Kırklı Yaşlar

Vücudumuzdaki yağlanmaya karşı, zamanla dilimize yerleşen “suç bende değil metabolizmamda”, “su içsem yarıyor”  ve benzeri mazeretlerde bir parça haklılık payı vardır. Ama sadece bir parça.

Bizler oturduğumuz zaman, hatta bu yazıyı okumak üzere uzandığımız zaman bile, vücudumuz kalori yakmaya devam eder. Vücudumuzun herhangi bir eylem gerçekleştirmezken tüketmeye ihtiyaç duyduğu bu kalori oranı “istirahat metabolizma hızı” şeklinde adlandırılır. Metabolizmamız kırklı yaşlardan sonra geçen her on yılda, yüzde 5 oranında yavaşlama eğilimindedir. Bu yüzden, eğer istirahat metabolizma hızınız siz kırk yaşında iken günlük 1200 kaloriye ihtiyaç duyuyorsa, siz elli yaşına geldiğinizde ihtiyaç duyulan oran 1140 kalori civarında olacaktır.

Uzmanlar 40’lı yaşlara geldiğimizde kilo almamak için, aktivitelerimiz normal seyrinde devam ediyor olsa bile beslenme şeklimizi günlük 100 kalori daha az tüketecek şekilde düzenlemek zorunda olduğumuzu söylüyorlar. Buna rağmen metabolizmanın yavaşlaması, kilo probleminin yalnızca küçük bir kısmını oluşturmaktadır. 40’lı yaşlarda oluşan yaş ve yaşam faktörleri kilo vermeyi zorlaştıran birçok tuzak içermektedir.

Bizler yaşlandıkça hayatımız daha karmaşık hale gelir. Çalışma, çocuklar ve yaşlanan aile bireylerinin ağırlığı omuzlarımıza yüklendiğinde, fiziksel olarak daha aktif olmak ve ne yediğimize dikkat etmek konusunda yeterince düşünme fırsatı bulamayabiliriz. Çevremiz 7 gün 24 saat boyunca tüketebileceğimiz pratik ve ekonomik yiyeceklerle sarılmış olduğundan, az yemek ve beslenme faaliyetlerimizi kısıtlamak konusunda daha az düşünürüz.

Hızlı Yağlanma

Hızlı Yağlanma

Özellikle 40 yaş sonrası ortaya çıkan kilo ve stres konusunda araştırmalar yapan uzmanlar, konu kilo konusunda metabolizmayı suçlamak olduğunda göz önünde bulundurulabilecek üç önemli faktör olduğunu belirtiyorlar. 
Bu faktörlerden birincisi genetik yapıdır. Her ne kadar genetik bilgisi konusunda önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, bu faktöre müdahale edilebilecek düzeye ulaşılabilmesi için henüz zaman gerekiyor. 
İkinci faktör tiroid. Bu noktada ilginç olan tiroid problemlerinin kadınlar tarafından, erkeklere oranla çok daha fazla ve aşamalı olarak yaşanması. Kadınların 40’lı yaşlarda tiroid problemleriyle karşılaşma riskleri erkeklere oranla on kat daha fazla. Bu yüzden 40’lı yaşlarında metabolizma dengesi bozulan kadınların bir çoğunun yaşadıklarının tiroid problemlerinden kaynaklandığı söylenebilir.

Metabolizmayı etkileyen üçüncü faktör, kas kütlesi. 40’lı yaşların başlarında yaşam tarzı keskin biçimde değişir ve kişiler daha fazla dinlenmeye başlarlar. Fakat şunu bilmek gerekiyor ki, 40’lı yaşlarda kaslarınızı kullanmazsanız onları zayıflatmaktan öte, erimesine sebep olursunuz.

Yapılan son araştırmalar, kadınların kas kütlelerinde aynı yaştaki erkeklere oranla iki kat daha hızlı biçimde kayıplar yaşadıklarını gösterdi. Bu durum, kilo verme ve sahip olunan kiloyu koruma yeteneklerinde önemli derecede farklılık yaratabilmektedir. Kasların metabolik olarak aktif olma düzeyleri diğer dokulara oranla daha fazladır, bu yüzden daha kaslı olan insanlar dinlenirlerken bile daha kolay ve fazla kalori harcarlar.

Diyelim ki bir jimnastik salonuna gittik ve ağırlık kaldırıyor olmanın kas kitle oranımızda yaptığı değişiklik sebebiyle bir kilo aldık. Vücudumuzda bulunan aynı orandaki yağ günde 5 ila 10 kalori yakacak olmasına rağmen, bu kas kitlesi günlük 35 ila 50 kalori yakmanıza yardımcı olacaktır.

Bu yüzden kaslarınızın metabolizmanızda aktif olduğunun ve onları kaybetmemeniz gerektiğinin bilincinde olmanız son derece önemlidir. Normal bir erkek 30 ila 50 yaşları arasında kas kitle endeksinden 2 ila 4 kilo kadarını kaybedebilir. Sürekli uygulanan bir diyet ve egzersiz programı yoksa bir kadının bu oranda kas kitlesi kaybetmesi neredeyse kesindir. 

Yaşlı Kadınlar

Yaşlı Kadın Hikayeleri

70 - 80 yaşlarındaki insanlar üzerinde araştırma yapan bir uzman “Yeterince uzun süre beklerseniz, (yaklaşık 25 yıl) kilo artışına sebep olan metabolizma değişikliği tersine dönecektir” diyor.

Herkes olmasa da ortalama insanların çoğunluğu yaklaşık olarak 65 yaşına kadar sürekli kilo alma ve kas kütlelerini kaybetme eğilimindedirler. Ardından bu süreçte bir tersine dönüş yaşanır ve insanlar yavaş yavaş kilo kaybetmeye başlarlar. Bu durumda her insan için geçerli olmamasına rağmen 70 ila 80 yaşlarındaki insanların geneli kilo kaybetme eğilimindedir. Biyolojik açıdan bu tip bir dönem yaşanıyor olsa da, bahsi geçen kilo kaybının orta yaşlardaki kilonuzun 15 ila 20 kilo altına düşmesi yalnızca yaşlı kadın hikayelerinde mümkündür. Kilonuzu metabolizma hızınızın oranına göre ayarlamanız çok daha kolaydır.

Çoğu insan için yaşla birlikte ortaya çıkan kalori fazlası günlük 100 kalori kadardır. Eğer bu kalori fazlasını dengelemezseniz yılda beş kilo alabilirsiniz. Metabolizmanızdaki bu değişimi kontrol altına almakta kullanabileceğiniz bir diğer yöntem egzersiz yapmaktır.

İnsanların 40’lı yaşlarında yapmaya başlayacakları egzersizler çok zorlu olmak zorunda değildir. Bu yalnızca şu anlama gelir: Düz yolda yürüyeceğinize kendinizi tepelere atın, normal dayanıklılık egzersizlerinizde dereceyi arttırın ya da egzersizler arasında geçiş yapın. Tamamı ideal kilonuzu korumak için gereken olumlu sonuçları verecektir.

Dyt. MELTEM ŞENİZ TOKSOY

25 yasındayım 48 kilodayım kilo almak istiyorum ne yapabilirim... devamı