Diş apsesi tedavisinde antibiyotik kullanımı, bütün dünyada yaygın olarak başvurulan ve başka bir alternatifi olmayan bir yöntemdir.
Her kadının hamilelik döneminde mutlaka diş eti kanaması olacaktır diye bir kural yoktur. Ancak kadınlarda, hamilelik döneminde önemli bir metabolizma değişikliği ortaya çıkar.
Ağız kokusu olan bireylerde eğer koku ağızdan kaynaklanıyorsa, ilk yapmaları gereken, ağız hijyenine çok dikkat etmektir.
Yiyecekler açısından ağız kokusunun en büyük sorumlusu, ağırlıklı olarak karbonhidratların tüketilmesidir.
İnsanlar geçici olarak ağız kokusunu bastırabilmek için bazı yöntemlere başvururlar. Bunlar sakız çiğneme, sprey kullanma, gargara yapma gibi yöntemlerdir.
Ağız kokularının büyük bir kısmını, ağızda çürük diş bulunması oluşturur. Hatalı yapılan dolgular, kaplamalar, çürük dişler, yarı süren yirmi yaş dişleri ve hastalıklı diş etleri, ağız kokusuna neden olan durumlardır.
Dişler, fırça diş ve diş eti arasına 45 derece açıyla yerleştirilerek 3 dakika süresince fırçalanmalıdır. Genellikle dişlerin üzeri fırçalanır.
Ağız kokusunun yüzde 10 u sistemik hastalıklardan kaynaklanır. Bunlar mide bağırsak hastalıkları, karaciğer hastalıkları, bazı böbrek hastalıklarıdır.
Diş lekelerinin temizlenmesi, muayenehane ortamında çok basit bir işlemdir. Fakat bireyin sigara kullanımı çok fazlaysa, ağız hijyeni genellikle bozuktur.
Diş estetiği demek, aslında gülüş estetiği demektir. Yani kişi güldüğü zaman, güzel bir gülümsemenin ortaya çıkmasıdır.