Öncelikle cerrahi olarak bez çıkarıldıktan sonra, gerekli görülen hastalara radyoaktif iyot tedavisi, yani halk arasındaki adıyla atom tedavisi uygulanır. 

Bu kalıntı hücrelerin yok edilmesini amaçlayan bir tedavidir. Bu tedavi de bittikten sonra, tiroidin tamamı çıktıktan sonra, kalıntı hücrelerde bu şekilde radyasyonla tahrip edildikten sonra, gerekli olan tiroid hormonun da ağızdan verilmesi gerekir. Bu her gün ve ömür boyu kullanılması gereken bir ilaç şeklinde sürecek bir tedavidir. 

Dolayısıyla cerrahi tedavi, arkasından nükleer tedavi ve onun ardından da bir hormon takviyesi ya da yerine koyma tedavisiyle üçlü bir tedavi uygulanır. 

Hastanın üç doktoru 

Bu tedaviyi endokrin cerrah, nükleer tıp uzmanı ve endokrinolog olmak üzere üç ayrı branş gerçekleştirir. Dolayısıyla hastanın üç doktoru birden olur. 

Genellikle başarılı bir tedaviden sonra, hastanın artık bir daha cerrahiyle işi olmaz. Nükleer tedavisini gördükten sonra yine yüzde 100 şifa bulan hastaların, sadece tarama için nükleer tıp uzmanıyla bir ilişkisi olur. Ama ömür boyu endokrinolog ile birlikte o hormon seviyesini, hastalığının bir şekilde tekrarlayıp tekrarlamadığını anlayacak şekilde tedaviyi sürdürmesi gerekir. 

Burada tedaviyle ilgili olarak, cerrahi tedavi tiroidin tamamının alınması, bunun dışında eğer lenf bezlerine atlamışsa lenf bezlerinin de birlikte çıkarılması şeklinde özetlenebilir.