Nedir

Giriş

Her ne kadar kırışıklıklar deneyim ve bilgeliğin işareti olsa da çoğu kişi kırışıklıklarının olmamasını yeğler.

İnsanların gençliği kaybetmeme ve yeniden kazanma arzusu çok güçlü ve evrenseldir. “Gençlik pınarı” için duyulan sonsuz arzu, sayısız üründe ve “daha genç görünen cilt” vaadinde bulunan kitaplarda, dergilerde ve medyada reklamları yapılan işlemlerde görülebilir. Ancak gençlik sağlayan metotlar konusundaki pek çok iddia ne yazık ki ya abartılıdır ya da tamamen asılsızdır. Gelin tüketicinin gözünü açalım! Çünkü, yine de kırışıklıkları yumuşatmak ve hatta yok etmek için etkin teknikler vardır.

Bütün vücuttaki cilt yaşlanır, ancak güneşe maruz kalan bölgeler daha çok etkilenir. Güneş hasarı ile oluşan değişimler (erken yaşlanma) arasında “kuruluk" (pürüzlülük), sarkıklık, keratoz gibi cilt oluşumları (karaciğer lekeleri) ve kırışıklıklar yer alır.

Kırışıklıklar sırasıyla iki kategoriye ayrılabilir; ince yüzeysel çizgiler ve derin kırışıklıklar. Kırışıklık tedavisi genellikle ince çizgiler üzerinde daha çok etkilidir. Derin kırışıklıklar plastik cerrahi gibi daha agresif teknikler gerektirebilir.

Kırışıklıklar öncelikle vücutta güneşe en çok maruz kalan yerlerde oluşur. Bu alanlar arasında özellikle yüz, boyun, ellerin üstü ve ön kolların üstü yer alır.

Risk Faktörleri

Kırışıklıkları Artıran Faktörler Nelerdir?

Kırışıklıkları artıran faktörler şunlardır:

  • Sigara içmek
  • Cilt tipi  (açık tenli ve mavi gözlü kimseler güneş hasarına daha yatkındır)
  • Kalıtım (bazı ailelerde daha çok kırışıklık oluşur)
  • Saç şekli (yüzün ne kadar kısmının saçla kaplı olduğu ve güneşten korunduğuna bağlı olarak)
  • Giyim (yine, cildin güneşe maruz kalan bölgesinin belirlenmesi ile ilgilidir)
  • Meslek gereği ya da dinlenme amaçlı yıllarca güneşe maruz kalma

Bazı faktörler kontrol edilemez. Alabileceğimiz başlıca korunma önlemleri güneşten korunmak ve sigara içmemektir.

Güneş losyonlarının etiketlerindeki SPF sayıları UVB radyasyona (kısa dalga ultraviyole ışınları ya da “güneş yanığı ışınları") karşı koruma derecesini gösterir. Çoğu güneş losyonu UVA’nın (uzun dalga ultraviyole ışını) cilde nüfus etmesine izin verir. Bu solaryumlarda kullanılan ışınlardır. Her ne kadar kırışıklık oluşumunda UVB daha etkili olsa da, atmosferde UVB ışınından 10 kat daha fazla UVA ışını vardır. Bu nedenle solaryum kullanımı ve – “maksimum korunma” ile olsa da – dışarıda çok fazla vakit geçirmek kırışıklık oluşumuna katkıda bulunacaktır. Bazı güneş losyonları UVA koruma sağlayan bileşenler (Parsol 1789 gibi) de içerir ancak bunlar kısmen etkilidir.

Tedavisi

Kırışıklıklar İçin Mevcut Tedaviler Nelerdir?

Peki, kırışıklıkların tedavisi için ne yapılabilir? Kırışıklıkların görünümünü iyileştiren (azaltan) ve hatta yok eden pek çok tıbbi (topikal ilaçlar ve kremler) ve kozmetik teknik vardır. Aşağıda bu yöntemlerin tanımları, olası sonuçları ve yan etkilerini bulabilirsiniz.

Tıbbi Tedaviler

  • A Vitamini Asidi. Tıbbi tedaviler arasında, benekli pigmentasyon, pürüzlülük ve kırışıklıklar gibi yaşlanma işaretlerini iyileştirmede en çok kanıtlanmış ve en etkili yöntem budur. Bu ilaçları içeren ilaçlar devamlı olarak kullanılmalıdır. Önce kızarıklık ve soyulmaya neden olurlar. Bu bir süre rahatsız edici olsa da, iyileşmenin sağlanması için bunların olması gerekir.
  • Alfa-Hidroksi Asitler (AHAlar). Bunlar arasında, glikolik ve laktik asit yer alır ve bunlar sözde “meyve asitleri”dir.  Bu meyve asitlerini içeren preparatlar oldukça güvenlidir ve sadece hafif ila geçici tahrişe neden olurlar. Ancak sağladıkları iyileşme nispeten daha az fark edilir.
  • Antioksidanlar. Bunlar arasında A, C ve E vitamini ve beta-karoten içeren preparatlar yer alır. Bu kremler belli miktarda güneş koruması sağlarken kırışıklıklarda hafif iyileşme sağlar.
  • Sıradan Nemlendiriciler. Yukarıdaki maddelerden hiçbirini içermeyen sıradan nemlendiriciler kırışıklıkların geçici olarak daha az göze çarpmasını sağlayabilir. Reklamcıların, “kırışıklıkların görünümünde azalma” sağlayan ürünler ile kastettiği şey de budur.

Kozmetik işlemler

  • Glikolik asit soyma. Bu yüzeysel soyma işlemi ince çizgilerin yoğunluğunda çok hafif değişiklik yaratabilir.
  • Derin soyma. Bu soyma işlemi salisilik asit ve trikloroasetik asit benzeri bileşenler kullanır ve cildin daha derinine nüfuz eder. Bu derin soyma işlemi ince çizgileri düzleştirmede daha iyi sonuçlar verir. Ancak genelde soyma işlemi ne kadar derin olursa, uzun süreli pigment değişimleri (cilt renginde değişiklikler) ve iz bırakma gibi yan etkilerin riski de o kadar artar. Bu soyma işlemleri anestezi gerektirmez. Hafif bir yatıştırıcı kısa süreli rahatlama sağlayabilir ancak rahatsızlık oldukça şiddetli olacaktır.
  • Dermabrazyon. Genellikle genel anestezi altında uygulanan bu işlemde cilde kum püskürtmek için dönen bir alet kullanılır. Doktorun becerisine ve deneyimine bağlı olarak dermabrazyon mükemmel bir iyileşme sağlayabilir, ancak iz bırakma ve ciltte kalıcı renk değişimleri gibi ciddi yan etkilere neden olabilir.
  • Lazerle cilt yenileme. Karbondioksit ve erbiyum lazerler gibi aletler kullanarak doktorlar dermabrazyondakine benzer ancak daha güvenilir ve kesin sonuçlar elde edebilirler. Lazer soyma işlemi, cildin ikinci katmanı olan dermisin orta kısmına ulaşana kadar tedavi edilecek alanın üzerinden birkaç defa geçer. Bu vücudun doğal kolajen sentezini (üretimini) uyarır, bu da sarkık cildi ve kırışıklıkları dolgunlaştırır.  Bazı doktorlar lazerle cilt yenilemeyi hastanın uyanık kaldığı, sakinleşmek ve ağrıyı azaltmak için damardan ilaçların verildiği "bilinçli sedasyon” altında yapabilirler. Bu sedasyon, topikal anestetik kremler ve lokal anestetik enjeksiyonlar ile birlikte uygulanabilir. En üst düzeyde iyileşme sağlamak için işlemlerin her 6 ya da 12 ayda bir tekrarlanması gerekebilir. Ancak işlemlerde her zaman ağrı, uzun iyileşme süreleri, kalıcı pigment değişimleri ve iz bırakma olasılığı vardır.
  • Ablatif olmayan lazerle cilt yenileme. Daha yeni lazerler cildin altındaki kolajen sentezini, soymadan ya da epidermise hasar vermeden uyarmaya çalışır. Etkinlikleri üzerine veriler henüz başlangıç niteliğindedir, yine de ince çizgiler ve kırışıklardaki sonuçların invazif lazer cilt yenilemenin sonuçlarına yakın olabildiğine işaret eder. Tedavi neredeyse tamamen ağrısızdır ve kızarıklık, soyulma ya da iyileşme süresi çok azdır ya da neredeyse hiç yoktur. Fark edilir iyileşme için işlemin birkaç aylık periyotlarla birkaç kez tekrarlanması gerekebilir.
  • Plastik cerrahi işlemleri. Cerrahi yüz kaldırma, kaş kaldırma ya da benzer operasyonlar bunlara uygun hastalar için oldukça faydalı olabilir.
  • Botox. Kas zehri olan botulinum toksininin enjeksiyonu, alındaki “mimik çizgilerini”, göz çevresindeki ince çizgileri ve diğer kırışıklıkları oluşturan kasları paralize edebilir. Düzelme birkaç ay sürer ve bu iyileşmenin korunması için işlem tekrarlanmalıdır. Güvenilirliği yine hekimin deneyimine bağlıdır.

Bu kozmetik işlemlerden herhangi birini düşünen kişiler bir ya da birkaç teknikte deneyimli doktorlara danışmalıdır. Hastalar işlemi yaptırmadan önce düşündükleri işlemin riskleri ve olası faydaları hakkında tam olarak bilgi almalıdır.

Dikkat Edilecekler

Kırışıklıklara Kısa Bir Bakış

Bütün vücuttaki cilt yaşlanır, ancak güneşe maruz kalan bölgeler daha çok etkilenir. Güneş hasarı ile oluşan değişimler (erken yaşlanma) arasında “kuruluk" (gerçekten pürüzlülük), sarkıklık, keratoz gibi cilt oluşumları (karaciğer lekeleri) ve kırışıklıklar yer alır.

  • Kırışıklıkları arttıran risk faktörleri arasında sigara içmek; cilt tipi (açık tenli ve mavi gözlü kimseler güneş hasarına daha yatkındır); kalıtım (bazı ailelerde daha çok kırışıklık oluşur); saç şekli (yüzün ne kadar kısmının saçla kaplı olduğu ve güneşten korunduğuna bağlı olarak); giyim (yine, cildin güneşe maruz kalan bölgesinin belirlenmesi ile ilgilidir); mesleki olarak ya da dinlenme maksatlı yıllarca güneşe maruz kalma yer alır.
  • Kırışıklıklar için mevcut tedaviler arasında tıbbi tedaviler (A vitamini asidi, alfa hidroksi asitler, antioksidanlar ve nemlendirici) ve kozmetik işlemler (glikolik asit soyma, derin soyma, dermabrazyon, lazer cilt yenileme, cerrahi işlemler ve botox gibi) yer alır.