Nedir

Nedir

Hareket hastalığı, deniz dalgalanması, araba hareketi, uçağın türbülanstaki hareketi gibi tekrarlayan hareketlerin neden olduğu yaygın bir iç kulak rahatsızlığıdır. Taşıt tutması iç kulaktaki (labirent olarak da adlandırılan) denge ve denge organlarını ve dolayısıyla mekansal yönelim duyusunu etkiler.

Sebepler

Beyin hareketi, iç kulaktan (hareket algılama, ivme ve yerçekimi), gözden (görme) ve vücut yüzeyinin daha derin dokularından (propriyoseptörler) gelen sinyalleri gönderen üç farklı nöral yol aracılığıyla algılar. Vücut kasıtlı olarak hareket ettirildiğinde, örneğin yürüdüğümüzde, bu üç yolak beyin tarafından koordine edilir. Vücutta araba kullanırken olduğu gibi istemsiz bir hareket olduğundaysa beyin girdileri koordine edemediğinden bu üç yolaktan gelen girdiler arasında çatışma ya da koordinasyon bozukluğu olduğu sanılır. Girdiler arasındaki bu uyumsuzluğun taşıt tutmasından sorumlu olduğu düşünülüyor.

Örneğin, otururken ve hareket eden bir sahne gösteren bir görüntüyü seyrederken, görme yolağı beynimize bir hareket olduğunu söylerken, iç kulağımız bunun bir hareket olmadığını söyler. Böylece, beyinde bir çatışma söz konusu olur ve bazı kişilerde bu tip durumlarda (hiçbir hareket olmasa bile) taşıt tutması oluşur.

Hareket hastalığının nedeni karmaşıktır ve onun oluşumunu açıklayan girdilerin çatışması yalnızca bir hipotez ve önerilen bir açıklamadan ibarettir. İç kulakta hareket algılama organları olmadan taşıt tutması oluşmaz. Bu nedenle taşıt tutmasının meydana gelmesinde iç kulağın önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. Kör bireylerde de taşıt tutması gelişebildiğinden dolayı görme yolağının önemi daha az gibi görünüyor. Taşıt tutmasının karmaşık hareket türleri, özellikle yavaş ya da aynı anda iki farklı yönü (örneğin dikey ve yatay) kapsayan hareketle ortaya çıkması daha olasıdır.

Beyindeki çelişkili girdilerin histamin, asetilkolin ve norepinefrin gibi nörotransmitter (beyindeki sinirlerin birbirleri ile ilişki kurarken kullandığı maddeler) seviyelerini etkilediği görülür. Taşıt tutmasında kullanılan ilaçların çoğu beyindeki bu maddelerin seviyesine etki ederek ya da değiştirerek çalışır.

Belirtiler

Taşıt tutmasının belirtileri mide bulantısı, kusma ve baş dönmesini (vertigo) kapsar. Yaygın diğer belirtilerse terleme, genel bir rahatsızlık hissi ve iyi hissetmeme (halsizlik) halidir.

Taşıt tutmasıyla deniz tutması arasında fark var mıdır?

Taşıt tutmasıyla deniz tutması arasında hiçbir farklılık yoktur. Bazı kişiler uçağa, otomobile ya da lunapark araçlarına bindiklerinde mide bulantısı, hatta kusmaya maruz kalırlar. Bazı kişiler uçak tutması ve araba tutması gibi terimler kullansa da, bu durum genellikle taşıt tutması (hareket hastalığı) olarak adlandırılır. Birçok kişi tekne ya da gemiye bindiklerinde taşıt tutmasına maruz kalmıştır. Bu da aynı rahatsızlık olmasına rağmen yaygın olarak deniz tutması (mal de mer) olarak adlandırılır. Bahsedilenlerin tamamı tek ve aynı olgudur.

Denge hissimiz nasıl çalışır?

Taşıt tutması denge ve denge organlarımızla ilişkilidir. Beyine vücudun “uzayda” nerede olduğunu, hangi yönü gösterdiğini, hangi yöne hareket ettiğini, durmaya veya dönmeye devam ettiğini söylediğinden, havacılık ve uzay tıbbı araştırmacıları bu hissi mekansal yönelme olarak adlandırırlar.
Denge duyumuz sinir sisteminin aşağıda belirtilen bölümlerinin karmaşık etkileşimlerle düzenlenir.
  1. İç kulak (labirent olarak da adlandırılan) dönme ya da ileri geri, yan yan ve aşağı yukarı yön gibi hareketleri denetler.
  2. Gözler vücudun uzayda nerede olduğunu (örneğin baş aşağı, sağ tarafta gibi) ve ayrıca hareketin yönünü gözlemler.
  3. Ayaklarda ve kalçada yer aldığı gibi deride de bulunan basınç reseptörleri vücudun hangi kısmının aşağıda olduğunu ve yere dokunduğunu algılar.
  4. Kas ve eklem duyu reseptörleri vücudun hangi kısmının hareket ettiğini bildirir.
  5. Merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) bunların tamamından düzenli ve eşgüdümlü duyular elde etmek için diğer dört sistemin bütün bilgi parçalarını işler.

Taşıt tutması denge hissimizi nasıl etkiler?

Taşıt tutması belirtilerinin, merkezi sinir sistemi diğer dört sistemden (iç kulak, gözler, derideki basınç reseptörleriyle kas ve eklem duyu reseptörleri) çelişkili mesajlar aldığında ortaya çıktığı düşünülüyor. Örneğin, fırtına sırasında bir uçakta olduğunuzu ve hava türbülansı yüzünden sarsıldığınızı hayal edin. Ama tüm gördüğünüz uçağın içi olduğundan gözleriniz bu hareketi tamamen algılamaz. Sonuç olarak, beyniniz birbiriyle koordineli olmayan mesajlar alır ve “uçak tutması” yaşayabilirsiniz. Ya da hareket eden bir arabanın ters koltuğunda kitap okuduğunuzu varsayın. İç kulak ve derideki reseptörler hareketi tespit eder, ama gözleriniz sadece kitabınızın sayfalarını görür. Bu durumdaysa “araba tutması” yaşayabilirsiniz.

Başka bir örnekse gerçek bir tıbbi durumu gösterir. Enfeksiyon ya da kafa yaralanması nedeniyle tek taraflı iç kulak hasarı yaşadığınızı varsayalım. Hasarlı iç kulak beyine sağlam iç kulakla aynı sinyalleri gönderemez. Dönme hissiyle ilgili bu sinyal çatışması mide bulantısının yanı sıra baş dönmesi ya da vertigoya neden olur.

Taşıt tutması ciddi bir durum mudur?

Genellikle değildir. Taşıt tutması birçok kişi için (o sırada önemsiz hissedilmemesine rağmen) yalnızca küçük ve can sıkıcı bir durumduri Fakat seyahat eden bazı gezginler taşıt tutması nedeniyle kısıtlanabilirler.

Taşıt tutmasında mide bulantısı ve kusma ne zaman durur?

Taşıt tutmasının sıkıntı verici belirtileri genellikle buna neden olan hareket kesildiğinde sona erer. Ama bu her zaman böyle değildir. Uyaranlar ortadan kalktıktan günler sonra bile belirtileri devam eden kişiler de vardır. Bu durum "mal d'embarquement" sendromu, daha düzgün bir ifadeyle "mal de debarquement" sendromu olarak adlandırılır. (“Mal de debarquement“ geliş veya varış hastalığıyken, "mal d'embarquement" hareket veya kalkış hastalığıdır.) 

Tedavi

Taşıt tutmasının tedavisi ve önlenmesinde yaygın olarak antihistaminik ilaçlar kullanılır. Bu ilaçların iç kulaktaki uyaranları azaltarak taşıt tutmasının neden olduğu mide bulantısı, kusma ve baş dönmesini tedavi ettiği ve önlediği tespit edilmiştir. Meklizin ve dimenhidramin bu amaçla kullanılan bazı antihistaminlerdir. Araç tutmasının önlenmesinde kullanılan ilaçlar arasındaki bir başka sınıfsa (belladon ve antikolinerjik ilaçlar) skopolamin cilt flasteridir.

Bu ilaçlı cilt flasteri taşıt tutması öncesinde en az dört saat kulak arkasına uygulanır. İlaç deri altına ve vücut içine yavaş yavaş doğrudan emilir. Bunlar ilaç tipine bakılmaksızın özellikle taşıt tutmasını önlemek için kullanıldığında ve hareket başlamadan önce alındığında genellikle çok daha etkilidir.

Taşıt tutması için ne zaman doktora görünmeliyim?

Taşıt tutmasının birçok vakası hafiftir ve kendi kendine tedavi edilebilir. Ama çok şiddetli vakalarla giderek daha kötüye gidenlerin kulak hastalıklarının denge ve sinir sistemi konularında özel becerilere sahip bir doktor tarafından görülmesi gerekir. Ayrıca skopolamin reçete gerektirir.

Önleme

Eğer taşıt tutması ya da buna yatkınlığınız varsa şunları önerebiliriz:
  1. Daima aynı hareketi göreceğiniz, yani vücudunuz ve iç kulağınızın hissedeceği, yere oturun.
  • Arabada, ön koltukta oturun ve uzak manzaralara bakın.
  • Teknede, güverteye çıkın ve ufuktaki hareketleri seyredin.
  • Uçakta, pencere kenarına oturun ve dışarıyı seyredin.
  • Uçakta ayrıca hareketin en aza indiği kanat üzerinden bir koltuk seçin.
  1. Eğer araç tutması yaşıyorsanız seyahat sırasında kitap okumayın ve ters koltukta oturmayın.
  2. Araç tutması yaşayan başka bir yolcuyla konuşmayın ya da onu izlemeyin.
  3. (Seyahat sırasında ve seyahatten hemen önce) keskin kokulardan, acılı ve sarımsaklı yiyeceklerden uzak durun. “Soda, kraker, gazoz” ya da “buzlu kola” gibi popüler kocakarı ilaçlarının etkinliği henüz tıbbi araştırmalarla desteklenmemiştir.
  4. Taşıt tutması tedavisi için zencefil araştırılmıştır, ama ne kadar etkili olduğu henüz netleşmemiştir.
  5.  Seyahate başlamadan önce, doktorunuzun önerdiği şekilde, taşıt tutması için geliştirilmiş ilaçlardan birini alın. 

Prof. Dr. Fahri ERDOĞAN

merhaba; annemin ayağının üzerinden araç geçti ve ayağında kırık meydana geldi.Ameliyat ile ayak baş parmağı kemik tozü ile doldurularak düzgün kemik ... devamı