Hurafe: Osteoporoz konusunda endişelenmek için daha çok gencim

Osteoporoz genellikle 50 yaştan sonra görülen pediatrik bir hastalıktır. Ama önlem almak için erken değil. Önlem olarak gerektiği kadar kalsiyum, D Vitamini ve protein içeren sağlıklı besinler alabilir; düzenli olarak ağırlık egzersizleri yapabilir; sigaradan ve fazla alkol kullanmaktan kaçınabilirsiniz. Genç yaşlardaki kemik yoğunluğu sonraki yıllarda osteoporoza bağlı kırıklar açısından önemli bir faktör. Hem ayrıca ailenizdeki yaşlılara osteoporozla ilgili bilgi verebilirsiniz.

Hurafe: Osteoporoz yaşlılığın doğal bir sonucu

Osteoporozun sebepleriyle ilgili artık çok daha fazla bulgu olduğundan bütün insanların yaşlandığında bu hastalığa yakalanmadığını biliyoruz. Küçük yaşta egzersizle kemiklerini güçlendirerek ve sağlıklı beslenerek, yetişkinlikte kemik sağlığını koruyarak ve yaşlandığında önlemler alarak osteoporoz ve kırık riskini herkes azaltabilir.

Hurafe: Osteoporoz sadece yaşlı kadınların sorunudur

Osteoporozla ilgili pek çok yanlış inanç var, bunlardan biri de hastalığın yaşlı kadınlara mahsus olduğu inancı. Osteoporoz dünya nüfusu artıp nesiller yaşlandıkça belirgin bir biçimde artan küresel bir sorun. Öyle ki, kadınlarda kemik erimesi yaşı 25’e kadar düşmüş durumda. Dünya çapında, yaşamı boyunca üç kadından birinin osteoporoz sebebiyle kemikleri kırılıyor.

Kemik erimesi ‘sessizce’ ve adım adım ilerler. Genellikle ilk kırığa kadar kendini hiç göstermez. Osteoporozun bir diğer ismi ‘sessiz salgın’dır çünkü kişi çok geç olana dek böyle bir sorunu olduğunu fark etmez.

Hurafe: Erkeklerin osteoporoz sorunu yoktur

Çalışmalar osteoporozun erkeklerde önceden bilindiğinden çok daha fazla görüldüğünü göstermiştir; ortalama 5 erkekten birinde görülür. Erkeklerin üçte birinde kalça çatlağı, beşte birinde de omurga çatlağı görülür. Omurga ve kalçada kırık riski aşırı ve özellikle uzun süreli alkol tüketimiyle birlikte erkeklerde çok yükselmiştir.

50 yaşın üzerindeki erkeklerde yaşam boyu osteoporoza bağlı kırık görülme olasılığı üçte birdir ki bu yaşam boyu prostat kanseri geçirme oranıyla hemen hemen aynıdır. İsveç’te  osteoporoza bağlı kırıklar sebebiyle hastanede kalan erkekler, prostat kanseri sebebiyle kalanlardan daha uzun süre yatmak zorunda kalıyorlar.

Hurafe: Osteoporoz sorununuz varsa hiçbir şekilde iyileştiremezsiniz

Osteoporoz farklı uzmanlık alanları tarafından tedavi edilebilir; pratisyen doktorlar, endokrinologlar, jinekologlar, romatizma uzmanları ve ortopedi uzmanları gibi. Omurga kırıklarını %65’e, diğer bölgelerdeki kırıkları %70’e kadar önleyebilen bir dolu tedavi vardır.

Osteoporoz tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar arasında kemiğin incelme sürecini yavaşlatan antiresorptif ilaçlar, omurgayı yenilemeye yardımcı olan kemik oluşumu ilaçları ve daha karmaşık işlevleri olan başka ilaçlar sayılabilir. İlaç tedavisinin yanına tedaviyi güçlendirmek ve uygun miktarda alınmasını garantilemek için D Vitamini ve Kalsiyum da eklenebilir.

Düzenli ağırlık egzersizleri kemik yoğunluğunu arttırmayı ve korumayı sağlar. Kasların kuvvetli olması egzersizle birlikte dengeyi ve çevikliği pekiştirerek düşme riskini azaltır. Kırıkların ardından uygulanan rehabilitasyon, düşmeyi engelleyen yöntemler, psikolojik destek ve günlük işlerde yardım tedavinin önemli unsurlarındadır. Osteoporozlu hastalar ve tıp cemiyetleri osteoporoz tedavisinde uzmanlaşmış doktorlar hakkında bilgi verebilirler.

Hurafe: Osteoporoz ciddi ya da ölümcül bir hastalık değildir

Osteoporoz çok yaygın bir sağlık sorunudur. 50 yaşını aşmış her üç kadından ve beş erkekten biri osteoporozla ilişkili kırıklara maruz kalır. Bir kadın ya da erkeğin yaşamı boyunca kalça kırığı komplikasyonlarından ölme riski göğüs ya da prostat kanserinden ölme riskiyle aynıdır.

Osteoporoz Avrupa, A.B.D. ve Japonya’da tahmini 75 milyon kişiyi etkiliyor. Bu rakamın 50 yıl içinde iki katına çıkacağı öngörülüyor. Ayrıca Avrupa, A.B.D. ve Japonya’da 225 milyon insanda osteopenya denen kemik yoğunluğu eksikliği olduğu tahmin ediliyor. Nüfusa bağlı değişiklikler sebebiyle en fazla osteoporoz riski taşıyan bölgelerse Asya ve Latin Amerika. 2050 yılına kadar Asya’daki kalça kırıklarının %50’sinin osteoporoz temelli olacağı öngörülüyor.