Riskler

Yüksek kolesterolün belirtileri kendini göstermez, ne var ki tehlikeleri hayatın bir gerçeğidir ve bazen ölümcül bile olabilir.

İnsanlar yüksek kolesterolü ciddiye almaz. Ama ne var ki her beş kişiden birinde yüksek kolesterol bulunur. Gerçekten bir şey böylesine yaygın bir şekilde sağlık riski taşıyabilir mi?

Maalesef taşıyor. Kolesterol, felç ve kalp krizine yol açan kardiyovasküler hastalıkların en önemli tetikleyicisidir.

Dünya Sağlık Örgütüne göre, felç vakalarının yüzde 20’si ve kalp krizlerinin yüzde 50’si yüksek kolesterolle bağlantılıdır.

Ama size yüksek kolesterol teşhisi konulması halinde sakın umutsuzluğa kapılmayın. İşin iyi tarafı, yüksek kolesterol her ne kadar felç ve kalp krizi için bir risk faktörü olsa da bunu tersine çevirmek mümkün. Bu durum ciddi sorunlara yol açmadan önce, hemen şimdi bazı önlemler almanız gerekiyor.

Yüksek Kolesterol Seviyesi

Yüksek kolesterol seviyesi hakkında bilmeniz gerekenler

Yüksek kolesterol riski ortaya çıktığında bununla ilgili detaylı bilgiler elde edilmesi gerekir. Kolesterolünüzün iyi mi ya da kötü mü olduğu konusunda boş fikirlere kapılırız; fakat asıl bilmemiz gereken şeyi, değerleri doktorunuzun ofisinin önünde arabamızı park edene kadar aklımıza getirmeyiz. Yani, temel bilgileri edinmemiz çok önemlidir.

Kolesterol kanda dolaşan yağ benzeri bir maddedir. Bunun bir kısmı yediğiniz yiyeceklerden gelir. Ama büyük bir kısmı bünye içerisinde özellikle de karaciğerde yapılır. Kolesterolün bazı faydaları da vardır. Bazı hormonları yapar ve hücre içinde önemli görevleri bulunur. Ancak kan akışı içersinde gereğinden fazla bulunmaları bazı sorunlara yol açar.

Kolesterolün birkaç formu vardır ama doktorlar bunlardan ikisine, HDL ve LDL kolesterollerine yoğunlaşırlar.

  • LDL, kötü kolesterol olarak bilinir. Kalp damarlarını tıkar, bu da kalp krizi ve felç riskini artırır. Birçok kişi1 dL kanda bulunan kolesterol miktarını 100 mg/dL seviyesinin altında tutmayı hedefler. Ama kalp krizi geçirmiş kişilerin 70 mg/dL değerinin altında tutmayı hedeflemesi gerekir.
  • HDL, iyi kolesterol olarak bilinir. Kötü kolesterole saldırarak onu karaciğere taşır ve orada filtrelenerek vücudun dışına atılır. Böylece HDL kolesterolü kandaki kötü kolesterol miktarını azaltmış olur. HDL miktarını 60 mg/dL seviyesinde tutmayı hedeflemelisiniz.
  • Trigliseritler, kolesterol değildir ancak kan içerisinde bulunan başka tür yağlardır. Bunlar da tıpkı kötü kolesterol gibi kardiyovasküler sorunlara yol açar. Trigliserit değerlerinin de 150 mg/dL seviyesinde tutulması hedeflenmelidir.

Yüksek kolesterolden bahsediyor olmamıza rağmen, terimin yanlış bilindiğini görürüz. Aslında kastedilen, kötü kolesterol LDL ve trigliserit seviyesinin yüksek ve iyi kolesterol HDL seviyesininse düşük olmasıdır.

Ya total kolesterol? Total kolesterol HDL ve LDL kolesterollerinin toplamıdır. Herhangi bir şey 200 mg/dL seviyesinin altında hedeflenmiş olsa da çoğu uzman bu değere yoğunlaşmaz. Ortalama bir kişinin total kolesterolünün 200 mg/dL seviyesinin altında bulunması bir şey ifade etmez, zira bu onun hala sağlıklı değerlere sahip olduğunu göstermez. Çünkü HDL ya da LDL sağlıklı bir değerde olmayabilir.

Ne Kadar Zararlı?

Risklerin Fark Edilmesi: Yüksek Kolesterol Ne Kadar Zararlıdır?

Herkesin kanında kolesterol bulunur. Ama HDL yüksek bir değerdeyse, fazla kolesterol kalp damarlarının duvarlarında birikir, burada kolesterol ve diğer kalp damarını tıkar. Ayrıca, damar sertliğine ya da kalp damarlarının sertleşmesine ve esnek hale gelerek kırılgan bir dokuya dönüşmesine yol açar. 

Hastalık her yerde oluşabilir. Boyun bölgesinde, şah damarı yakınlarında oluşursa, boyun damarı hastalığı olarak adlandırılır. Kalp kaslarına kan sağlayan atardamarlarda oluştuğundaysa koroner damar hastalığı olarak adlandırılır. Diğer organlarda olduğu gibi kalp de, çalışması için iyi bir kan tedarikine ihtiyaç duyar. Yeteri kadar kan bulamadığında göğsü sıkan bir ağrıya ve diğer belirtilere neden olan anjina olursunuz.

Başka yüksek kolesterol riskleri de vardır. Bu sorunlar sık sık meydana gelmeye başladığında, kanda pıhtılaşmaya neden olur, kan pıhtısı da kalp damarlarını tıkar. Bunun sonucunda hücreler ihtiyaç duydukları besinleri ve oksijeni alamayıp ölür.

Kan pıhtısı beyni etkiler ve beyne kan akışını engellerse felce neden olur. Kalp damarlarına yerleştiklerindeyse kalp krizine yol açar.

Hafife Almayın

Yüksek Kolesterol Riskini Hafife mi Alıyoruz?

Yüksek kolesterol riski aslında oldukça belirgindir. Topluma baktığınızda, yüksek kolesterol ne kadar yaygınsa kalp ve damar hastalıklarının da o derece fazla olduğunu görürsünüz. Aslında mevzu bu derece basittir.

Ama uzmanlar yüksek kolesterol riskinin halk tarafından yeteri kadar ciddiye alınmadığını söylüyorlar. 2005 yılında yayımlanan bir rapora göre gelişmiş ülkelerdeki insanların yaklaşık dörtte biri, son 5 yılda kolesterolünü kontrol ettirmediğini söylüyor.

Başka bir sorun da yüksek kolesterolün insanların dikkatini çekecek bir belirtiye neden olmamasıdır.

İnsanlar dikkatlerini fark edilir belirtilere yol açan tıbbi durumlara yönlendirirler. Kolesterol seviyesinizin yükseldiğini fark etmediğinizden bununla ilgili olarak bir doktora gitmeyi de aklınıza getirmezsiniz.

Aynı sebeple, insanlar kolesterolle ilgili tedavilere de herhangi bir ağrılı rahatsızlıkta olduğu kadar sadık kalmazlar.

Kolesterolü düşürmek için tedavi gören insanlar durumun iyiye gittiğini fark etmezler. Bu tedavi, ağrıyan bir diz için ağrı kesici almaya benzemediğinden, işe yaradığı da anlaşılamaz. Neticede insanlar uzun dönemli bir tedavi programını takip etmezler.

Yüksek kolesterol riskleri birden ortaya çıkmaz. Zararın ortaya çıkması yıllar, hatta on yıllar sürer. Söz gelimi 20’li ya da 30’lu yaşlarınızda meydana gelen yüksek kolesterolün etkileri 50’li ya da 60’lı yaşlarda kendini gösterir. Etkilerinin görülmesi böylesine uzun bir süre aldığından, insanlar tedavi için herhangi bir aciliyet hissetmezler. Bu konuyla daha sonra ilgilenmeyi tercih ederler.

Doktorlar, “Ne yazık ki insanların çoğu yüksek kolesterol hakkında nedensel davranır. Bunu yıllar boyu göz ardı ederler ve ancak damar hastalıkları ortaya çıktığında dikkatlerini kolesterole yöneltirler,” diyorlar.

Önlemler

Yüksek Kolesterol Riskini Azaltmak İçin Alınacak Önlemler

Kalp hastalığı ve kolesterolün neden olduğu diğer hastalıklar için pek çok iyi tedavi yöntemi vardır. Ne var ki, hayatı tehdit eden bu hastalığı hayat tarzındaki değişikliklerle engelleme imkanı bulunduğu halde, işin buraya varmasını beklemek oldukça korkunç bir durumdur. Yüksek kolesterol riskini azaltmak çok önemli bir adımdır.

Öyleyse ne yapılmalı? Yapılacak ilk iş doktora gitmektir. Yetişkinlerin kolesterol testleri yaptırması gerekir. Her yetişkin 20 yaşından sonra en az her beş yılda bir kolesterol testi yaptırmalıdır.

Test sonuçları muhafaza edilmelidir. Şayet değerleriniz yüksekse, olması gereken değerlere getirmek için gerekli tedbirleri almalısınız.

Yüksek kolesterolünüz varsa bunu ciddiye almalısınız. Doktorunuzla görüşüp hedef seviyenin ne olması gerektiğini ve bu hedefe ulaşmak için yapmanız gerekenleri öğrenin. Hayat tarzınızda ne gibi değişiklikler yapmanız gerektiğini anladığınızdan emin olunuz. Kalp hastalığı ya da diyabet gibi başka risk faktörleri de taşıyorsanız daha fazla dikkatli olmalısınız.

Ne yaparsanız yapın ama yüksek kolesterol riskini göz ardı etmeyin. Sonra ki yıllarda da tedavileri terk etmeyin.

Prof. Dr. Erhun EYÜBOĞLU

Hastanizin yapılan bilateral ultrasonografi teşkilinde: Her iki meme parankimi fibroglanduler paterndedir. Sol meme iç we dış kadranlarda dağınık yerl... devamı