Amerika’da yetişkinlerin %5’i kendisini vejetaryen, %2’si ise vegan olarak tanımlar. İki diyet türü birbirine çok benzese de tüketilen gıdalar ve besin maddeleri konusunda önemli farklar vardır.

Çoğu vejetaryen ve tüm veganlar et, tavuk veya balık yemez. Bazı vejetaryenler kendilerini pesko-vejetaryen olarak tanımlar ve balık yerler ancak et veya tavuk tüketmezler. Çoğu vejetaryen yumurta ve süt ürünü tüketir fakat bunların birini de tüketenler olabilir. Veganlar ise süt ürünü, yumurta veya hayvanlardan ya da böceklerden üretilen hiçbir şeyi yemezler.

Kalsiyum kemiklerle dişlerin güçlenmesini sağlar, D vitamini ise vücudun kalsiyum emilimine yardımcı olur. Dolayısıyla ikisi de önemlidir. Süt ürünleri tüketen vejetaryenlere göre veganların bu maddeleri yeterince alması daha zordur. Süt ürünlerinde bolca kalsiyum vardır ve yumurtada da D vitamini bulunur. Veganlar da bu maddeleri beslenme yoluyla alabilirler. Bazı soya sütleri, pirinç sütleri ve tofu D vitaminiyle güçlendirilmiştir. Kurutulmuş meyveler de kalsiyum kaynağıdır. Kalsiyum ve D vitamini takviye olarak da alınabilir.

Et protein ve demir kaynağıdır. Vejetaryen ve veganlar proteini soya ürünlerinden, fasulyeden, mercimekten ve bezelyeden alabilirler. Demir ihtiyacı ise yeşil yapraklı sebzelerden, fasulye ve bezelyelerden karşılanabilir. İki grup için de önemli bir unsur B12 vitaminin yeterince alınmasıdır. Bu vitamin bazı kahvaltılık gevreklere ve soyalı içeceklere katılır ama takviye olarak alınması gerekebilir.

Vejetaryen ve vegan diyetlerin et yemekten daha sağlıklı olup olmadığı hakkında farklı fikirler vardır. Beslenme ve sağlık birbiriyle çok ilişkilidir dolayısıyla diyette bolca taze sebze ve meyve bulundurmak, tatlıları ve yağlı etleri az tüketmek daha faydalıdır. Araştırmalara göre et ürünlerini veya hayvansal tüm ürünleri diyetten çıkarmak ölüm oranlarında büyük bir değişiklik yapmamaktadır.