Hep daha fazlasına sahip olmaya iten günümüz dünyası hırs ve korkuyu aynı tepside sunuyor. Kazanma ve elde etme hırsıyla yanıp tutuşurken diğer bir yandan elimizdekileri yitirme korkusu da yaşıyoruz. Sizi mutlu eden bir insan hayatınızda varken acaba daha mutlu edebilecek bir insan var mıdır diye düşünmekten kendinizi alıkoyamıyor, ihtiyaçlarınızı karşılamaya yeten bir işiniz varken gözünüz hayalinizden uzak ama çok para kazandıracak işleri arıyorsa hırslarınızı kontrol etme vaktiniz gelmiş demektir. Unutmayın ki hırs kontrolden çıktığı takdirde büyük ölçüde hem size hem de etrafınızdaki insanlara zarar verebilir. En başta yoğun stres ve gerginlik yarattığı için psikolojik olarak kendinizi yorgun ve mutsuz hissedebilirsiniz. Sürekli mücadele hissi enerjinizi düşürebilir ve etrafınızdaki insanlarla olan iletişiminizi etkileyebilir. Hırsın temelinde yer alan korku kavramı kaybetme veya başaramama gibi ihtimallerde kendini gösterir. Kişi daha önce herhangi bir başarısızlık deneyimlemediyse bu risk daha da artar zira daha önce başarısız olmuş insanlar olayları çözümleme, yetinme ve daha korkusuz yaklaşma gibi kazanımlar elde ediyorlar. Hayatı bir okul gibi görmek ve başımıza gelen olayları tesadüf olarak değil neden sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirerek dersler çıkarmak hırs ve korkuyla baş etmenin en temel yoludur. Okumak, araştırmak ve gözlemlemek dünyanın sadece sizin etrafınızda dönmediğini görmenizi sağlar ve farklı öz yaşam öyküleri sizleri hayalleriniz üzerine bir kez daha düşünmeye iterek asıl hayat amacınızı keşfetmenize yardımcı olur. Yetinmek sahip olduklarınızla mutlu olduğunuz takdirde güzeldir, daha fazlası için sağlığınızdan ve iç huzurunuzdan feragat etmek hırslarınıza yenik düştüğünüzün kanıtıdır. Hayal ettiğiniz hayatı tekrar düşünün o sizin hayaliniz mi yoksa etrafınızdaki insanların sizin için biçtiği bir hayat mı?