- İçindekiler
- Nedir
- Sebepler
- Belirtiler
- Testler
- Tedavi
Nedir
Nedir?
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu çoğu günlük olay ve aktivite için endişeli ve stresli hissedildiğinde ortaya çıkar. Genellikle kaygılandığınız konular küçük ve önemsizdir. Böyle bir kaygılanma çoğu zaman hayatınızı aksatır. Herkes zaman zaman endişeli ya da kaygılı olabilir. Ama genelleştirilmiş kaygı bozukluğu yaşayan kişiler normal günlük endişelerden daha fazlasını yaşarlar.
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu olan kişilerin çoğu, baş ağrısı ya da sürekli yorgun hissetmek gibi fiziksel birtakım belirtilere sahiptir.
Yaş gözetmeksizin herkes genelleştirilmiş kaygı bozukluğu yaşayabilir. Ama genellikle çocukken ya da ergenlik döneminde başlar. Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu yaşayan çoğu kişi, hatırladıkları kadarıyla olabildiğince uzun süre sinirli ve endişeli hissetmiştir. İnsanların yaklaşık %5’i hayatının bir döneminde genelleştirilmiş kaygı bozukluğu yaşamıştır. Sorunun kadınlarda görülme olasılığı oranı erkeklerinkinin iki katıdır.
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu olan kişilerin çoğu, depresyon, diğer kaygı bozuklukları (obsesif kompülsif bozukluk, panik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ya da sosyal anksiyete bozukluğu) alkol istismarı ya da kişilik bozuklukları gibi başka sorunlara da sahiptir.
Sebepler
Sebepler
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğunun sebepleri bilinmiyor. Bazı araştırmalar aileden geçtiğini gösteriyor (genetik).
Aşırı faaliyet gösteren tiroit bezi (hipertiroidizm) gibi bazı sorunlar da genelleştirilmiş kaygı bozukluğuna neden olabilir.
Örneğin, amfetamin gibi ya da çok fazla kafein içeren ilaçlar endişe ve strese yol açabilir ya da stres durumunuzu kötüleştirebilir. Kokain gibi yasa dışı ilaçlar da bu belirtilere yol açabilir. Kullandığınız herhangi bir ilacı hekiminizle mutlaka paylaşın.
Belirtiler
Belirtiler
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu yaşayan kişilerin çoğu hemen hemen her gün çok fazla şey için endişe duyar. Kaygılarını kontrol altına almaya çalışırken zor zamanlar yaşarlar. Bu soruna sahip kişilerin çoğu genellikle para, aile, sağlık ya da işle alakalı endişelere sahiptir. Bu soruna sahip çocuklarsa bir aktiviteyi, örneğin okul ve sporla ilgili birini yeterince iyi gerçekleştirip gerçekleştiremedikleri konusunda endişelenirler.
Birtakım fiziksel belirtiler de gözlemlenebilir. Örneğin:
- Yorgun ve asabi hissetmek ya da odaklanmada zorluk çekmek
- Baş ağrısı veya kas ağrıları yaşamak
- Yutarken zorluk yaşamak
- Titreme hissetme, terlemek ya da ani ateş basmaları yaşamak
- Sersemlik, mide bulantısı ya da nefes darlığı yaşamak
- Tuvalete gitme ihtiyacının sıklaşması
- Sanki hiç dinlenemeyecekmişsiniz gibi hissetmek ya da kolayca ürkmek
- Uykuya dalmak ya da uykuyu devam ettirmekte güçlük çekmek
Testler
Testler
Bu sorun yaşayıp yaşamadığını anlamak için doktorunuz size belirtileriniz ve bu belirtilere ne kadar zamandır sahip olduğunuza dair birtakım sorular yöneltecektir. Doktorunuz ayrıca fiziksel bir muayene gerçekleştirip önceki sağlık durumunuz ve aldığınız veya almakta olduğunuz ilaçlar hakkında sorular soracaktır. Bu bilgiler doktorunuzun başka birtakım rahatsızlıklara sahip olup olmadığınızı belirlemesine yardım edecektir.
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu teşhisi konulması için normalden daha fazla endişeli ve stresli olmanız gerekir. Hemen hemen her gün çoğu şey konusunda kaygılı ve stresli hissediyor olmanız ve bu hissiyatın en az 6 ay boyunca sürmüş olması gerekir. Bazı fiziksel belirtiler de yaşıyor olacaksınız. Endişe, stres ve fiziksel belirtilerin işe gitmek ya da mutfak alışverişi yapmak gibi normal işleri zorlukla halletmenize yol açar.
Tedavi
Tedavi
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu ilaç ve terapi yardımıyla tedavi edilir.
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu için kullanılan iki çeşit terapi vardır ve bunlar uygulamalı rahatlama terapisi ve bilişsel-davranış terapisi adlarıyla anılır. Uygulamalı rahatlama terapisinde terapist sizden rahatlamanızı sağlayacak sakinleştirici bir durum hayal etmenizi isteyebilir. Bilişsel-davranış terapisindeyse, terapistiniz size stres ve endişe yaratan düşünceler yerine nasıl pozitif düşünceler geliştirebileceğinizi öğrenmeniz konusunda yardım edecektir.
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğunda kullanılan bazı ilaçlar şunlardır:
Seçici serotonin geri alım engelleyicileri (SSRI’lar), örneğin fluoksetin ve sertralin gibi. Araştırmalar sertralinin genelleştirilmiş kaygı bozukluğu yaşayan çocuk ve yetişkinler için iyi bir ilaç olduğunu göstermiştir. Bu ilaçların iyi bir şekilde etkisini gösterebilmesi için birkaç hafta ila birkaç aya kadar kullanılması gerekir. Serotonin ve serotonin gerialım engelleyicileri (SSRI’ler), örneğin venlafaksin. Araştırmalara göre, venlafaksin genelleştirilmiş kaygı bozukluğu yanında panik bozukluğu ve depresyon gibi başka rahatsızlıkları olan kişiler için iyi bir ilaçtır. Bu ilaçların etkilerini göstermesi için birkaç haftaya ihtiyaç vardır.
Benzodiazepinler, örneğin normalde genelleştirilmiş kaygı bozukluğunu tedavi etmek amacıyla kullanılan diyazepam ya da alprazolam. Benzodiazepinler kullanan bazı kişilerin vücutları ilaca alışır ve doktor ilacın etkisini gösterebilmesi için daha fazlasını yazabilir. Benzodiazepin kullanımını aniden keserseniz, normalde olduğundan daha fazla sinirli ve endişeli hissedebilirsiniz (geri çekilme belirtileri). Bazı kişiler ilacı aniden kesme nedeniyle tutulmalar da yaşayabilirler. İlaç kullanımını durdurmadan önce doktorunuza danışın. İnsanlar ilaca bağımlı hale de gelebilirler. Başkalarının bu ilacı kullanmadığından emin olun.
Üç halkalı antidepressanlar (TCA’lar), örneğin genellikle genelleştirilmiş kaygı bozukluğunu tedavi etmekte de kullanılan amitiriptilin ya da nortriptilin.
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğunu tedavisinde başka ilaçlarla birlikte kullanılan buspiron, endişe derecesi hafif şiddetteyse tek başına alınabilir. Etkisini göstermesi 2 ila 3 haftayı alır. Buspiron kullanan kişiler bağımlı hale gelmeyeceklerdir.
Trifluoperazin, genelleştirilmiş kaygı bozukluğunu tedavisi için onaylanmış bir antipsikotik ilaçtır. Diğer antipsikotik ilaçlar üzerindeki araştırmalar sürüyor. Bu ilaçlar, vücut hareketlerinde yol açtıkları hafif ve şiddetli sorunlar nedeniyle genelleştirilmiş kaygı bozukluğunun tedavisinde çok sık kullanılır.
Üç halkalı antidepresanlar (TPA’lar), seçici serotonin geri alım engelleyicileri (SSRI’lar) ve seratoninle norepinefrin gerialım engelleyicileri (SNRI’lar) bazen huzursuzluk ve uyuyamama gibi yan etkilere sahip olabilir. Bu belirtiler genelleştirilmiş kaygı bozukluğu belirtileriyle benzerlik gösterebilir. Ama genellikle ilaç kullanımını bıraktıktan sonra sona erer.
Bazı ilaçlar bazı kişilerde diğerlerine göre daha çok işe yarayabilir. İlacın sizin üzerinizdeki etkilerini doktorunuzla paylaşmayı unutmayın. Bazen sizin için en doğru olan ilacı bulana kadar birden çok farklı çeşidi denemek zorunda kalabilirsiniz.
Hamilelik sırasında anksiyete (kaygı) ilaçları kullanmak doğum kusurları riskini artırabilir. Hamileyseniz ya da hamile kalmayı düşünüyorsanız doktorunuza danışın. Kaygı dereceniz şiddetliyse ilaçları kullanmaya devam etmek zorunda kalabilirsiniz. Ama doktorunuz doğum kusurları risklerine karşı tedavi risklerini tartmanızda yardımcı olacaktır.
Genelleştirilmiş kaybı bozukluğu tedavisi belirtilerinin azaltılmasına yardım eder. Bazı kişiler birkaç haftalık bir tedavi sonunda daha az endişeli ve stresli hissederler. Ama bazı kişiler bir yıl veya daha fazla süre sonrasında hiçbir şey hissetmeyebilir.
Ne yazık ki, çoğu insan kaygı bozukluğu için tedaviye başvurmaz. Belirtilerin yeterince şiddetli olmadığını ya da kendi başınıza başa çıkabileceğinizi düşündüğünüzden tedaviye başvurmayabilirsiniz. Ancak, tedavi almak önemlidir.
Bir doktora danışma konusunda kararsızlık yaşıyorsanız, insanların neden tedaviye başvurmadıklarına dair diğer nedenlere ve hastalıkla nasıl başa çıktıklarına bir göz atın.
Cinsel Kimlik Bozukluğu
Prof. Dr. Kemal ARIKAN
Merhaba Kemal Bey, Ben 6 yıldır obsesif kompulsif bozukluk ile ilgili çeşitli tedaviler gördüm.Ancak şuan içinde bulunduğum durumu anlamada ve anlatma... devamı
Kötü Bir Gün İle Başa Çıkmanın Yolları
Hırs Ve Korkuyla Baş Etmek
Ginofobi
Onanizm
Moraliniz Mi Bozuk, Enerjiniz Mi Yok