Nedir
Tüp Bağlama
Tüp bağlama, kadınların kullandığı bir kısırlaştırma yöntemidir. Halk arasında tüpleri bağlatma olarak da bilinir. Tüp bağlama, rahimle yumurtalık arasında bulunan fallop tüplerinin cerrahi bir işlemle bağlanması ya da tıkanmasıdır. Yumurtalıktan atılan yumurtalar fallop tüplerinden rahme geçer. Aynı şekilde, spermler de fallop tüplerinden yukarıya, yumurtaya doğru hareket eder. Bu yüzden, tüplerin bağlanması, yumurtaların hareketlerini kesintiye uğratarak döllenme için uterusa gitmelerini engeller ve spermin yumurtaya doğru tırmanmasını önler. Tüp bağlanması adet döngünüzü etkilemez.
Tüp bağlanması herhangi bir zamanda, doğum sonrası ya da sezaryenle doğum (C-section) gibi diğer karın ameliyatı işlemleriyle birlikte de yapılabilir. Tüp bağlanması işlemini eski haline getirmek mümkündür ama eski haline döndürme işlemi majör bir ameliyat gerektirir ve her zaman etkili değildir.
Niçin Yapılır
Neden Yapılır?
Tüp bağlanması, hamileliği sürekli olarak önler ve herhangi başka bir doğum kontrolü ihtiyacını ortadan kaldırır. Tüp bağlanması yumurtalık kanseri riskini de azaltır.
Bununla birlikte tüp bağlanması herkes için uygun değildir. Sağlık profesyoneliniz şu durumlarda size tüp bağlanmasını önermeyebilir:
- Hamile kalmak isteyebilirsiniz.
- Obezsinizdir.
- Ciddi kalp ve akciğer hastalığınız olabilir.
- Kan pıhtılaşma sorunlarınız vardır.
- Karın içinde yaranız vardır.
- Daha önceden süregelen jinekolojik bir sorununuzun vardır. (Örneğin, düzensiz adet görme, anormal veya uzun sürelerle adet). Bu nedenle hormonal doğum kontrolü sizin için daha iyi olabilir.
Riskler
Riskleri
Tüp bağlaması majör bir ameliyattır. Tüp bağlamasıyla ilişkili riskler şunlardır:
- Bağırsak, mesane ya da kan damarlarına hasar verilmesi
- Anesteziye olumsuz reaksiyon gösterme
- Yara enfeksiyonu
- Uzun süre devam eden karın boşluğu ya da karın ağrısı
Eğer şunlar varsa, tüp bağlanmasından dolayı yüksek risk taşıyor olabilirsiniz:
- Daha önce karın boşluğu ya da karın ameliyatı geçirdiyseniz
- Obezite, diyabet ya da karın boşluğunda iltihabi hastalık geçmişiniz varsa
Tüp bağlanması sizi cinsel yolla bulaşan hastalık ve enfeksiyonlardan korumaz.
Tüp bağlanmasından sonraki bir yıl içerisinde, yaklaşık her yüz kadından biri hamile kalacaktır. Tüpü bağlanan kişi ne kadar gençse, tüp bağlanmasıyla kısırlaştırma işleminin başarısız olma ihtimali o kadar yüksektir. Eğer tüp bağlanmasından sonra hamile kaldıysanız, hamileliğin anormal bir yerde (ektopik) olma ihtimali yüksektir. Ektopik hamilelik (dış gebelik), döllenmiş yumurtanın rahim dışında bir yere, genellikle de fallop tüplerine aşılanması halinde gerçekleşir.
Nasıl Hazırlanacaksınız
Hazırlık
Tüp bağlanmasından önce, doktorunuz muhtemelen:
- Doğum kontrolünün sürekli ve geri döndürülebilir yöntemlerinin riskleriyle faydalarını değerlendirir.
- Sizin neden kısırlığı seçtiğinizi, genç yaş ya da evlilik anlaşmazlıkları gibi pişmanlığa neden olabilecek faktörleri soracaktır.
- İşlemin detaylarını açıklayacaktır.
- Kısırlığın başarısız olma ihtimalini ve bunun nedenlerini anlatacaktır.
- Tüp bağlamanın geri alınması işlemi hakkında bilgiler verecektir.
- Doğumdan kısa bir süre sonra ya da başka bir karın ameliyatı işlemiyle (sezaryenle doğum gibi) birlikte yapılabilmesi gibi, tüp bağlama işleminin yapılacağı en iyi zamanı seçmenize yardım edecektir.
Eğer doğumdan kısa bir süre sonra ya da sezaryen sırasında tüp bağlanması yaptırmazsanız, tüp bağlama işleminden en az bir ay öncesinden doğum kontrolü uygulamanız ve hamilelik olasılığını azaltmak için, bir dahaki adetinize kadar doğum kontrolüne devam etmeniz önemlidir. Adetiniz sırasında ya da adetleriniz arasındaki günlerle yumurtlama süresince işlemi yaptırmanız da, işlem sırasında hamile kalma şansınızı ayrıca azaltır. Sağlık profesyoneliniz size ameliyatın olduğu gün hamile olmadığınızdan emin olmak için hassas bir hamilelik testi uygulayabilir.
Neler Yaşayacaksınız
Neler Bekleyebilirsiniz?
Tüp bağlanması işlemi genellikle bir kamera lensi ve ışıkla donatılmış ince bir borucuk olan laparoskopla, etkisi kısa süren genel ya da bölgesel anestezi altında yapılır. Bu işlem (minilaparotomi) vajinal doğumdan sonraki iyileşme sürecinde ya da sezaryenle doğum sırasında yapılabilir. Bu işlem ayakta tedavi esasına göre ve çocuk doğurma işleminden ayrı olarak da gerçekleştirilebilir (bağımsız tüp bağlanması).
İşlem sırasında
Tüp bağlatmanız eğer ayakta tedavi yöntemiyle yapılırsa işlem sırasında göbeğinizden bir iğne batırılır ve karnınız gazla (karbondioksit ya da azot oksitle) şişirilir. Daha sonra, doktorunuzun karın boşluğundaki organları görmesine yardım eden laparoskop, karın boşluğunuza sokulur. Doktorunuz karın duvarınızı geçen bir aletle fallop tüplerini ya tahrip ederek ya da plastik bir halka ya da kelepçeyle bağlar.
Eğer laparoskop, aleti geçirecek bir kanal içermiyorsa, doktorunuz kasık kemiğinizin üst kısmına, özel kıskaçlı maşa sokabilmek için ikinci kesiği atabilir.
Eğer doğumdan sonra tüp bağlanması yapılıyorsa, doktorunuz muhtemelen göbeğinizin altına ince bir kesik atarak zaten genişlemiş olan rahminize ve fallop tüplerinize kolayca girilmesini sağlar.
Eğer tüp bağlanması sezaryenle doğum sırasında yapılıyorsa, sağlık profesyoneliniz bebek doğduktan sonra fallop tüplerini kesecek ya da düğümleyecektir.
İşlem sonrasında
İşlem sırasında eğer karnınız gazla şişirildiyse gaz boşaltılacaktır. İşlemden birkaç saat sonra eve gitmenize izin verilebilir. Eğer işlem, çocuk doğurmayla birlikte yapılmışsa, tüp bağlanması hastanede kalış sürenizi muhtemelen artırmayacaktır.
Tüp bağlanması, ister doğumla birlikte isterse de doğumdan bağımsız olarak yapılsın, işlemden sonra en az bir gün dinlenme ihtiyacınız olacaktır. İşlemin yan etkileri şunlardır:
- Karın ağrısı ya da kramp
- Yorgunluk
- Baş dönmesi
- Gaz oluşması ya da şişkinlik
- Kulunç ağrısı
- Boğaz ağrıması
Ağrı gidermek için aspirin kullanmaktan kaçının çünkü kanamayı teşvik edebilir. İşlemden 48 saat sonra banyo yapabilirsiniz ama kesik bölgesini bir hafta süresince zorlamaktan ve ovmaktan kaçının. Banyodan sonra kesiği dikkatle kurulayın. Bir hafta süresince ağır yük kaldırmayın ve seks yapmayın. Kendinizi daha iyi hissetmeye başladığınızda, aşamalı olarak normal aktivitelerinizi başlatın. Dikişleriniz kaynayacaktır ve alınmalarına gerek kalmayacaktır. İşlemden bir hafta sonra doktorunuzdan randevu alarak, olması gerektiği şekilde iyileştiğinizden emin olun.
Eğer şunları yaşıyorsanız acilen doktorunuzu arayın:
- 38,3 derece ya da daha yüksek ateş
- Bayılma nöbetleri
- Devam eden ya da 12 saatin ardından daha da kötüleşen karın ağrısı
- Bandaja ve basınç uygulanmasına karşın, kesiğinizde devam eden ya da 12 saatin ardından kötüleşen kanama
- Kesiğinizden sürekli akıntı gelmesi ya da akıntının kötüleşmesi
Tüp bağlanmasından sonraki herhangi bir zamanda hamile olduğunuzu düşünüyorsanız hemen doktorunuzla bağlantıya geçin.
Unutmayın ki, tüp bağlanmasının geri alınması işlemi mümkündür ama işlem karmaşıktır ve etkili olması garantili değildir.
Hidrosalpinks tüp bebek başarısını azaltır mı?
Op. Dr. Gökçe MIK
Slm hocam benim babam bir sene önce kaza yaptı omuz ve boyunu birbirine bağlayan kemiği kırılmıştı ameliyat oldu ama bir türlü başarılı olmadı ameliya... devamı
Servikal Kep
Doğum Kontrolü Hakkında Yanlış Bilinen 10 Şey
İmplanon
Hormonlu Spiral (Mirena)
Erkekler İçin Yeni Doğum Kontrol Hapı Umudu