yan etkilerinden bir diğeri yine susuzlukla ilişkili olarak böbrek ve kalp hasarıdır. Vücuttaki sodyum, magnezyum ve potasyum değerleri düştüğünde böbrek hasarının, böbrek taşlarının ve kardiyak aritminin riski artar. Bunu engellemek için diyete başlamaya doktorunuzla birlikte karar verirken yeterli su ve mineral alma yollarını da konuşmalısınız. 

Ketojenik diyet yeni başlarken cinsel istekte azalmaya yol açabilir. Ancak vücut bu beslenme düzenine alıştıkça ve karbonhidrat yoksunluğunun belirtileri hafifledikçe cinsel istek de geri dönecek hatta muhtemelen diyetle fazla kilolar verildiğinde öncekinden daha iyi bir hale gelecektir. 

Ketojenik beslenmenin yan etkileri arasında ağız kokusu, bitkinlik, kabızlık, düzensiz adet döngüleri, azalan kemik yoğunluğu ve uyku problemleri de görülebilir. Şekersiz sakız çiğnemek ağız kokusuna, daha çok lifli sebze tüketmek ise kabızlığa çare olabilir. Bu yan etkiler eğer orta veya hafif düzeydeyse vücudunuza diyete alışması için biraz daha zaman tanıyabilirsiniz. Ancak şiddetlilerse ve hayat kalitenizi önemli ölçüde etkiliyorlarsa o zaman doktorunuzla konuşmanız, yeme düzeninizi gözden geçirmeniz hatta gerekirse farklı bir diyeti tercih etmeniz önerilir.

Dr. Emel GÖKMEN

ben yaklaşık 3 yıldan beriepilepsi hastasıyım depakin chrono 500 mg kullanıyorum ilacımı ilk azaltıldı daha sonrada yeniden bir sefer nöbet oldu ilaçl... devamı